Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
İran İslam Devrimi'nin başarısı Türkiye'deki radikal kesimi etkilerken, MSP mitinglerindeki sloganlar da değişmiştir. "Ayasofya açılsın" türünden sloganlar yerini, "Dinsiz devlet, yıkılacak elbet", "Erbakan, Ziya, Humeyni yaşasın İslam Birliği", "İran, Pakistan sıra bizde Müslüman" gibi daha ağır sloganlara bırakmıştır.
Benlikten sefer etmek gerek Bu melun devden sarfı nazar etmek gerek Eğer mahbubun yüzünü görmek istiyorsan Yabancı menzilden sefer etmek gerek.
Reklam
Hiç şüphesiz bizler kendimizi ıslah edememişken, toplumu ve ülkemizi hiçbir zaman islah edemeyiz.
Çünkü Kur'an'a danışmayan liderler bir türlü reşit olamadılar. O, başkalarına inkılap ve cihat fikri vermeden önce bizzat kendisi inkılâp yapıp cihat etti. Çünkü cihat edip inkılâptan korkanlar başarıya ulaşamazlar.
Kim nefs evinden çıkıp manevi bir sefer ile Hakk'a doğru hicret eder ve kendisine ölüm erişirse, onun mükâfatı Allah'a düşer.
Emin Er Hoca
İran'a gitti, orada derdine ortaklar aradı, Humeyni ile yaşanan değişimi ve yeni sistemi yakından inceledi, Türkiye'den gelenlerin "İttihad-ı İslâm" zarfıyla nasıl Şialaştırıldıklarına, Müslüman kızların ise mutaya zorlandıklarına şahit oldu. İran İslâm Cumhuriyet'i terkibine dair, "Bu sistem İslâmîlik adı altına İslâm'a bir suikasttır." hükmünü vererek oradan ayrıldı. İran ziyaretiyle, "Yeni Şia'nın eskisinden farklı olmadığını" ayne'l-yakîn idrak etmiş oldu.
Reklam
111 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
7 saatte okudu
Allah’a Olan Koşulsuz Sevgi ve Bağlılık
Bismillahirrahmanirrahim Elimde tutmuş olduğum eser,Sevgili Çemran’ın uzun ve aksiyon dolu yaşamının kısa bir bölümü gibi düşünülebilir.Yaşadığı süre boyunca islam inkılabına ,vatanına,milletine bağlılığını sürdürmeyi aynı zamanda bir vatandaş olarak sorumluluklarını yerine getirmeyi hiç aksatmayan bir gönül adamı ile kısa bir yolculuğa
Kızıl Gül
Kızıl GülAsgar Fakur · Kevser Yayınları · 190013 okunma
Osmanlı'nın son dönemlerinde ka­dınların kadınlar için yazdığı kadın dergilerine rastlıyoruz. Kadınlar hemşirelik ve öğretmenlik gibi "kadın mesleklerine" başladılar (bu Avrupa'da çok eskilere dayanmasına rağmen İslam topraklarına yeni yeni geliyordu) ve zamanla diğer mesleklere de geçtiler. Ancak tepki büyüyordu. Kadınların öğretmenlik gibi geleneksel bir mesleği seçmeleri bile, militan İslamcıların bazıları için çok fazlaydı. 1979 İslam Devrimi öncesi ve sonrasındaki vaaz ve yazıların­ da Humeyni kadınların ergenlik çağındaki erkek çocuklara eğitim vermesi sonucunda doğacak kaçınılmaz ahlaksızlıktan büyük bir öfkeyle bahsederdi. Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Kemal Atatürk tam zıt görüşteydi. 1920'lerin başlarında verdiği bir dizi konuşmada Türk devleti ve toplumunda kadınların tamamen özgür olacağını açık açık ifade eder. Halkına sıklıkla söylediği üzere "Bizim en öncelikli görevimiz modern dünyayı yakalamaktır. Eğer halkımızın yarısını modernleştirirsek modern dünyayı yakalayamayız." 1920'lerde bu ifadeler çok şaşırtıcıydı ve üstelik beklenmedik bir kaynaktan, hem Osmanlı paşası ve generali hem de modern Türkiye'nin kurucusu olan bir kişiden geliyordu.
Sayfa 87 - pdf
1.000 öğeden 971 ile 980 arasındakiler gösteriliyor.