Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.13
kübra
kübra
@homefelt
psikolog
19 okur puanı
Mart 2020 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitaplar
Frankenstein - Mary Shelley
Victor Frankenstein iyi bir tıp eğitimi alan ve insan yaratma tutkusuna sahip bir doktor. Aldığı eğitim sırasında insan yaratma girişiminde bulunuyor ve ne yazık ki başarılı oluyor. Ne yazık ki diyorum çünkü yaratmış olduğu insan fevkalade çirkin ve oldukça iri bir canavar. Bu sebeple kendisi de bu canavara hayat verdiği gibi ondan korkup kaçıyor. Canavar -Frankenstein- tıpkı küçük bir çocuk gibi dünyayı ve kendini keşfediyor. Yaratıcısının onu neden bıraktığını anlamlandırmaya çalışıyor; sevmek ve sevilmek istiyor. Fakat çirkinliği yüzünden hep kötü muamele görüyor. Böyleyece yaratıcısından kendisine ona benzeyen bir dişi yapmasını istiyor. Doktor Victor bu teklifi kabul etmiyor. Çünkü diğer herkes gibi onun için de çirkinlik ve kötülük birlikte bulunan şeyler. Bu teklifin kabul olmamasıyla Frankenstein Victor'un sevdiklerine zarar vermeye başlıyor. Victor ise olanların intikamı için Kuzey boyunca Frankenstein'ı kovalıyor.
Kitapta Frankenstein'ın ağzından yaşadıklarını dinlediğim andan beri ona karşı bir acıma ve sempati duymaya başladım. Dış görüşünün insanlar hakkındaki duygularımızı ve düşüncelerimizi bu kadar etkilediğinin farkına vardım.
Kötü olmak iyi olmaktan çok daha zor ve zarar vericidir.
YILANLARIN ÖCÜ - FAKİR BAYKURT
Lisede edebiyat derslerinde hep duyardık Fakir Baykurt'un adını. Yazarla 2021 yılının son günlerinde Yılanların Öcü kitabıyla tanışmış oldum. Kitap Karataş köyünde geçiyor. Bayram, eşi Haçça ve anası Irazca'nın yoksulluklarına ve evlerinin önüne ev yaptırmak için Muhtardan yer satın alan Haceli ile karışıklı kavgalarına şahit oluyoruz. Baykurt köy dilini çok ustalıkla kullanmış bence. Kendi büyüklerimden duyduğum kelimelere, cümlelere rastlamak romanı daha gerçek kıldı benim gözümde. Kitapta köy yerlerinde adaletin işlemediği, yoksulun kuşağı dolu olanların altında ezildiği, arkasında adamı olmayan kişilerin verilen adaletsiz kararlara uymak durumunda bırakılması gibi sorunlar ön plandaydı. Bittiği gibi kütüphaneden devam niteliğindeki Irazca'nın Dirliği kitabını aldım. Devamında neler olacağına merakla bekliyorum.
Kroyçer Sonat
Tolstoy evlilik ve evlilikle alakalı sorunları küçük bir hikaye üzerinde inceliyor. Hristiyan öğretisine göre değerlendirdiği evlilik ve cinsel ilişki kavramları açıkçası bakış açıma uymuyor. Tolstoy'a göre aşk gördüğümüz ve hissettiğimizi sandığımız şeyden çok uzak. Evlilikler oyunculuklardan ibaret ve aslında fıtratımıza ters. Bu yargıları ve bunlara yönelik açıklamalarını trende seyahat eden iki karakter üzerinden öğreniyoruz.
Kitabın ilk yarısından sonra Beethoven'ın Kreutzer Sonata adlı eseri bana eşlik etti. keyifliydi
Okur Takip Önerileri
Yusuf Atılgan'ın okuduğum ikinci kitabı daha önce Aylak Adam'ı okumuştum. Genel olarak yazım tekniğini, zihin akışını seviyorum. Karakterleri ve bize sunulan o hayatı daha iyi gözlemleyebiliyoruz ve daha çok yaşıyoruz bana kalırsa.
Birçok kişinin rahatsız olabileceği benim de çok rahatsız olarak okuduğum bir kitaptı aslında. Öncesinde geniş bir araştırma yapmamıştım ve bu kadar haberdar değildim dolayısıyla ilk 50 sayfada bocaladım, ruhum daraldı. Ama daha sonrasında içindekileri okura bu denli yaşatan bir kitap olduğunu için ilgim biraz daha arttı.
Kitapta ailesinden kalan oteli tek başına işleten Zebercet'in hayatına kısa bir süre dahil oluyoruz. Ama o kısa süre bile onu ve içinde bulunduğu psikolojik durumu anlamak için yeterli geliyor. Okuduğum süre boyunca kızmaktan ve nefret etmekten acımaya duygu değişimleri yaşadım.
Karamsar bir kitap, şiddet ve cinsellik içeriyor. İnsanın içini daraltsa da okumaya değer bir kitap olduğunu düşünüyorum.
Hesse bu kitapla makineleşmenin getirisi olarak yabancılaşma, toplumdan ve samimi ilişkilerden uzaklaşma ve bununla baş etme konusunu işliyor. Yaşam boyunca derinliklik ya da anlam arayışında dolayı yüzeysel, basit ama bizi mutlu eden şeyleri kaçırıyoruz. Her geçen gün kendi kabuğumuza biraz daha çekilip gülmeyi unutuyoruz.
Kitabın dili zaman zaman zorlasa da genel olarak keyif aldığım bir okuma oldu. Yabancılaşma ve yalnızlık konularından hoşlanıyorsanız bakabilirsiniz.
Kitap konusu ve sürükleyici olması açısından okunabilir fakat çeviri bunu pek mümkün kılmıyor. Cümle cümle çeviri yapılmış ve bazı kısımlar o kadar kısa kısa ve tekrar cümlelerinden oluşuyor ki okumayı kesmek istedim. Onun dışında sonu pek tatmin edici bitmedi diyebilirim. Çok kafa yormadan rahat bir okuma yapmak istiyorsanız şans verebilirsiniz.
