Tarih yalan söylemez;
Annem, "Atatürk zamanında bizim ülkede de öyleydi. Hep ne olursa olsun kendi malımız, yerli malı kullanılsın istemişti Atatürk" diyor. Halk da öyle yapıyormuş, ama demokrasi diye ikinci parti gelince, görmemişler gibi dışarıdan ne varsa getirtilmeye başlan­mış. Karşılığında satılacak doğru dürüst malımız da olmadığından, elde avuçta olan paralar bitmiş. Bu kez bütün devletlerden borç is­temişiz. Şu son zamanlarda artık borç isteyecek ülke kalmamış, Al­manlara başvurmuşuz. Alman Maliye Bakanı gelerek, bizim hükü­ mete, aldığımız borcu ne yapacağımızı sormuş. Ona sağlıklı bir plan gösterilmediği için bırakıp gitmiş. Ben bunları pek bilemiyo­ rum; çünkü, derslerle uğraştığımdan, ülke sorunlarıyla hiç ilgilen­miyorum. Ama annemin "yeni savaştan çıkmış, yanmış yıkılmış bir ülkeden nasıl utanmadan para istenildi?!" diye üzüldüğünü biliyo­rum. Bunun arkasından bir olay annemi daha da çok üzdü. O da, birlikte çalıştıkları bir Alman profesör, anneme "Size borç vereme­diğimiz için çok üzüldüm, ama siz de hak verin! Alınacak borcun kendi ülkenize veya dünya ekonomisine nasıl bir yarar sağlayacağı gösterilemezse, o istenen borç bir tür dilencilik olmaz mı?" demiş.
Böyle bi olay olsa ben de inanırdım :D
Bu Hititler çok garip insanlarmış. Yazdıklarına göre, yaşamla­rı, sihir törenleri, bayram törenleri, fallar, sihirler ve en önemlisi Tanrılar üzerine kurulmuş gibi. Tanrılar hep aralarında. Onları bir günah, bir suç yapsın da cezalandıralım diye gözleyip duruyorlar. Onlara Tanrıların bazen yardım ettiği de oluyormuş. Buna örnek olarak, Kral II. Murşili'nin, bir kralla savaştayken, bir yıldırım ge­lip düşman kralını öldürmesi gösteriliyor. Böylece Murşili savaşı kazanmış. Acaba, çok savaş yapmaları mı insanları Tanrılara ve fal­lara yöneltti?
Reklam
ABD dayatması müfredat olursa böyle olur ,
Türk kavramı unutturuldu, Türk Dili unutturuldu. Atatürk'ün büyük çabayla çalıştığı Türk tezi tarih araştırmalari "safsata "olarak gösterildi .Bu sebeple Eskişehir Çifteler ilçesi Yazlıkaya Aniıtının okunması ve ortaya çıkarılan frigyalıların Türkçe konuştuğu gibi tezlerin üzeri örtüldü Binlerce yıldır onlarca devlet kurmuş Türkler göçebe yapılıverdi. Sümerler ,Hititler unutturuldu. Cumhuriyetin Temel tezlerinden olan Türk tarihi uygarlığı haftalardan silindi yetmedi Cumhuriyetin Ulus devletten çıkarılıp çıkarılması için Osmanlıcılık moda haline getirildi.
Sayfa 309Kitabı okudu
İlk çağda Kürdistan
Kürdistan, Medlerin gelişinden çok önce de M.Ö. 3. ve 2. binyıllarda çeşitli halklara, onların kurduğu devletlere ve uygarlıklara yurt oldu. Zagroslar yöresinde Lulular, Gutiler, Kasiler; Kuzey Mezopotamya, Musul ve Botan çevresinde Subariler, Hurriler, Mitanniler; daha kuzeyde Van Gölü çevresinde ise Xaldiler (Urartular). Bu dönemde İç Anadolu'da, Kızılırmak çevresini merkez edinen ve büyük bir uygarlık kuran Hititler ise, Kürdistan'ın batı yöreleri ile etkileşim içinde oldular.
Din adamları, krallar insanları sömürmek, onları kendilerine kul yapmak için kendilerince ne güzel yöntemler bulmuş. Peki bu insanların, "nasıl biliyorsunuz Tan­rıların neler konuştuğunu, yanlarında kim varmış, kim görmüş on­ları?" diye sormak akıllarına gelmemiş mi? Haydi onların gelme­miş, ya sözde çağdaş insanlar! Ve Allah adına konuşan, onun adına insanları suçlayan ve cezalandıranların bu eski insanlardan ne ayrı­calığı var. Eğer biraz düşünülse, gücüne, bilgisine inanılan Allah, insanın onu korumasını, onun için avukatlık yapmasını asla isteme­meli değil mi?
Hammurabi Kanunları
“Eğer bir inşaatçı, biri için bir ev yapar ancak işini iyi yapmaz, ev çöker ve sahibinin ölümüne neden olursa, inşaatçı öldürülmelidir.”
Sayfa 136 - Kronik KitapKitabı okudu
Reklam
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.