Akış
Ara
Keşfet
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
Kitap Türleri
Dergiler
Çevirmenler
İncelemeler
Alıntılar
İletiler
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.38.11
Youtube inceleme videosu: youtu.be/_orqIHj87HA
Mason Currey’nin büyük bir titizlikle yaptığı araştırmalardan ibaret. Sanatçılar, yazarlar, bilim insanları, dâhiler, ressamlar ve önemli mevkiye gelmiş isimlerin hayatındaki çalışma ritüellerinin anlatıldığı ilham verici bir kitap. Hatta benim kanalda bu kitap okuduğum 3 yazar ve 1 sanatçı var. Sylvia Plath, Jane Austen, Agatha Christie ve Mozart’ın ritüellerini okumuştum, merak edenler için açıklama bölümüne link bırakacağım.
Kitabın arkasında şöyle yazıyor;
Hayran olduğumuz büyük fikir ve eserlerin yaratıcıları gündelik hayatlarında ne yapıyorlardı? Sıradan insanlar olmaktan çıkıp tarihin sayfalarında kendilerine yer edinmelerini sağlayan o büyük eserler hangi gündelik rutinlerin sonucunda doğmuştu? Bu kitapla Mozart’tan Çaykovski’ye, Kant’tan Descartes’a, Kafka’dan Flannery O’Connor’a, Picasso’dan Vincent van Gogh’a, Albert Einstein’dan Nikola Tesla’ya, Agatha Christie’den Isaac Asimov’a, tarihin akışına yön veren pek çok insanın gündelik hayatına kısaca göz atabilecek, onların deneyimlediği yaratım sürecini inceleme fırsatı yakalayacaksınız.
Küçük bir kitap olmasına karşın içinde 100'den fazla kişiye dair bilgiler bulmak onların günlük hayatlarına neler yaptıklarına dair bilgiler görmek faydalı. İçlerinde ilham aldığınız veya alacağınız sanatçılar mutlaka vardır. Güzel bir kaynak kitap olduğunu düşünüyorum ve bu sebeple ilgilenen arkadaşlara tavsiye ediyorum.
Sanık
Yılmaz güney
Okurken yorulduğum kitaplardan oldu sanık
Yasar yılmaz işkencede,askıda,falakada gelin anasını andıkça oy anam dedikçe yoruldum. Kahreden,üzen burjuvazi ve sınıfın karşılaşmasının adillikten uzak adice ve tuzaklarla dolu olduğunu selimiye üçlemesi kitaplarından olan sanık ile yılmaz güney sadece görsel sanatda değil edebiyatda
Kanuni ' nin biricik kızı, Güzeller güzeli ; Mihrimah...
Mihri ve Mah : Güneş ve ay.
Tarihi fantastik bir roman.
Bir o kadar da hüzünlü sevdalar....
Mimar sinan ' ın eserlerinde içindeki sevdanın vücut bulması...
Bir taraftan hiç bir şey den haberi olmayan Mihrimah 'ın siyaset uğruna Rüstem paşa ile evlenmesi...
Bitli rüstem Bahtlı Rüstem olur Sultan kızıyla evlenerek. Ya Mihrimah 'ın Gönlü...?
Tutkusu Hürrem, Gücü Süleyman, Masumiyeti ise esaretiydi...
Çoğu olumsuz yorumda kitabın kurguya kaçtığını ve bu yüzden de beğenilmediği yazılmış. Ben öyle ders kitabı gibi anlatan kitapları oldum olası okuyamıyorum o yüzden kitabın bu yönü benim için avantaj oldu. Aksi takdirde sanırım bu kadar kalın kitabı yarıda bırakırdım. O yüzden sayfa sayısına bakmayın, kendini okutan bir kitap. Ama tarihimiz bizim için çok değerli ve bunla ilgili yazacağımız kitapta da normal kitaplara göre daha bir dikkat etmemiz gerektiğini düşünüyorum. bazı bölümlerde kurgu o kadar ileri gitmiş ki “ee yok artık daha neler” dediğim bile oldu. Bu konuda yazarımızın daha dikkatli olmasını ve bu kadar uçlarda olmaması gerektiğini düşünüyorum.
Son olarakta kitapta beni en en en çok etkileyen yer tabi ki Şehzade Mustafa’nın öldürüldüğü bölümdü. Okurken içim acıdı, iliklerime kadar hissettim o acıyı.
Yine isminin çekiciliğine aldanıp, bitirene kadar ölüp ölüp dirildiğim bir kitap oldu büyük kadınların aşk mektupları. Soylu aileler tarafından büyütülmüş kız çocuklarının eşlerine veyahut sevgililerine yazmış oldukları mektuplardan oluşuyor.. Bizim ayıla bayıla okuduğumuz Uğultulu Tepeler'in yazarı Emily Bronte'den tutun da şanlı tarihimizdeki Hürrem Sultan a kadar olan isimlere uzanan mektuplar merdiveni denebilir.. İşin şaşırtan tarafı mektupların sahibi kadınlarımız hastalık sonrası hayatlarını kaybetmişler..
Osmanlı Devleti
Osmanlı Devleti, Hanedanlık olarak yeryüzünde en uzun yaşamış hanedanlıktır. Türk örf ve adetleriyle yoğrulan bu büyük Türk devleti zamanla arap ve farsın etkisiyle özünden kopmaya başlamış, özellikle padişahların karakteri de devletin ömür uzunluğunda belirleyici rol oynamıştır. Deneyimsiz padişahların devletin başına geçmesiyle birlikte çöküş hızlandı. Kanuni'nin yanlış tercihleri Devlet-i Aliyye'yi çöküşe götürdü. Şehzade Mustafa'nın canını almasıyla birlikte devletin başına geçen sarhoş ve kadın müptelası Sarı Selim ilk çöküş padişahıdır. Hürrem'in etkisiyle birlikte devletin kontrolü beceriksiz padişahlara geçmeye başladı. Sarı Selim'den sonra yerine geçen oğlu III. Murad babasını mumla arattı. Adamın bilinen 130 çocuğu vardı. Kadına ve içkiye düşkünlüğü dillere destan olmuştu. Bu dönem kadınların, ağaların etkin olduğu bir dönemin başlangıcını da temsil etmekte. Çocuk padişahlar dönemi ise Kösem Sultan'ın Harem'in ve Saray'ın yönetimini ele geçirmesiyle birlikte başlayacaktı. Avrupa'da yaşanan gelişmeler ve Osmanlı'nın uzun süren savaşları inanılmaz bir bunalım dönemine sürükledi Osmanlıyı. Halil Hoca her kitabında arşiv belgelerinden yararlanıp, bu belgeleri kitabına eklemiştir. Devlet-i Aliyye serisini okumanızı tavsiye ederim, inanılmaz derece de ilginç bilgilerle karşılaşacaksınız...
Devlet-i Aliyye - Tagayyür ve Fesâd (1603-1656)Halil İnalcık · İş Bankası Kültür Yayınları · 20141,160 okunma