Yani güzellik, en tehlikeli denizin aldatıcı kıyısıdır ; Hintli güzelin yüzünü örten en narin peçedir ; Bu kurnaz çağın en bilge olanları bile tuzağa düşürmek için kullandığı sahte gerçektir.
Sayfa 66 - DorlionKitabı okudu
Mitler ve Hekimlik
Sihirbaz, hastanın yatağının yanında belli bir alanı temizler ve mısır unu ile 'mandol' denilen bir desen çizer. Bu desenin ortasına Isvor ve Bhagwan adlı tanrıların şekilleri ile onların evlerinin resimlerini yapar. Hasta iyi oluncaya kadar bu şekil olduğu yerde muhafaza edilir. "mandol" kelimesi Hint meşelidir. Mandol, aynı zamanda Hint-Tibet kavimleri arasında geniş ölçüde kullanılmaktadır. Mandol, minyatür şeklinde kainatı temsil eder aynı zamanda tanrıların ilk oturduğu yeri de sembolize etmektedir. Dünyanın olağanüstü bir şekilde yaradılışını hatırlatır. Bunun için Hintli sihirbazlar, hastanın yatağının yanında mandol deseni çizerler. Bu şekilde kainatın yaratılışı tekrarlanmış olur. Bu esnada bir taraftan da hastanın yanı başında kozmogonik mitlerin şarkısı söylenir böylece hastanın başlangıç zamanında, yaradılışın ortaya çıktığı zamanlara, hayatın ilk evrelerine götürülmesi sağlanarak şifa bulması düşünülür.
Reklam
Antik Pers Edebiyatı
. Şimdi İran mirasına dönelim: Bu mirasın esasen antik Perslerin edebiyat ve ahlâka ilişkin kadim irfandan müteşekkil olduğunu görüyoruz. Edebiyata dair irfanın en evvelki örneği, İbn Mukaffa (ö.759) tarafından Pehlevîce'den çevrilen Hintli bilge Bidpai'ye ait "Kelile ve Dimne" diye bilinen masallardır. Aynı düzeyde öneme sahip bir diğer eser de "Cavidan Hired" (Eternal Wisdom-Ebedî Hikmet) diye bilinen bir derlemedir. Bu eser, büyük ahlak filozofu İbn Miskeveyh tarafından iki yüzyıldan fazla bir süre sonra kaleme alınmıştır.
Sayfa 28
Hakikat
Sokrates: Felsefe, insanın hakikatinin araştırılmasıdır deyince, Hintli bir bilge der ki: İnsan İLÂHÎ HAKÎKATİ bilmeden insanın hakîkatini nasıl bilebilir?
Mustafa Kemal’e suikast girişimi yapmak isteyen İngiliz ajanı-Hintli
Sagira(Mustafa Sagir) hakkında verdiği idam cezası, İngilizler’in, Sagir’in hayatının bağışlanması talebine rağmen -ki bu talep Ankara’ya zamanında yetişmemişti 24 Mayıs 1921’de infaz edildi.
Bir Hintli bilgeye öğrencileri en yüce gerçeğin ne olduğunu sormuşlar, o ise bir şey söylemeyerek susmuş. Bir açıklama bekleyerek üstelediklerinde bilge sonunda dayanamayarak demiş ki: "Niçin bana hep aynı soruyu sorup duruyorsunuz? Sorunuzu karşılıksız bırakmadım ki. Şunu bilesiniz, en yüce gerçek suskun olmaktır!"
Reklam
37 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.