Al-i İmran Sûresi
65. Ey Ehl-i kitap! İbrahim hakkında niçin çeki­şirsiniz? Halbuki Tevrat ve İncil, kesinlikle ondan son­ra indirildi. Siz hiç düşünmez misiniz? 66. İşte siz böyle kimselersiniz. Hadi hakkında bilgi sahibi olduğunuz konuda tartıştınız, fakat bilgi sa­hibi olmadığınız konu da niçin tartışıyorsunuz. Oysa ki Allah, her şeyi bilir; siz
Al-i İmran Sûresi
59. Allah nezdinde İsâ'nın durumu, Adem'in du­rumu gibidir. Allah onu topraktan yarattı. Sonra ona "Ol!" dedi ve oluverdi. ... ÂYETLERİN NÜZÛL SEBEBİ Necran'dan gelen Hıristiyan heyeti, Hz. İsâ (a.s.) hakkında Resûlullah (s.a.v.) ile mücadele ettiklerinde ona dediler ki: "Sahibimize niçin sövü­yorsun?"
Reklam
Bakara Suresi
249. Tâlut askerlerle beraber ayrılınca, "Biliniz ki Allah sizi bir ırmakla imtihân edecek. Kim ondan içerse benden değildir. Sadece bir avuç içen müstesna. Kim ondan içmezse bendendir"  dedi. İçlerinden pek azı hariç hepsi ırmaktan içtiler. Tâlut ve iman edenler beraberce ırmağı geçince,  "Bugün, bizim Câlut'a ve askerlerine
Nasıl bir eş oldunuz sizce hocam? Samimiyetle söyleyebilirim ki çok zor ve kötü bir eş oldum. Çünkü önceliğim her zaman işim oldu, Oya'yı çok ihmal et tim. Yetmezmiş gibi bir de evin ve ailenin bütün yükünü Oya'ya yükledim. Belki iş bölümü oldu aramızda bilemiyorum ama keşke biraz daha iyi bir koca olabilseydim. Ama belki de o zaman şimdiki Celal olamazdım. Haklı olabilirsiniz ama Oya Hanım'a sorsak belki de çok iyi bir koca olduğunuzu söyleyecek. Hiç zannetmiyorum ama Oya'ya soralım istersen. Oya Şengör: Kötü bir eş diyemem ama çok yorucu bir eş olduğunu söyleyebilirim. Tabii iyi tarafları da var, hiç olmaz olur mu? Celal benim ufkumu açtı, neler neler yaptık beraber.... Bunların yanında dürüst, zeki, akıllı... Aslında akıllı demeyeceğim çünkü sağlığına hiç dikkat etmiyor. Bu konuda çok şikâyetçiyim. Çok teşekkür ederiz. Oya Hanım. Peki hocam, kadın olsaydınız ve yine bilim insanı olsaydınız evlenir miydiniz? Evlenmezdim çünkü özellikle kadın için çalışmak çok zordur. Anneliği düşününce o daha da zordur tabii. Oya bana, "Çocuk ister misin?" diye sormuştu. Ben de ona, bunun tamamen ona ait bir karar olması gerektiğini söylemiştim. Çünkü çocuk rahme düştüğü andan itibaren sıkıntıyı çeken annedir. Bir de bunun hamileliği ve emzirme dönemi var. Ayrıca çocuk büyürken de annenin ağzına bakar, babanın değil. Mesuliyetin çoğunu ister istemez anne yüklenir. Haliyle ben evliliğimizde bir çocuğumuz olacaksa elimden geleni yapacağımı ama bunun çok fazla bir şey olamayacağını söyledim. Oya da bir çocuğun yeterli olacağına karar verdi.
Sevgili Mektupkardeşim, Çoğunlukla karşılaşmayız bile seninle. Mektuplaşır dururuz. Yaklaşırız içten içe, konu komşu olur, eş dost olur, dertdaş sırdaş oluruz kendimize çaktırmadan. Muhtaç oluruz birbirimizin varlığına, birbirimizin ihtiyâcı oluruz. Harfler söze, sözler sohbete, sohbetler muhabbete dönüşür gel git. Muhabbetler sese, sesler vahye. Sen beni vâr edersin ben seni. Demden deme geçeriz mektup mektup, sen hiç olmadığın kadar sen olursun, ben bir de bakarım ta kendisiyim kendimin. Hep senin sayende. Bağlanır giderim güzel varlığına. Olur mu derler, olur, insan hiç görmediğini de özler; ben seni çok özlerim.
Sayfa 165Kitabı okudu
Müminin aldanması
İnananlardan günah işleyenlerin aldanmaları şu sözlerinde kendini gösterir: "Allah, bağışlayıcı ve merhametlidir; biz O'nun affını ümit ediyoruz." Böyle söyleyip buna güvenir ve amelleri ihmal ederler. Gerçi dinde bu anlayış "ümit" açısından övülen bir düşüncedir. Allah'ın rahmeti elbette geniş, nimeti çok kapsayıcı
Reklam
130 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.