Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

hayrunnisa

hayrunnisa
@hissimucerred
bd - ibda fikri yaşamak, yaşamayı fikir bilmek !
Ankara-Bolu
23 Aralık
86 okur puanı
Şubat 2020 tarihinde katıldı
İslâm'a muhatap anlayışın "nasıl?" buudunu temsil eden Büyük Doğu'ya teslimiyetini, "kendinden zuhur" hikmetinin usûlü dairesinde doğrudan doğruya Büyük Doğu Mimarının anlayışına tescil ettirmiş ve yine ona Büyük Doğu'nun "niçin?" buudunu göstermiş olan İBDA, teslimiyet ile amel arasını samimiyet ve fikirde aynılaştırmış bir anlayış mihrakıdır.
Reklam
Halbuki şu şartlar içinde bir Müslümanın çıldırmaması için fevkalâde olması lâzımdır... Eğer çıldırmıyorsak, fevkalâde olmadığımıza göre, insan olmadığımızdandır; bunu gayet net söylüyorum... Nerede kaldı ki Müslüman olmak!..
Bizim her sahadaki mahkûmiyetimiz, doğrudan doğruya aksiyon ruhuna ve mânâsına yabancılığımızdandır!..

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Pısırıklık başka şeydir, terbiye başka şeydir... Küstahlık başka şeydir, vakar da başka şeydir... Terbiyeli olun, ama pısırık olmayın; küstah olmayın, ama vakur olun...
- "Halkın gözünde eşya, bir görünürün kavramı, Hak ise aklî bir kavramdır. Halbuki Hakk'a erenlerin gözünde, Hak görünür ve eşya aklî bir kavramdır!" Yani eşyanın izâfiyeti ve Hakk'ın cemâli, bir gönül hassasiyeti içinde, gözle görülüyor...
Reklam
"Zaman, mekânda yoğunlaşır"... Bu, bir nevi, ruhun pıhtılaşarak madde hâline gelmesidir...
- "Duranlar görecektir yürüyeni! " Bu kadar! İşte şehitlerimiz, işte gazilerimiz, işte zındanda bile bayrağı yüksekte tutan bayraklaşmış -sahici insan- kardeşlerimiz!..
İnsan ve cemiyetin iç ve dış hayatını, bütün derinliği, sonsuzluğu, güzelliği ve doğruluğiyle tekeffül eden tek nizamın İslâmiyet olduğuna inanıyoruz !
Sayfa 103Kitabı okudu
Zahirde 14 Asır evvelinden başlamış olsan da, bütün zaman ve mekânı ezele ve ebede doğru kuşatan bayatlamaz yeni, solmaz renk, eğrilmez çizgi, geçmez ân, pörsümez güzel, değişmez doğru, örselenmez iyi ve anlaşılmaz ileri!.. Gayemiz sensin!..
Biz aklımızı peşin olarak (sahibine) teslim ettik ve ondan sonra bize geri verilen akılla düşünmeye başladık. İşte esasta hür, istiklâlli, kudretli; ve eseriyle, tesiriyle, her şeyiyle her şeyin üstünde olan akıl budur !
Reklam
Büyük Doğu, kendi başına, kendisiyle vardığı bir sebep ve netice hükmü halinde hiçbir hürriyet, istiklâl ve benlik hâletine mâlik değildir. Mutlak istiklâl, mutlak hakikat sahibinindir; İslâm ona teslim olup selâmeti bulmaktan ibarettir; hürriyet ve istiklâlin hakikati de işte bu hakikate teslimiyet ve esaret... Kendini Allah'a esir ver ki, hürriyeti bulasın ve hayvan hürriyetinden kurtulasın!..
"Büyük Doğu", İslâmiyetin emir subaylığı... Büyük Doğu, İslâm içinde ne yeni bir mezhep, ne de yeni bir içtihat kapısı... Sadece "Sünnet ve Cemaat Ehli" tabirinin ifadelendirdiği mutlak ve pazarlıksız çerçeve içinde, olanca saffet ve asliyetiyle İslâmiyet'e yol açma geçidi; ve çoktanberi kaybedilmiş bulunan bu saffet ve asliyeti Yirmibirinci Asrın eşiğinde eşya ve hâdiselere tatbik etme işi... Galiba işlerin de en değerli ve pahalısı...
Şimdi Ali Emmi'ye veya ötekilerden birine sorsa, "Asker kaçağı ne demektir?" diye. Onu da bilmeyecek, bilmeyeceklerdi. Korku, ihanet, alçaklık ve benzerleri!.. Değildi hâlbuki. Hiç değilse yarıdan çoğunun sebebi bunlar değildi. Günler geçer, haftalar, aylar ve yıllar geçer, sonunda da saniyeler geçmez olur da, kafa bir takıldı mı sılaya! Sıcak terletir, soğuk üşütür, humma sayıklatır, sıla büyücü gibi çeker. İş yakalanmamakta. Yakalandın mı bu özleyişe bitmiştir artık. . Büyülenmişsin bir kere. Hem de ne ile? Kâh bir çift kara göz veya hasta bir ana hayâliyle, fakat bazen de bir dere boyu, bir çınar altı, bir.. bir.. işte böyle bir sefil kahve hayâliyle.
"Salih, Salih.. Salih'im." Bir kadının bu sesi çıkarabilmesi için ana olması, bir oğlunu şehit vermesi, dul kalması ve nihayet, son oğlunu da işte böyle cepheden beklemesi gerekti. Ve, insanın harbin ne demek olduğunu anlaması için bu sesi işitmesi gerekti. Ve bu sesi hiçbir ana ikinci defa tekrarlayamazdı.. Tekrarlamaya gücü yetmezdi. Onun da imdanına gözyaşları yetişti..
Karanlık! Ah, karanlık... Gözü veren, ışığı vermeseydi... Ne olurdu, düşünebiliyor musun? Bütün güzellikler, bütün renkler idrak edilemeyecekti.
277 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.