Dikkat Spoiler İçerebilir !
Öncelikle kısa bir kitap olmasına rağmen sürükleyici. Kore edebiyatından okuduğum ikinci kitap eğer meşgul olmasaydım bir günde de bitirebilirdim. Ben yaklaşık üç günde bitirdim hiç fena değil. Konusuna gelirsek önceleri orta halli bir yaşam süren pörtlek ve annesi , babasının evden gitmesiyle artık geçim sıkıntısı
Adamlar sizi o bez parçalarıyla kapattı. Dışardaki herifler özgür olmanız için örtülerinizi çıkarmanız gerektiğini, kendi herifleriniz ise ailenin namusunu korumak zorunda olduğunuzu söylüyor. Bu dünyada Tanrının en çok üzüldüğü yüzler sizlersiniz.
Bu kitap bende "Fareler ve İnsanlar" etkisi yarattı. İki küçük çocuğun kendilerince anlamaya çalıştıkları ayrı bi dünyası var. İçinde oldukları hayata mecburen uyum sağlıyorlar. Ayak uydurmak zorundalar. Yoksulluk, çaresizlik içinde çocuk olmak, çocuk kalmaya çalışmak...
Kitabın içinde zaman zaman fantastik denebilecek öğeler de yer alıyor. Belki de kitabi daha ilgi çekici hale getiriyor.
Tanıdık ŞeylerHwang Sok-Yong · Doğan Kitap · 2018122 okunma
"Şimdi meydana gelen savaş güçlülerin küstah kibri ile güçsüzlerin çaresizliklerinin ortaya çıkardığı bir cehennemdir."
Kitabı gerçekten çok beğendim. Savaşı, getirdiği zorlukları, insanların açlıktan, sefaletten, başka insanların kibrinden dolayı ölmesini ve bunun çoğunu da kimsenin görmemesini, dünyada savaştan kaçarken en çok istismar edilen mültecileri anlatmış. Hızlı bir şekilde okunabilecek ama etkisini üzerinizden o kadar hızlı atamayacağınız bir kitap. Bana sevdiğim bir arkadaşım hediye etmişti, severek yeri geldiğinde üzülerek hatta kızarak okudum. Tavsiye ederim.
Prenses BariHwang Sok-Yong · Doğan Kitap · 2017303 okunma
"Dışarıdaki herifler özgür olmanız için örtülerinizi çıkarmanız gerektiğini, kendi herifleriniz ise ailenin namusunu korumak sorunda olduğunuzu söylüyor. Bu dünyada Tanrı'nın en çok üzüldüğü yüzler sizlersiniz.."
"Tanrı'nın bizi izlemesi tabiatındandır. Ne bir rengi, ne bir biçimi, ne bir gülüşü, ne bir gözyaşı, ne bir uykusu, ne bir dalgınlığı, ne bir başlangıcı, ne bir sonu vardır ancak o her yerdedir."
“Ben hayatın, zamanı bekleyip dayanarak katlanmak olduğunu farkına varmış oldum. Her zamanda beklentileri sağlayamasa da bir şekilde yaşadığım sürece zaman akıyor, her şey geçip gidiyor.”
“Kimi zaman terk edip geldiğimiz kendi ülkelerimizle ilgili sohbet edince hep kavga, açlık, salgın hastalıklar, korkunç ve sert askeri güce maruz kalmaları anlatılırdı. Hala dünyanın her tarafından birçok insan ölüp gidiyor, tek bir gün de olsa gönül rahatlığıyla yemek yiyip hayatta kalmak için insana sürekli sınırları aşıyolardı.”