Bazen düşünürüm, ne garip mahluklarız? Hepimiz ömrümüzün kısalığından şikayet ederiz; fakat gün denen şeyi bir an evvel ve farkına varmadan harcamak için neler yapmayız?
Sayfa 29 - Dergah YayınlarıKitabı okudu
Kendi türünden bir başkası ile günaha girmek istiyordu, başka birini kendisi ile birlikte günaha girmeye zorlamak ve onunla birlikte bu günah ile övünmek istiyordu.
Sayfa 29 - Zeplin KitapKitabı okudu
Reklam
“Düşünen, aydın insanların kaderi miydi örselenmek, horlanmak, aşağılanmak?..”
Sayfa 68 - Destek Yay.Kitabı okudu
Her şey kişinin emek harcamak ve yükü omuzlamak isteyip istemediğine bağlıdır.
Burası mutfağın tavanı. Biraz kitap okuduktan sonra mutfağın ortasında ki halıya uzanıp ışığı izledim. Zamanımı boşamı harcadım? Kitap okumaya devam etsem zamanım daha mı verimli geçecekti? En iyisi matematik çözmekti belki de Yada güzel yemek nasıl yapılır adlı videolar izlemek Belki de boş odalarda gezinmek Ama bu işe biraz felsefi bir noktadan bakarsak, bu dediklerim arasında hiç bir fark yok. "Boşa zaman harcamak" aslında kendi hayatımızda kendimize yaptığımız bir tür baskı. Her şeyin çok hızlı tükendiği bu çağda, bizde hızlı olmak zorundayız. Yada öyle miyiz? Her kavramın anlaşılması için gerekli bir olgunluk vardır. Bu olgunluğu belki bir çiçeği koklayarak, belki de dünyanın en büyük dahilerinin yazdığı besteleri dinleyerek elde edebiliriz. Kitap okumak ve tavana boş boş bakmak arasında bir hiyerarşi ilişkisi yoktur. Kendi hayatına dikdatör olmamalı insan. Her dakikamız dolu dolu geçirmek zorunda değiliz. "Bazen bu aşırı dozda ki devinime bir protesto olarak, gözleri tavana boş boş dikip mutfak lambalarını izlemek gerekir..."
Küçük bir rica...
“Merhaba, günaydın, nasılsınız, kitap listenize şunları da eklemenizi tavsiye ederim.” deyip takipten çıkacaksınız veya “Saçlarınız lens mi, burnunuz estetik mi?” minvalinde mesajlar atacaksınız, yapmayın. Çünkü hepsi yapıldı… Sonra benim keyfim çabuk kaçıyor, kaçırmayın… Kimse mesajlarınıza cevap vermek zorunda da değil, bu gerçeği kabullenin! Yanlışlıkla da mesaj atmayın, size mesai harcamak zorunda değiliz… Gönderilere de yorum yapmayın. Gönderiler ileti değil, alıntı. Muhattabınız ben değilim… Alıntıları okuyup beğenmeniz elbette güzel ama bunu etkileşim için yapıyorsanız ben beğeni ticareti yapmıyorum. Alıntılarınızı ancak fırsatım olursa okuyup beğeniyorum. Bunun için zahmet edip takip etmeyin, takipten düştüğünüzde bir daha karşılaşmamak adına engelliyorum… Son olarak günlük alıntı paylaşımı garantisi veremiyorum, beklentiniz buysa bu profil sizi üzer… Bu açıklamayı yapmak zorunda kaldığım için üzgünüm. Keyifli okumalar dilerim… #kamuspotu
Reklam
1.000 öğeden 161 ile 170 arasındakiler gösteriliyor.