Hiç.
@hulyadrms
... dışımız serseri, içimiz kütüphane
Amsterdam
226 okur puanı
Şubat 2021 tarihinde katıldı
“İş yapmam ben, aylakım!”
Kitabı bitirince wow demesem de Yusuf Atılgan’ın kalemi hakkındaki fikirlerimi biraz da olsa değiştirdi. İlk okuduğum kitabı Anayurt Oteli olmuştu ve açıkçası hiç beğenmemiştim. Keşke Yusuf Atılgan okumaya Aylak adam eseri ile başlasaydım dedirtti bana bu kitap. Eğer siz henüz okumadıysanız kesinlikle öyle yapın derim. Yazarın kalemi kesinlikle çok farklı ve tanınmaya değer.
Kitabın ilk cümlesi de son cümlesi de alıntı niteliğinde. Buradan kitaptan ne kadar çok alıntılama yaptığımı anlayabilirsiniz.
İlk sayfalarda kitabın içine girmek zaman alsa da okunması gereken bir kitap kesinlikle. Modern Türk Edebiyatı için önemli bir eser Aylak Adam.
Keyifli okumalar 1000K…
Aylak Adam 
Yusuf Atılgan
12 Eylül askeri darbesinin ardından 4 yıl cezaevinde kalan Feride Çiçekoğlu’nun cezaevinde tanıştığı Barış’ın hayatını konu alıyor eser.Ben kitaba başlamadan önce Feride Çiçekoğlunun hayatını araştırmayı ve söyleşilerini izlemeyi tercih ettim. Böylece bu kitabı okurken yazarın hislerini, Barış’ı ve İnci’yi daha iyi anladım.
Çiçekoğlu’nun gerçekten hüzünlü bir hayatı olmuş bir zamanlar. Bu hüznü kitapta dibine kadar hissedeceksiniz. Sade ve bir o kadar da akıcı olan kitap duygu yüklü.
Kitap Barış’ın cezaevinde tanıştığı ve tahliye olan İnci’ye yazığı mektuplardan oluşuyor. Kitaptan önce filmi ünlü olmuş. Daha sonrasında filmi de izledim. Çok eski bir film olduğunu göz önüne alırsak o yıllara damga vurması gayet normal.
Okumanızı mutlaka tavsiye ederim.
Kitaptan sevdiğim bir alıntı:
“Kuşlar tutsak yaşayamazlarmış. Ya çocuklar, İnci? Onlar tutsak yaşayabilirler mi?”
Keyifli okumalar 1K…
Uçurtmayı Vurmasınlar 
Feride Çiçekoğlu
“Mutlu azınlığa!”
Çin edebiyatına ait okuduğum ilk eser oldu. Çin Kültür Devrimi gölgesinde yaşanan acı dolu bir hayatı anlatıyor kitap. Hatta yayımlandığında Çin’de yasaklanıyor.
Sürekli karşıma çıkan ve okumak istediğim bir kitaptı . Açıkcası beni biraz hayal kırıklığına uğrattı. Aslında ele alınan konu olaylar çok gerçekçi ve acı dolu. Çeviriden dolayı mı bilmiyorum ama sona doğru sürekli yeni acı olaylar yaşıyor Fugui ve gerçekten bir süre sonra sıkıcı bir hal alıyor. Okurken acaba kitap biraz daha uzun tutulup olaylar sindirilerek mi anlatılsaydı demedim değil.
Fakat yine de okunmasını tavsiye ederim.
Kitaptan sevdiğim bir alıntı:
“Yavaş kanat çırpan kuş, erken uçmaya başlamalı.”
Keyifli okumalar 1K… 
Yaşamak 
Yu Hua
Okur Takip Önerileri
Serenad für Nadia!
Albert Einstein tarafından Türkiye Cumhuriyeti Başbakanına (İsmet İnönü) 17 Eylül 1933 tarihinde bazı Avrupalı bilim adamlarının Türkiye’ye kabul edilmesi ve çalışmalarına burada devam etmesi için mektup yazıldığını biliyor muydunuz?
Serenad’ı okurken çoğu yerde durup uzun uzun araştırmalar yaptım. Beni cahil hissettiren kitapları daha da ayrı seviyorum. “Struma faciası”, “Mavi Alay” gibi birçok tarihi olayı ilk defa duydum. Derin araştırmalar yapınca devletlerin gerçekten de kötülüğün sürdürülmesi için varolduklarını düşünmeye başladım.
Serenad acılarla dolu bir aşk hikayesinin yanında birçoğumuzun bilmediği trajik tarihi gerçekliklerle dolu bir eser. Bizi Nazi Almanya’sının karanlık günlerine götüren kitap, Avrupa’daki Yahudi soykırımı sonrası Türkiye’ye sığınan 190 bilim insanından biri olan Maximilian Wagner’in acı dolu hikayesini anlatıyor.
Zülfü Livaneli’nin “Kardeşimin Hikayesi” eserini yıllar önce okumuştum ve hala aklımda. Serenad da öyle olacak eminim ki. Kurgunun tarihi olaylarla birleşmesi ve gizem kitabın akıcılığını arttırıyor. Kitap okuma alışkanlığı elde etmek isteyenlerin mutlaka okuması gereken bir kitap.
Kitaptan sevdiğim bir alıntı:
"Aramızdaki temel fark ne, biliyor musun? Sen insanlara baktığın zaman üniformalar, bayraklar ve din görüyorsun!"
"Peki, sen ne görüyorsun bakalım?"
"İnsan, sadece insan. Seven, acı çeken, acıkan, üşüyen, korkan bir insan."
Keyifli okumalar 1K…
Serenad 
Zülfü Livaneli
