Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Asya ve Doğu Avrupa'nın bu kadar geniş sahalarına bize tarihen malum olan ve olmayan devirlerde yayılmış olan bu Ogur, Yugurların isimleri milattan önceki devirlerde Türk isminin yerini tutan bir isim olmuştur. İhtimal Ön Asya'daki Hurriler de onlardandır.
Sayfa 204
Hurriler (Kaslar)
Yeni Asur döneminden (MÖ 900 - MÖ 700) kalan yazıtlarda ise Kaslar, "Lulubi Turukki" olarak adlandırılır. "Lulubi Turukki", "Türk topluluğu" demektir. Sümerce 'topluluk' demek olan lulu sözü, Asurcaya lulubi olarak geçmiştir. Sümerce lulu sözü Eski Türkçeye, 'topluluk' anlamına gelen alug/aluk/alku olarak evrilmiştir. Tüm bunlardan, eski bir Türk boyu olan Kasların kendilerini Türk olarak da adlandırdıklarını anlamış bulunuyoruz.
Sayfa 57
Reklam
Kars adını, M.Ö. 130-127 yılları arasında Kafkasyadan gelerek bu platoya yerleşen Türk boyu Karsaklar’dan almışlardır. Ülke sınırları içindeki en eski Türkçe il adıdır bu. Kars’ın taa cilalı Taş devrine kadar varan geçmişini, Kağızman‘ın Çavuşlu köyü yakınlarındaki mağaralarda bulunan Kaya resimlerinden izlemek mümkündür. Bölgeye sırasıyla; Hititler, Hurriler, Urartular, Kimerler, İskitler, Partlar, Sasaniler ve Bizanslılar gelip yerleşmişlerdir.
Çivi Yazısı
Sumerlilerin uygarlığa en önemli katkıları, dillerine göre bir yazı icat etmeleri ve okullar açarak onu istedikleri her konuyu yazacak şekilde geliştirmeleridir. Başlangıçta yazı, resim şeklinde taşlar üzerine yazılmış. Daha sonraları Dicle ve Fırat nehirlerinin oluşturduğu bol kil yazı malzemesi olarak kullanılmış. Yumuşak kil üzerine yazılmaya başlanan yazı, yavaş yavaş şekil değiştirerek işaretleri oluşturan çizgiler çivi şekline dönüşmüş (bu yüzden bugün "çiviyazısı" deniyor), kelimeler de kısmen hece olmuş, böylece hem kendileri istediklerini yazabilmişler, hem de Ortadoğu milletleri olan Babilliler, Asurlular, Hurriler, Hititler ve Urartuların da kendi dillerini yazmalarını sağlamışlardır. Ugaritler ve Persler de bu yazıdan harf yazısı yaparak yararlanmışlardır. Sumer yazısı Mısır yazısının icat edilmesine de önderlik etmiştir.
Sayfa 10 - GirişKitabı okudu
Tarihsel Göçler
Hurriler, modern Gürcüce'ye yakın olan bir Kuzeydoğu Kafkas dili konuşuyorlardı. Paleo-lenguistik ve arkeolojik kanıtlar,Hurri göçlerinin Kürdistan'ın kültürel ve dilsel homojenleşmesine yol açtığını göstermektedir. Bu ise kısa bir süre içinde, Kürdistan topraklarında güçlü krallıkların ortaya çıkması ve Zagros toplumlarının, " Hurrileşmiş " Kürtlerin bir aşireti olan Gutiler adı altında siyasal olarak birleştirilmeleri anlamına gelmişti.
Sayfa 179 - Doz YayınlarıKitabı okuyor
Hurriler ve Hittitler
Güneydoğu Anadolu'da yaşayan Hurriler (İÖ 1850-1250), en parlak dönemlerine İÖ 2. binin ortalarına doğru ulaşarak, Hititleri güçlü bir şekilde etkilerler. At eğitimi konusunda ustaydılar ve bu beceriyle ilgili olarak kaleme alınan ünlü Kikkuli Andaşması daha sonra Hattuşaş'ta Hitit diline çevrilecekti. Düşman hatlarında paniğe yol açan ve daha sonraları Hititler tarafından daha mükemmel bir hale getirilecek olan iki tekerekli at arabasını savaş alanına sokarak savaş sanatında devrim yapanlar da Hurrilerdi. Tarihleri boyunca, Hurriler, göç eden Hint-Avrupalı halklada karıştıklarından, toplumları Hint-Ari kökenli soylu savaşçılardan oluşan bir kastın hakimiyeti altın­ daydı. Kast zümrelerinden biri savaş arabalarını süren Marriani­lerdi. Doğuda Van Gölü'nden Asur'a kadar ve güneyde Ha­lep'e ve Ugarit' e (Ras-Shamra) kadar pek çok Hurri devletçiği ayrı ayrı varlıklarınısürdürüyorlardı. Bunlardan en önemlisi ve en geniş toprağa yayılanı Mitanni Krallığı'ydı; özellikle III. Amenophis döneminde Mısır'la diplomatik ilişkiler ve evlenme yoluyla akrabalık bağları kurmuştu. Mitanni'nin Hitit Kralı I. Şuppiluliuma tarafından alınmasıyla, Hatti topraklarındaki Hurri etkisi daha da güçlenmişti. Hurrilerin bunca güçlü olma­ larına karşın, maddi kültürlerinden yalnızca mühürlerini ve ke­ramiklerini biliyoruz.
Reklam
Sumerlilerin uygarlığa en önemli katkıları, dillerine göre bir yazı icat etmeleri ve okullar açarak onu istedikleri her konuyu yazacak şekilde geliştirmeleridir. Başlangıçta yazı, resim şeklinde taşlar üzerine yazılmış. Daha sonraları Dicle ve Fırat nehirlerinin oluşturduğu bol kil yazı malzemesi olarak kullanılmış. Yumuşak kil üzerine yazılmaya başlanan yazı, yavaş yavaş şekil değiştirerek işaretleri oluşturan çizgiler çivi şekline dönüşmüş (bu yüzden bugün "çiviyazısı" deniyor), kelimeler de kısmen hece olmuş, böylece hem kendileri istediklerini yazabilmişler, hem de Ortadoğu milletleri olan Babilliler, Asurlular, Hurriler, Hititler ve Urartuların da kendi dillerini yazmalarını sağlamışlardır. Ugaritler ve Persler de bu yazıdan harf yazısı yaparak yararlanmışlardır. Sumer yazısı Mısır yazısının icat edilmesine de önderlik etmiştir.
Sayfa 13
146 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.