Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Hasan Tahsin SÖNMEZ

Hasan Tahsin SÖNMEZ
@hsnthsnsnmz
ÇEKO
ZONGULDAK
KDZ. EREĞLİ, 1993
26 okur puanı
Mart 2021 tarihinde katıldı
Eyvah! Aldandık. Şu hayat-ı dünyeviyeyi sabit zannettik. O zan sebebiyle bütün bütün zayi' ettik. Evet şu güzeran-ı hayat bir uykudur, bir rü'ya gibi geçti. Şu temelsiz ömür dahi, bir rüzgâr gibi uçar gider...
Sayfa 212
Reklam
11. Lem'a
Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm ferman etmiş: مَنْ تَمَسَّكَ بِسُنَّت۪ى عِنْدَ فَسَادِ اُمَّت۪ى فَلَهُ اَجْرُ مِاَةِ شَه۪يدٍ Yani: "Fesad-ı ümmetim zamanında kim benim sünnetime temessük etse, yüz şehidin ecrini, sevabını kazanabilir."
Sayfa 49
... Eğer mutluluğa erişemezseniz, her zaman için iyi bir yolda olduğunuzu hatırlayın ve bu yoldan ayrılmamaya gayret edin . En önemlisi yalandan, her türlü yalandan, özellikle de kendi kendinize yalan söylemekten kaçının.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Başkasının kusuru, insanın kusuruna sened ve özür olamaz.
Sayfa 498
Acaba neden ruhça ayrılmaya bedence ayrılmaktan daha kolay dayanırız?
Reklam
İşte Ramazan-ı Şerifte en zenginden en fakire kadar herkesin nefsi anlar ki: Kendisi mâlik değil, memluktür; hür değil, abddir. Emir olunmazsa en âdi ve en rahat şeyi de yapamaz, elini suya uzatamaz diye mevhum rububiyeti kırılır, ubudiyeti takınır, hakikî vazifesi olan şükre girer.
Sayfa 21
... Önceleri, gençler okumak, öğrenmek zorundaydılar. Kara cahil diye tanımlanmak istemezlerdi ve bunun için çaba sarfederlerdi. Şimdi ise, "Dünyada her şey aptalcadır!" demeleri yetiyor. Böylece, onlara her kapı açılıyor. Gençler kuşkusuz buna seviniyorlar... Öyle ya, önceleri bu tiplere "serseri" denilirdi, şimdi ise birdenbire nihilist olup çıktılar!
Bu gelen gece olan Leyle-i Berat, bütün senede bir kudsî çekirdek hükmünde ve mukadderat-ı beşeriyenin programı nev'inden olması cihetiyle Leyle-i Kadr'in kudsiyetindedir. Herbir hasenenin Leyle-i Kadir'de otuzbin olduğu gibi, bu Leyle-i Berat'ta herbir amel-i sâlihin ve herbir harf-i Kur'anın sevabı yirmibine çıkar. Sair vakitte on ise, şuhur-u selâsede yüze ve bine çıkar. Ve bu kudsî leyal-i meşhurede onbinler, yirmibin veya otuzbinlere çıkar. Bu geceler, elli senelik bir ibadet hükmüne geçebilir. Onun için elden geldiği kadar Kur'anla ve istiğfar ve salavatla meşgul olmak büyük bir kârdır.
Tek gerçek şudur ki, var olan bu dünya, bundan daha mükemmel bir dünyanın var olduğunun güvencesidir.
Sayfa 150Kitabı okudu
Hem Cenab-ı Hak, insana karşı ettiği ihsanat-ı azîmeyi اَلَّذ۪ى جَعَلَ لَكُمْ مِنَ الشَّجَرِ اْلاَخْضَرِ نَارًا kelimesiyle işaret edip der: "Size böyle nimet eden bir zât, sizi başıboş bırakmaz ki, kabre girip kalkmamak üzere yatasınız." Hem remzen der: Ölmüş ağaçların dirilip yeşillenmesini görüyorsunuz. Odun gibi kemiklerin hayat bulmasını kıyas edemeyip istib'ad ediyorsunuz. Hem semavat ve arzı halkeden, semavat ve arzın meyvesi olan insanın hayat ve mematından âciz kalır mı? Koca ağacı idare eden, o ağacın meyvesine ehemmiyet vermeyip başkasına mal eder mi? Bütün ağacın neticesini terketmekle, bütün eczasıyla hikmetle yoğrulmuş hilkat şeceresini abes ve beyhude yapar mı zannedersiniz? Der: Haşirde sizi ihya edecek zât öyle bir zâttır ki, bütün kâinat ona emirber nefer hükmündedir. Emr-i kün feyekûne karşı kemal-i inkıyad ile serfüru eder. Bir baharı halketmek, bir çiçek kadar ona ehven gelir. Bütün hayvanatı icad etmek, bir sinek icadı kadar kudretine kolay gelir bir zâttır. Haşir - 146
Reklam
Felek, perde ardındaki gizli şeyi ne bilsin. Sus ey davacı, perdeciyle kavgan ne?
Sayfa 44
Eyvah! Aldandık. Şu hayat-ı dünyeviyeyi sabit zannettik. O zan sebebiyle bütün bütün zayi' ettik. Evet şu güzeran-ı hayat bir uykudur, bir rü'ya gibi geçti. Şu temelsiz ömür dahi, bir rüzgâr gibi uçar gider... Sözler - 212
İslâm hükemasının Eflatunu ve hekimlerin şeyhi ve feylesofların üstadı, dâhî-i meşhur Ebu Ali İbn-i Sina, yalnız tıb noktasında كُلُوا وَ اشْرَبُوا وَ لَا تُسْرِفُوا âyetini şöyle tefsir etmiş. Demiş: جَمَعْتُ الطِّبَّ فِى الْبَيْتَيْنِ جَمْعًا وَ حُسْنُ الْقَوْلِ ف۪ى قَصْرِ الْكَلَامِ فَقَلِّلْ اِنْ اَكَلْتَ وَ بَعْدَ اَكْلٍ تَجَنَّبْ وَ الشِّفَٓاءُ فِى الْاِنْهِضَامِ وَ لَيْسَ عَلَى النُّفُوسِ اَشَدُّ حَالًا مِنْ اِدْخَالِ الطَّعَامِ عَلَى الطَّعَامِ Yani: "İlm-i Tıbb'ı iki satırla topluyorum. Sözün güzelliği kısalığındadır. Yediğin vakit az ye. Yedikten sonra dört-beş saat kadar daha yeme. Şifa, hazımdadır. Yani, kolayca hazmedeceğin mikdarı ye. Nefse ve mideye en ağır ve yorucu hal, taam taam üstüne yemektir." Lemalar - 147
Beyhude bir hayaldi, Nisan güneşi gibi geldi geçti, Bir bakış,bir söz aklımı çeldi, Gönlümü çaldı, çekti gitti.
Sayfa 236Kitabı okudu