Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Hüseyin Öztürk

Hüseyin Öztürk
@hsynztrk
İyi zıplar, hızlı koşarım. köpek sever, flüt çalarım. bisiklet sürer, çadır kurarım. çok konuşur, çok yazarım.
Hüseyin Öztürk yorumladı.
"Neden ölürüz? " değil, "Nasıl yaşamalıyız?"
Sayfa 38 - Günışığı kitaplığıKitabı okudu
Hüseyin Öztürk okurunun profil resmi
İncecik ve sade fakat bir o kadar güçlü ve derin bir kitap değil mi?
Rukiye Uslu okurunun profil resmi
Bizi böyle bir kitapla tanıştırdığınız için ayriyeten teşekkürler hocam.🌼💫
Reklam
Hüseyin Öztürk bir yorumu yanıtladı.
176 syf.
5/10 puan verdi
Bu kitapta “Hayat bayram olsa!” benzeri bir esinti, bir garip Yeşilçam dokusu var. Tebriz’de bir sokak çocuğu: Emircan! Korku dolu bir hayat... Bir grup arkadaşı ile birlikte izbelerde, barakalarda, inşaatlarda yatıyor. Hayat oyununda bütün kaybedenler gibi bu çocuklar da hınç dolu… Çalıyor, yağmalıyor, kendilerinden güçsüz kimi bulurlarsa eziyet
Dünyayı Sırtında Taşıyan Balık
Dünyayı Sırtında Taşıyan BalıkÖzgür Balpınar · Timaş Yayınları · 2020913 okunma
Yaz Yağmuru okurunun profil resmi
Hayatin doğal akışına ne uymuyormus pardon? Ayrıca insanlığı öğrensin diyoruz, hırs ve öfkenin okuyanlara ne örnek davranışı olacaktı? İncelemenizi beğenmedim!
Hüseyin Öztürk okurunun profil resmi
Merhaba Yaz Yağmuru, Kitabı bu kadar beğenmiş olmana ve sana böylesi derin duygular hissettirmiş olmasına sevindim. Eğer öyle olmasaydı bu denli güçlü bir savunma refleksi göstermezdin diye tahmin ediyorum. Böylesi duru bir kalbin olduğu için çok kısmetlisin. Sorularına elimden geldiği kadar yanıt vereyim. Bence bu kitapta hayatın doğal akışına uymayan şeyler şunlar: Bir insan hayatının her ânında bütünüyle berrak gönüllü, sürekli şefkatli, her zaman sıcakkanlı olamaz. Kendini ve etraftaki insanları düşünerek bunu kavrayabileceğini sanıyorum. Her zaman iyi misin? Çevrendekiler her vakit merhametli midir? Bazen hırslı ya da öfkeli davrandıkları olmaz mı? Ama Emircan'ın Tebriz'de doğmuş bir Pollyanna olduğunu düşündüm ben okurken. İnsanları kötülükten alıkoymanın yolu onlara sürekli iyi şeyler göstermek değildir. Kötü duygu ve eylemlerin sonuçlarından onları haberdar ederek de bunu yapabiliriz. Hatta bu daha iyi bir yöntemdir. Hırsın ve öfkenin sonuçlarını görürsek bu duyguları neden kontrol etmemiz gerektiğini de anlarız. Ayrıca zorla götürüldüğü şu askerlik macerasında Majid Ağa'nın tanıdığı doktorla karşılaşması aşırı bir tesadüf değil mi sence? Bence burası da hayatın doğasına pek uymuyor. Ben askerlik yaptığım için uymadığını düşündüm. Tabii yine karar senin... Peki ya Majid Ağa'nın onca zenginliğe rağmen ıstırap içindeki Emircan'ın biraz olsun elinden tutmayışına ne diyeceğiz? İşin sonunda Emircan'ın hızlandırılmış şekilde büyük bir iyilik hareketi başlatma biçimi de yine insanı gülümseten türden durumlar. Yaptığım incelemede yazarın iyi niyetli olduğunu açıkça ifade ettim zaten. Elinden geleni yapmış. Ben de eleştirimi yaptım. Onu kırmamaya çalıştım. Mümkün olduğu kadar sözcüklerimi seçerek yazdım. Eleştiri, bir insanın yazarlık yeteneklerini güçlendirir. Elbette düşüncelerini yadırgamıyorum. Birbirimizden farklı düşünebiliriz. Sen bir eseri beğenirken ben sevmeyebilirim fakat lütfen duygularını ve düşüncelerini beni incitmeyecek şekilde ifade etmeyi dene olur mu? Yorum yazdığın için teşekkürler... Selamlar...
Hüseyin Öztürk bir yorumu yanıtladı.
382 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
askerlik günlerinde zamana bakmak
Mersin'in Gülnar ilçesinin Büyükeceli kasabasındaki askerlik günlerimde bu kitabı okuduğum zaman dilimini açık seçik hatırlıyorum. Hayri İrdal Bey'in anlatımındaki doğal hayret duygusuna nasıl hayran olduğumu, trajik olan ile komik olanın böylesi bir bileşkesini bir daha göremeyeceğimi düşünerek gözlerimi kitaptan ayırmadığımı da... Nöbetlerden ve görevlerden arta kalan zamanı kitaba ve spora ayırmıştım. Sınırlandırılmışlık duygusu zordu ama düzenli kitap ve spor harikaydı. Zaman benimdi. Şimdi zamansızlık hastalığına tutuldum ve benim saatlerimin ayarlanması gerekiyor. Bu kitabın hemen ardından karakolun kitaplığında bulduğum Panait Istırati'nin Akdeniz'ini okudum. O da nefis bir şeydi. 1964 basım Yaşar Nabi Nayır çevirisi.... Tanpınar'ın günlük hayatında nasıl bir adam olduğunu çok merak ediyorum doğrusu. Günlüklerini de okudum bu arada ama yine de günlük hayata şahit olmak başka.
Saatleri Ayarlama Enstitüsü
Saatleri Ayarlama EnstitüsüAhmet Hamdi Tanpınar · Dergah Yayınları · 202341,7bin okunma
İbrahim Taşar okurunun profil resmi
Bilmiyorum, dikkat ettiniz mi? Romanın isminde bile Doğu'dan Batı'ya bir geçiş var. Nişanyan Sözlük'e göre saat ve ayar Arapça, enstitü Fransızcadır. Yani 3'te 2'si Arapça yani Doğu, 3'te 1'i Fransızca yani Batı'ya aittir ve soldan sağa doğru gider. 1800'lü yıllardan sonra sonra başlayan batılılaşma hareketlerine bir gönderme yapar Tanpınar. Romandaki sembol ve nümeroloji için ek okumalara ihtiyaç duyuluyor. Son olarak Tanpınar'ın ve kıt edebi birikimimin içinde en sevdiğim söz olan "Biz evvelâ kelimeleri öğreniriz, sonra yaşadıkça teker teker mânâlarını." sözüyle bitiriyorum.
Hüseyin Öztürk okurunun profil resmi
Bu hoş yorum için teşekkür ederim İbrahim. Kitabın adına ilişkin böyle bir farkındalığım yoktu. Selamlar ve sevgiler :)

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Hüseyin Öztürk yorumladı.
408 syf.
6/10 puan verdi
·
Beğendi
·
26 saatte okudu
Jessica, sevdiğim ve başarılı işlendiğini düşündüğüm bir karakter oldu. Yaşananlardan sonra verdiği tepkiler, ruh hali, isyanı, üzüntüsü, vazgeçmişliği, daha sonra yavaş yavaş kendini toparlaması, yeniden çabalamaya başlaması ve Rosa ile tanışıp yeni bakış açıları kazanması başarılı bir şekilde anlatılmıştı. Ayrıca fiziksel durumuna alışma süreci
Koşmak İstiyorum
Koşmak İstiyorumWendelin Van Draanen · Beyaz Balina Yayınları · 2016686 okunma
Hüseyin Öztürk okurunun profil resmi
Gavin yeterince üzerinde durulmamış bir karakter. Sanırım ona ilişkin boşlukları birbirimizden farklı biçimlerde doldurmuşuz. Muhtemelen Lucy öldükten sonra Merryl şiddetli bir biçimde acı çekiyordu ve bir sığınağa ihtiyacı vardı. Önceleri şefkatle başlayan bu bağ sonra Gavin'in kontrolünden çıktı. Jessica'ya sevgisini göstermesinin tek yolu elbette bu değildi ancak Merryl'nin Jesicca'ya söylediklerinden sonra -ifade edilmesi yanlış bile olsa- en ikna edici söz buydu. İnsanlar böyle davranabiliyorlar. İnsanların davranış skalasında yer alan böylesi bir eylemin bir kitaba yansımış olması da çok anormal gelmedi bana. Burada Merryl'nin katı bir biçimde "kötü" olması konusunda haklısınız. Önemli bir karakter bu denli düz olmamalı. Son olarak Gavin'in davranışı hakkındaki düşüncelerimizin farklılaşması belki okur olarak cinsiyetlerimizin farklı oluşundan da kaynaklanıyor olabilir.
26 öğeden 6 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.