İnsandı bu, belli olmazdı; dünya kadar haksızlığa maruz kalır da gıkını dahi çıkarmaz ama sırf hoşuna gitmedi diye bir olay veya fikir karşısında yalım gibi parlar, kendini yakmakla kalmaz, bütün dünyayı da tutuşturmaya çalışırdı.
Başladığım bir kitabı, kötü de olsa bitirmek huyundan Fethi Naci'nin bir sözü sayesinde kurtuldum: " Karpuzu kestin. Baktın ki kabak. Gene de yiyecek misin o karpuzu?" demiş Fethi Naci.
Onu dinlemek, o derinlere gömülü ve her şeyden önemli olan şeyi- hayatı sınırsızca, son kullanma tarihini kontrol etmeden tüketmenin mümkün, hatta tavsiye edilir bir şey olduğunu hatırlatmak- diriltmek gibiydi.