Kitapların dünyasına inmemiş herkes,kitap okuyanların istisnasız her şeyden anladığını düşünür.Ama bunu saygıyla karışık değil,daha ziyade bencil düşünceleri için kullanır.Örneğin;peyzajdan musluk tamirine,dekorasyondaki estetik anlayışından boya yapmaya...
Örnek;çoğaltıldıkça çoğaltılabilir.
Çok kitap okuyanlarda bir numara yok aslında.Çok kitap okuyanlarda sadece her olguya,kişiye,kuruma,tabuya şüpheyle yaklaşan (septik)bir anlayış olgunlaşıyor ve algıları gittikçe genişlediği için meseleleri ampirik(deneyci,denetçi,bilimsel)bakış açısıyla görmelerini sağlıyor ve "bilmiyorum"yahut "ya öyle değilse"cevapları çoğalıyor.
Okumayan da okuyan da bir numara var sanıyor.
Bizim tek farkımız;bilmediğimizi,bilemeyeceğimizi biliyor olmak.
Onların yegane eksiği;bilmeden bildiklerini sanmak ya da bilmediğini net sonuçlarla biliyor hale geleceğini sanmak.Aslında hiçbirimiz hiçbir şeyi bilmiyoruz.
Evren bir umman.Kıymetli olan keşfe dair net sonuçlar elde etmek değil keşfe çıkmak.