Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
İtiraf gazeli
"Aşkın lâlezarıyım; toprağım susuzdur ey Leyla mahkûm ve ketum; hicran uykusuzdur ey Ruhumun aynaları hasretinle sevişir Merhamet asumanım neden bulutsuzdur ey Rengârenk bir baharla tutuştu ufuklarım Hüznümle , isyanımla hayal umutsuzdur ey "
Nurullah Genç
Nurullah Genç
Arzuhal - İtiraf Gazeli
Aşkın lâlezarıyım; toprağım susuzdur ey Leyla mahkûm ve ketum; hicran uykusuzdur ey Ruhumun aynaları hasretinle sevişir Merhamet asumanım neden bulutsuzdur ey Rengârenk bir baharla tutuştu ufuklarım Hüznümle, isyanımla hayal umutsuzdur ey
Sayfa 13 - Timaş YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Erzincanlı Salih Baba’ya, Şeyhi olan Pîr-i Sami Hazretleri “söyle Salih” der. Salih’te irticalen (içine doğduğu gibi, doğaçlama) söylemeye başlar. 454 gazelden oluşan divanı yaklaşık 3 haftada tamamlanır. Şeyhi “yeter Salih” der. Salih susar. Tüfekçi Salih Usta adıyla anılır, bir kolu çolak ve bir ayağı doğuştan diğerinden kısa olarak bilinir. ÜMMİ (Okuma yazması olmayan) olduğu konusunda kuvvetli rivayetler vardır. 1900’lü yılların başında vefat etmiştir. Maalesef kabri kaybolmuştur. Şu gazeli zorlanarakta olsa okumaya ve anlamaya çalışmayı naçizane istirham ederim :) Zemîne indi me´vâdan nice yıllar döküp kan yaş Yalınız ağlayan Âdem değil Havva´da yangın var Nice yıl hasret-i hicran oduyla yaktı Kenan´ı Yanan Yakûb değil gör Yûsuf u Zelha´da yangın var Cihan halk olalı göster bana âsûde ahvâlin Ki yok bir istirahat esfel ü âlâda yangın var Erişti Sâmî-yi Sultân beraber dilber-i rûhân Değil yalınız Erzincan Yemen San'a'da yangın var
Taşplak Gazeli
Kış odasında elma kokusu, Roza ve ben ne kadar iyi Bugün taş plaktan dinledim Roza Eskenazi’yi Sesine Hafız Burhan’ın kuşları konmuş belli ki Atina 1934. Kuşlar, bir onlar kalmış anlayan garipliğini Solgun bir resimde Eskenazi, yanında tanburi Yüzünde deli divane hicran, gökyüzü gergefi Bir yalnızlıktan kurtulmuş elinde açelya çiçeği Değil yok tef bu, uçarken üşümüş yüreği Ah Roza Eskenazi, bugün taş plaktan dinledim sesini Yıllar çabuk geçiyor. Kimseler anlamıyor gülün kederini
Ahmet Ada
Ahmet Ada
Hicran Gazeli Sandım ki benim bahtımı küşâd edeceksin Kalpten severek aşk ile âbâd edeceksin. Güller sararıp solsa da hüsnünle güzel sen Her dem yeniden bendeni dilşâd edeceksin Mehtap gibi aydınlatacak ufkumu derken Nerden bileyim hicranı mutâd edeceksin. Yaktın canı ey dilrubâ yaktın da giderken Bilmem ki bu sevdayı nasıl yâd edeceksin Candan seviyorken seni Cânân diye Müşfik Nâhak yere zulmetmeyi murad edeceksin İbrahim Kalkan
Gubbe (Ters Paralelizm)
Bu yöntemi ilk olarak büyük bir ustalıkla uygulayan şairlerden birisi Nesimi olmuştur. Onun bir gazeli baştanbaşa ters paralelizm temelinde kurulmuş beyitlerden ibarettir. Bu gazel aşağıdadır: “Nuşin lebin le’li, le’li lebin nuşi Şirin görürem candan, candan görûrem şirin. Cana, üzünüz ayi, ayi üzünüz, cana Rengin çü güli-ehmer, ehmer çü güli-rengin. Her kimse seni görmez, görmez seni her kimse Kendin çekedir hicran, hicran çekedir kendin. Her kim sözün eşitdi, eşitdi sözün her kim Tehsin gıladır, ez can, ez can gıladır tehsin. Cana, Nesimi’ni gör, gör Nesimi’ni cana Üstüngamıdan sözü, sözü gamıdan üstün."
Reklam
Gazel
Derdim nice bir sinede pinhân iderim ben Bir âh ile bu âlemi vîrân iderim ben Âh ile komam dilleri zülfünde huzura Cem’iyyet-i ağyarı perişan iderim ben Cem’iyyet-i ağyarı ger itmezse perişan Çerh-i feleği aksine gerdan iderim ben Yâr olmayıcak zehr-i sitemdir bana bâde Bilmem nice def-i gam-ı hicran iderim ben Gûyâ ki olur didelerim ma’den-i yakut Her gâh ki yâd-ı leb-i cânân iderim ben Bu hâl ile avarelik el virse bana ger Baştan başa dünyâyı gül-istân iderim ben Nefi gibi yârana dimem dahi nazire Yâ bu gazeli ziver-i dîvân iderim ben NEFÎ
FUZULİ’DEN BİR SEVDA VE ISTIRAP GAZELİ   Beni candan usandırdı cefâdan yâr usanmaz mı Felekler yandı âhımdan murâdım şem'i yanmaz mı Kamu bîmârına cânân deva-yı derd eder ihsan Niçün kılmaz bana derman beni bîmar sanmaz mı Şeb-i hicran yanar cânım döker kan çeşm-i giryânım Uyarır halkı efgânım kara bahtım uyanmaz mı Gül-i ruhsârına karşu gözümden kanlu akar su Habîbim fasl-ı güldür bu akar sular bulanmaz mı Gâmım pinhan tutardım ben dedîler yâre kıl rûşen Desem ol bî-vefâ bilmem inanır mı inanmaz mı Değildim ben sana mâil sen ettin aklımı zâil Beni tan eyleyen gafîl seni görgeç utanmaz mı Fuzûlî rind-i şeydâdır hemîşe halka rüsvâdır Sorun kim bu ne sevdâdır bu sevdâdan usanmaz mı
Hicran Gazeli
Hicran Gazeli Sandım ki benim bahtımı küşâd edeceksin Kalpten severek aşk ile âbâd edeceksin. Güller sararıp solsa da hüsnünle güzel sen Her dem yeniden bendeni dilşâd edeceksin Mehtap gibi aydınlatacak ufkumu derken Nerden bileyim hicranı mutâd edeceksin. Yaktın canı ey dilrubâ yaktın da giderken Bilmem ki bu sevdayı nasıl yâd edeceksin Candan seviyorken seni Cânân diye Müşfik Nâhak yere zulmetmeyi murad edeceksin İbrahim Kalkan
Derdim nice bir sinede pinhân iderim ben Bir âh ile bu âlemi vîrân iderim ben Âh ile komam dilleri zülfünde huzura Cem'iyyet-i ağyarı perişan iderim ben Cem'iyyet-i ağyarı ger itmezse perişan Çerh-i feleği aksine gerdan iderim ben
30 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.