Hassas tabiatım, bütün genç kalplerde ilk aşkın ilk vuruşunda ortaya çıkan anlatılmaz korkuları iyice abartıyordu, umutsuz bir tutkuya varan melankoliye itiyordu beni. Kırlarda dolaşmaktan, tarlalar arasında gidip gelmekten başka bir şey istemiyordum. Hata yapmaktan korkmayan, gerçekten de şövalyelere ait bir çocuk cesaretiyle yürümeye, önüme çıkan her kulede kendi kendime, "Burada!" deyip..