Prens Mustafa | Şubat ayı hikaye yazma etkinliği
Loş ve yarısı boş bir odanın tam ortasında oturuyordu. Dizelerini gövdesine yapıştırmış çenesini dizlerine yaslamıştı. Önünde duran sıvası dökülmüş duvarı seyrediyordu. Sadece bir kaç dakika da o kadar çok anlam çıkarmıştı ki, en çokta kendi yaşamına benzetmişti onu. Kirli beyaz bir duvarın tam ortasında kocaman bir delik... Kafasını önündeki
Reklam
Şeker Portakalı
“Uç, küçük kuşum, yükseklere uç. Uç da Tanrı’nın parmağına kon. Tanrı seni başka bir çocuğa yollayacak. Benim için şarkı söylediğin gibi onun için de söyleyeceksin. Hoşça kal, benim güzel kuşum!” Jose Mauro De Vasconcelos 🪶🍊
GÖRÜCÜ İşten eve geldiğimde oldukça yorgundum. Elbiselerimi değiştirip hemen odama çekilip uzanmak istiyordum. --Anne! Ben geldim! Mutfaktaydı. Sesimi duyunca ellerini havluya silerek yanıma geldi. Gülümsüyordu. --Hoş geldin, aslan oğlum. Hay maşallah. Seni yaradana kurban olurum ben. Şaşırmıştım. Ama hemen kendimi toparladım. Ne de olsa böyle bir
Saçları saman sarısı, kirpikleri mavi...
Saman Sarısı Seher vaktı habersizce girdi gara ekspres kar içindeydi ben paltomun yakasını kaldırmış perondaydım peronda benden başka da kimseler yoktu durdu önümde yataklı vagonun pencerelerinden biri perdesi aralıktı genç bir kadın uyuyordu alacakaranlıkta alt ranzada saçları saman sarısı kirpikleri mavi kırmızı dolgun duduklarıysa şımarık ve
DENİZİN KENARINDAKİ EV (BENDEN SİZE HİKAYE) :)
Memleketin en ücra köşelerinden birinde, denizin kenarında bir ev vardı. Bu ev, yanındaki yoldan geçenlerin dönüp bir daha bakmasına sebebiyet veren bir içtenlikle kurulmuş, ilkbahar ve yaz mevsimlerinde bahçesindeki rengarenk ağaçların, üzerlerinden böceklerin ayrılamadığı çiçekleriyle o yerleşim yerinin en havalı, vazgeçilmez eviydi. Bu evde
Reklam
16 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.