Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Gerçekten İnananlara.....!
İnançlar genellikle kültürel, dini veya kişisel kökenli olabilir. İnsanlar, inançlarıyla bağlantı kurarak anlam ararlar ve hayatlarını yönlendirirler. Herkesin farklı inançları olabilir ve bu çeşitlilik, toplumların zenginliğini oluşturabilir. İnanç özgürlüğü, bireylerin kendi inançlarını seçme, değiştirme ve ifade etme hakkını
Alain de Botton"un Felsefenin Tesellisi kitabından Bazen karşımdaki kadın ve erkeklerle, küçük bir kızın oyuncak bebeğiyle konuştuğu gibi konuşuyorum. Küçük kız oyuncak bebeğin kendisini anlamadığını bilir, yine de bilinçli bir biçimde kendini aldatarak iletişim kurmanın keyfini yaşamaya çalışır. İnsanları oldukları gibi kabul
Reklam
TEKTANRICILIK VE ZULÜM
Tektanrıcılığa dair ilk kesin kanıt, Firavun Akhenaton'un MÖ 1350 yılında gerçekleştirdiği dinsel devrime dayanıyor. Yahudiliğin dünyaya tek tanrı inancını getirmesi fikrinin asıl sıkıntısı bunun o kadar da gurur duyulacak bir şey olmaması. Ahlaki açıdan tek tanrı inancı insanlık tarihinin en kötü fikirlerinden biridir. Tektanrıcılık insanların ahlak standardını yükseltmeye pek yaramamış; sırf Müslümanlar tek tanrıya, Hindular bir sürü tanrıya inanıyor diye Müslümanların Hindulardan daha ahlaklı olduğunu mu düşünüyoruz? Hıristiyan istilacılar Amerika'nın yerli kabilelerinden daha mı ahlaklıydı? Tektanrıcılığın yol açtığı kesin bir şey varsa o da pek çok insanı eskisinden daha hoşgörü yoksunu kılması ve bu yolla din kaynaklı zulüm ve kutsal savaşların yaygınlaşmasına katkı sağlamasıdır. Çoktanrıcılıkta farklı insanların farklı tanrılara tapması ve değişik tören ve adetler uygulaması gayet kabul edilebilir bir şeydi. İnsanların dini inançları yüzünden saldırmaları ve dini gerekçelerle uygulanan zulüm ya da infaz pek yaşanmazdı. Oysa tektanrıcılık kendi Tanrı'larının tek olduğu ve herkesin O'na itaat etmesi gerektiği inancına dayalıdır. Bunun sonucunda Hıristiyanlık ve İslam dünyaya yayılırken beraberinde Haçlı Seferleri, cihatlar, engizisyon mahkemeleri ve dinsel ayrımcılık da yayıldı.
-DECCAL-
_İnsan kendi karakterine bakarak Tanrı'yı yaratmıştır. Üstün gördüğü özellikleri Tanrı'da görmek hoşuna gider. İğrenç özelliklerini de Şeytan'a yüklemiştir. _Bir tanrıbilimcinin, dincinin doğru diye duyduğu, yanlış olmak zorundadır: bu bir doğruluk ölçütü neredeyse. Savaş açtığım bu tanrıbilimci içgüdüsüdür: her yerde buldum onun
Sevgili Zweig, 16 Mayıs 1928 Sorrento Çok ilginç bir kitabınızı bana ithaf ettiğiniz için size teşekkür etmekte çok geciktim; ama bu gecikme, kitabı okumak isteğimin ve okumaya vaktimin olmayışının sonucudur. Son iki aydır «jubile,. kutlamalarının gürültü patırtısı, çalışmalarımı ve günlük işlerimi aksattı. Bir de, birkaç gün sonra gerçekleşecek
16 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.