Hiç iyi etmediniz doktor.
Sayı saymasını bildiğime ilk kez üzüldüm.
Yaşanacak ömrüme gün koymanız üzdü beni.
Hayallerimi kaçırdınız benden.Şöyle bir ahşap evin balkonunda kitabımı okuyup çay içmeyi çok gördünüz bana.Hem altı yılın birikimiyle altıma çektiğim spor arabamla kaç kilometre yaptım daha.Hele Avrupa'nın dev gökdelenlerini, Asya'nın pirinç tarlalarını görmemek deli edecek beni.Yerlileri görmeyi iptal edebilirim belki ama...
Van Gölü'nü bile görmemişken Azrail'le gezintiye gezintiye çıkarıyorsunuz beni.
Hiç iyi etmediniz doktor...
Hiç iyi etmediniz doktor.
Sayı saymasını bildiğime ilk kez üzüldüm.
Yaşanacak ömrüme gün koymanız üzdü beni.
Hayallerimi kaçırdınız benden.Şöyle bir ahşap evin balkonunda kitabımı okuyup çay içmeyi çok gördünüz bana.Hem altı yılın birikimiyle altıma çektiğim spor arabamla kaç kilometre yaptım daha.Hele Avrupa'nın dev gökdelenlerini, Asya'nın pirinç tarlalarını görmemek deli edecek beni.Yerlileri görmeyi iptal edebilirim belki ama...
Van Gölü'nü bile görmemişken Azrail'le gezintiye çıkarıyorsunuz beni.
Hiç iyi etmediniz doktor...
Ben bu yazıda sizin iç sesinizim ey sevgisiz, kindar, biatçı, statükocu, sığ ve beyinleri bel altına kadar anca erişen zavallı iğrenç mahluklar! Hadi kabul edin hep birlikte... Dün aslında korkak terör saldırısında hayatını kaybedenlere pek de üzülmüş değilsiniz. Aslına bakarsanız normal günlük hayatta dinsizlik ve kafirlikle suçladığınız, sanki
"Nasıl biriydi, neler konuştunuz, ilginç şeyler anlattı mı?"
"Müthiş bir kadın. Pek çok şey konuştuk... okursunuz işte..."
"Bir terslik olmadı ya?"
"Olmadı."
"Allah allah! Bir terslik olmadıysa, niye bu kadar suskunsun, kızım?"
"Yorgunum Hasan Bey. Uzun bir gündü."
"İnsan bir şeyler anlatır. Kavga filan etmediniz değil mi?"
"Ne münasebet."
"İyi, iyi. Endişeliydim biraz."
"Endişelenmenize hiç gerek yoktu. Aklı başında yetişkinleriz ' ikimiz de."
"Elbette."
"Ve her ikimiz de maalesef gerçeği görebiliyoruz."
"Bu kadar sık görüşürken benim yerime mektubumun gelmesi seni her halde şaşırtacak, fakat sonuna kadar okuyunca göreceksin ki başka türlü yapamazdım. Bu mektubu çok daha önce yazmış olmalıydım; o zaman ikimiz de sonradan duyacağımız birçok vicdan azaplarından kurtulmuş olurduk. Ama gene de geç kalmış değilim, birbirimizi o kadar çabuk, o
Bu kadar sık görüşürken benim yerime mektubumun gelmesi seni her halde şaşırtacak, fakat sonuna kadar okuyunca göreceksin ki başka türlü yapamazdım. Bu mektubu çok daha önce yazmış olmalıydım; o zaman ikimiz de sonradan duyacağımız birçok vicdan azaplarından kurtulmuş olurduk. Ama gene de geç kalmış değilim, birbirimizi o kadar çabuk, o kadar
Türkmen boylarında Karacoğlan, Dadaloğlu, Yunus’tan ezberinde birkaç dize olmayan çok az olurdu.
Sohbetin sonu da genellikle bu ozanların dörtlükleri ile biterdi ve benim çocukluğum da işte böyle bir Türkmen boyunda geçti.
Bir gün dayım lime lime olmuş bir Karacaoğlan kitabı verdiğinde galiba “o yaşlı gocaların tekrarlayıp durduğu manileri mi
Türkmen boylarında Karacoğlan, Dadaloğlu, Yunus’tan ezberinde birkaç dize olmayan çok az olurdu.
Sohbetin sonu da genellikle bu ozanların dörtlükleri ile biterdi ve benim çocukluğum da işte böyle bir Türkmen boyunda geçti.
Bir gün dayım lime lime olmuş bir Karacaoğlan kitabı verdiğinde galiba “o yaşlı gocaların tekrarlayıp durduğu manileri mi
Analarınızın memelerine süt bile yürümemişti daha
bir kez olsun gizli gizli traş olmamıştınız babanızın jiletiyl yani şimdiki sizin yaşınızda ben
yani deve tellal pire berber iken
diyalektik ve tarihsel materyalizm diye birşeyler vardı
sol komünizm bir çocukluk hastalığı dokuz ışık
şarkılarda türkülerde meydanlarda çırpınırdı karadeniz
faşizm
Martılar Selam Vermeyi Keser
Hiç bitmeyecek sandığımız dünya da hep dahasına... Sahip olduklarımız, dahasına sahip olmaya çalıştıklarımız. Küçücük bir kar tanesinin çığa dönüşürcesine çocukluktan başlayarak okuldaki hedeflere, küçücük bir çocukken sinif başkanlığı yarışına, iş yerindeki hedeflere, paraya, daha fazla paraya, arabaya, daha lüks
Ben yazdım... Demek çok isterdim ama bana ait değil site dışında bir arkadaşım bilim kurgu denemesi yazdı olumlu veya olumsuz yorumda bulunursanız sevinirim.
——————————————
İNSANLIĞIN SONU: ÖLÜMSÜZLÜK ÇEKİLİŞİ
NOT: Yazdığım öykünün birinci kısımdır. Hatta belki ana karakter Ashley'in Platonia'da yaşayacağı maceralar üzerine bir öykü serisi
Melih Kibar - Sessiz Veda
youtu.be/lbpMjhFJ_Dk
EVLİLİK
Nerelerden başlanmalı ki söze bilmem…
İki hayatı bir etmek deriz ya, silkelenen hayatlar görürüz. Hep mutluluklar dileriz, bir türlü görünemeyen, mutluluklar. Çok azımız görmüştür mutlu bir yuva, yaşamıştır, tesadüfen denk gelmiştir…
Neler oluyor da, o verilen sözler,