Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
“Odam her an daha karardı, daha daraldı, bir mezar oldu âdeta. Korkunç gölgeleriyle gece etrafımı sardı. Lamba is yapıyordu, kürkümü giymiş, abamı omuzlarıma almış, boynuma şalımı sarmıştım, iki büklüm gölgem duvara vuruyordu. Gölgem çok çok güçlüydü, belirgindi gerçek cismimden; duvara vurmuş gölgem daha gerçekti vücudumdan. Sanki ihtiyar hurdacı, kasap, dadım ve o kahpe karım, benim gölgelerimdiler, ben bu gölgelerin içinde hapsedilmiştim. Bir baykuşa benziyordum, ama iniltilerim boğazımda takılıp kalıyordu ve ben pıhtılaşmış kan olarak tükürüyordum onları. Şayet baykuş da hasta olsa enim düşündüğüm şeyleri düşünür. Duvardaki gölgem tıpkı bir baykuş gölgesiydi ve iki büklüm eğilmiş, yazdıklarımı dikkatle okuyordu. Anlıyordu besbelli; bir o anlayabilirdi. Göz ucuyla gölgeme baktıkça korkuyordum.” Kör Baykuş, Sadık Hidayet
Kasap da sevap kazanmak için yedi adım yürüdü, sonra dükkanına döndü. Yalnız ihtiyar hurdacı kımıldamadı yaygısının başından. Yüzleri ne de ciddi idi hepsinin!
Sayfa 67
Reklam
"Hocaefendi, eli öpmek oruç bozar mı? Bozmaz! Omuz öpmek? Bozmaz herhalde. Nikâhlı karının boynunu? Yanağını öpmek? Diyanet, daha ileri gitmeyeceksen saygılı bir öpüşmeyi hoş görür. Tükürük geçmemişse dudaktan öpmek bile oruç bozmaz, demiş bize imam nikâhı kıyan hurdacı."
Sayfa 185 - YKYKitabı okudu
Mavi renkli, yol yorgunu hurda arabasıyla dolaşıyor şehrin sokaklarında hurdacı. Bağırmıyor, ses etmiyor, öylece dolaşıyor sadece. Ve arabasının arkasında bir söz yazıyor: "Hurda satın almak bahane, seni bulmak için şehri sokak sokak geziyorum."
Sevginiz, elmas gibi değerlidir. Elmas, yere atılsa da değerinden bir şey kaybetmez. Bu durum; sevginizi yere atanın mücevherden anlamayan bir hurdacı olduğunu gösteriyor olabilir. Sevginizi, elmasın değerini bilene sunmanız, hayal kırıklığına uğramanızın önüne geçecektir. Görünen şu ki; sevgi, israf edilmemesi gereken en değerli duygudur. Hasan Turgut ERDOĞAN
İnsan, eşyalara da pekala bağlanabiliyordu.. Acısını, mutluluğunu, şarkılar söyleyişini.. ve tüm duygularının ruhundan parmak uçlarına yansımasını o metal parçalarına aktarabiliyordu. Çok uzun süredir oradalardır, sabittirler, gidemezler ve gidecek yerleri yoktur.. gidecek tek yerleri ya kırılıp dökülerek verilen bir hurdacı ya da daha naif bir yapıya sahipse ve varsa evimizde yanan sobadır, herzaman olduğu gibi o an da bizim halimize şahit olmak zorundadır, kararlarımıza uymak.. Bir eşyanın ruhu yoktur denilebilir.. yoktur.. yeryüzünde üstün yaratılmıştır İnsan. Ya İnsan duyguları? Gözlerinin, duygularının değdiği o her bir kare.. bir eşya.. sahi onlarda mı yoktur? Zaman rüzgarı sadece insana mı eser?.. Eşya da tozlanmaz mı?.. özlem
Reklam
Eski hurdacı, yeni işadamı Sami Bey
'Kokteyl' sözcüğünü doğru telaffuz etmeyi öğrenebilmişti nihayet ama, Allah'ı var aslında hiç sevmiyordu bir elinde içki bardağı, öyle saatlerce dikilip ahkâm kesmeyi, tepside dolaşan muzur yiyeceklerden atıştırmayı. Ayaklarına kara sular iniyor, midesine gaz oturuyordu. Ama ne çare ki yaşamın icaplarındandı bu da.
Sayfa 53 - Everest Yayınları 17.Basım Mayıs 2014 / "Sami Bey'in Ruhu" adlı öyküden
95 syf.
·
Puan vermedi
Kitaptan öğrendiğim: Doğu Edebiyatı da en az Batı Edebiyatı kadar okunmalı .. İran'ın saklı bahçesi diye tanımlanan yazarımız Sadık Hidayet .. Romanın konusu ve anlatım yönü kesinlikle kusursuz .. Yazarın anlatımında ayrıntılı bir düşünce, derin duygular ve çok güçlü anlatımları görüyoruz . Gerçek ile hayal arasında .. Acılar ve ıstıraplar
Kör Baykuş
Kör BaykuşSadık Hidayet · Yapı Kredi Yayınları · 202328,5bin okunma
Hurdaci
Yola çıkmanın vakti geldi. Gecenin bu saatlerinde iyi şeyler bulurum genelde çöplerde. Mesela geçenlerde şu eski, altmışlı yıllara ait pille çalışanbir radyo çıktı. Eh, çok temiz olmasa da kullanılabilirdi. Biraz yıpranmış ve hor kullanılmıştı; insanların her şeyi hoyratça harcayıp, kullandıgı gibi... Ufak bir sorunu vardı. Biraz uğraştıktan
788 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.