31. LOKMAN SÛRESİ TEFSİRİ
Mekke'de inen Lokman sûresi, Kûfiyyûna göre 44 âyettir. Rahman, Rahim Allah 'ın Adıyla 1. Elif-Lâm-Mîm. 2. Bunlar {bâtıla karşı Allah tarafından muhkem kılınmış} hakim kitabın âyetleridir. 3. (Bunlar) ihsan edenler {yani, takva sahibi olan kimseler} için {dalâletten kurtaran} bir hidâyet ve {azabtan uzak tutan} bir rahmettir. Allah Teâlâ,
Sayfa 345 - işaret yayınlarıKitabı okuyor
Seks, aslında, üzerinde hiç konuşulmaması gereken bir edimdi. Etin etle muhabbetinin sektörü olur mu? İnsanlar, porno film izliyorlar ve arzu duyuyorlar. Diğer fizyolojik gereksinimlere yönelik porno film neden çekilmiyor? Örneğin açlık/yemek yemek üzerine! Karnınız acıkmış, oturmuş, bir porno(!) film izliyorsunuz: İki kişi lokantada yemek yiyorlar. Sizin de iştahınız kabarıyor ve yemek yemek istiyorsunuz. Bu tür filmler konulu da çekilebilir. Grup Yemek ya da. İlginç olur sanıyorum.
Sayfa 74
Reklam
Ortada bir yanlışlık var .Bu yanlışlığa, bu zamanın iman edenleri olarak cok yogun bir şekilde batmış bulunuyoruz. O da şudur ; evleniyoruz , evlendigimiz eslerimizin bizim malimiz olduğunu zannediyoruz. Çocuğumuz oluyor , çocuğumuzu malimiz zannediyoruz. Biz faniyiz, öbür faniye dayanmak istiyoruz. Öte yandan Allah 'a iman da koca koca laflar etmeye de devam ediyoruz. Hani Allah bize yeter di ? Hani -Hasbunellah -Hani hani? Allah bize yeter deyip es ya da çocuk olmayınca tükenip gitmek olur mu hiç ?
Sayfa 153 - Tahlil yayınlarıKitabı okudu
Ebu Muzaffer Es Sem'âni şöyle demiştir: "Şunu bil ki bizimle bid'atçıları ayıran şey, akıl meselesidir. Onlar, dinlerini akıl üzerine kurdular, akla tabi oldular ve nakli, akla uydurdular. Ehl-i Sünnet ise şöyle dedi. Dinde asıl olan tâbi olmaktır; akıl nakle tabidir. Eğer dinin temeli, akıl üzerine kurulmuş olsaydı insanların vahye ve peygamberlere ihtiyacı kalmazdı. Dinin emir ve yasağı geçersiz olur ve dileyen dilediğini söylerdi. Yine eğer din, akıl üzerine bina edilmiş olsaydı mü'minlerin, akılları yatmadıkça hiç bir şeyi kabul etmemeleri gerekirdi.
Kulun önceden beri yapageldiği ibadetlerinde gösterdiği gevşeklik de ruhun bir hastalığıdır. Bu konudaki kusurlarına ve gevşekliğine aldırış etmemesi, bunlara hiç önem vermemesi daha büyük bir hastalıktır. Onları bir eksiklik, bir hata olarak görmemesi ise çok daha büyük bir hastalıktır. Bu durum, kulun bu vazifelerini yerine getirebilmesine imkân bahşeden Allah'a hakkıyla şükretmesini bilmemesinden kaynaklanır. Şükretmemesinden dolayı da kul, ilâhî yardımdan yoksun kalıp yüksek makamlardan kusurlu ve günahkâr bir aşağı makama düşer. Derken kendi eksikliklerini görmez hâle gelir ve kendisinin çirkin davranışlarını güzel görmeye başlar. Tıpkı Yüce Allah'ın şu âyetlerinde dediği gibi : Hiç kötü işleri kendisine güzel görünen kimse, iyilik edip dürüst işler işleyen kimse gibi olur mu ? Fâtir, 35/8 Onlar kendilerinin güzel işler yaptıklarını sanırlar. Kehf, 18/104
“Allah, şöyle bir misal vermiştir: Bir adam ve birtakım ortakları var, hırçın hırçın çekişip duruyorlar. Bir de yalnız bir kişiye bağlı selamet içinde olan bir adam var. Bu ikisinin hali hiç bir olur mu? Hamd Allah'ındır fakat pek çokları bilmezler.” - Zümer Suresi 29.Ayet
Reklam
147 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.