Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Hatice, onu o olduğu için sevmişti, daha sonra olduğu kişilik için değil ve sonraki yıllarda da Hz. Muhammed karısının sesini hatırlatan her seste acı çekmiş ve onu asla unutamamıştı.
Reklam
Son Okçular Tepesi; Evimiz/Ailemiz
Bu evler kimi zaman İslam'ın bir nizam haline geliş sürecinin başladığı Hz. Hatice'nin evi, kimi zaman İslam'ın ilk çekirdek kadrolarının yetiştiği ve örgütlendiği Erkam bin Ebi'l Erkam'ın evi, kimi zaman Mus'ab bin Umeyr'in Medine'de karargâh seçtiği Esad bin Zürare'nin evi, kimi zaman da İslam devletinin ilk kararlarının alındığı Ebû Eyyûb el-Ensârî'nin evi gibi daima ümmete hizmet eden evlerdir. Ümmetimizin yeniden toparlanması, bu evler ve ailesini toparlayarak Fatih'ler ve Selahaddin'ler yetiştirecek yuvalar kuran anneler eliyle olacaktır. İşte bu annelerin evleri ümmetimizin elinde kalan son Okçular Tepesi'dir
Hayasızlık ve iffetsizlik denizinde yüzenlerin, temiz eş istemeye hakları var mıdır? Önce onlar temizlenmeli, önce onlar yaptıkları çirkin işlerden yüz çevirmeli ki Allah(cc) onlara temiz eşleri, helal süt emmiş eşleri nasip etsin.
Vefa: Mümine yakışan en önemli vasıflarından biridir. Vefa, yapılan iyiliğin cinsine, oranına bakmadan, ona misli ile ya da daha fazlası ile karşılık vermektir. Vefa, bazen yapılan kötülüğe bile iyilikle mukabele de bulunmaktır. Vefa; unutmamak, unutturmamaktır. Vefa; sevmek, sevdiğinin sevdiklerini sevmek, sevmediklerinden yüz çevirmektir. Vefa, bir ömür sevdiğinin yolundan yürümektir.
Tahir olmayanın tahire, tahire olmayanın ise tahir istemeye hakkı yoktur. Çünkü Allah(cc) kötüyü kötüye, temizi ise temiz olana layık görecektir.
Reklam
Seven sevdiğine ait ne varsa onlarıda severdi. Seven sevdiğinin hatıralarına, akrabalarına, yakınlarına da sevgi duyardı. Unutmayalım ki Mecnun, Leyla'nın aşkına çöldeki tüm ceylanlara dost olmuştu. Ceylanların gözleri bana Leyla'yı hatırlatıyor diye gördüğü her Ceylana bile değer veriyordu.
”Allah Resulü yere çizdiği dört çizgiyi etrafındakilere göstererek sual edecekti: “Bu dört çizgiyi bilir misiniz?” “Allah Resulü en doğrusunu bilir…” “Bu dört çizgi: Cennetlik kadınların en üstünleri: Hz. Hatice Hz. Fatıma Hz. Asiye Hz. Meryem…
Hz. Ebu Hureyre’den (r.a.) rivayetle; Resûlullah (s.a.v.) buyurdular ki: Allahü Teâlâ Hazretleri diyor ki; “Kulum hakkımda nasıl bir zan yürütürse ben öyleyimdir. O beni zikredince ben onunla beraberim. O beni içinden geçirirse ben de onu içimden geçiririm. O beni bir cemaat içinde anarsa ben de onu onunkinden daha hayırlı bir cemaat içerisinde anarım. O bana bir karış yaklaşırsa ben ona bir kulaç yaklaşırım. O bana yürüyerek gelirse ben ona koşarak giderim.”
Peygamberimiz (a.s.m), durumu amcası Ebû Tâlib’e anlattı; ama o ücretin belli olmamasından duyduğu rahatsızlığı ifade etti ve Peygamberimizin ücreti de netleştirmesini istedi. Peygamberimiz ise bu duruma olumlu bakmadı. Bunun üzerine Ebû Tâlib, ücreti konuşmak üzere Hz. Hatice’nin yanına kendisi gitti: – Ey Hatice! Biz işittik ki sen yeğenim Muhammed (s.a.v)’i iki erkek deve vermek üzere ticaret mallarının başında göndermek istiyormuşsun. Biz Muhammed (s.a.v) için dört deveden daha aşağısına asla razı olmayız. Hz. Hatice: – Ey Ebû Tâlib! Şüphesiz ki sen çok kolay ve hoşa gidecek bir ücret talep etmiş oldun. Bundan çok daha fazlasını isteseydin de yine ben kabul ederdim.
Sayfa 44 - Tilki KitapKitabı okudu
Reklam
Peygamberimizin (a.s.m) ticaret kervanının başında gitmek istediğini öğrenen Hz. Hatice hemen Peygamberimiz (a.s.m)’ı yanına çağırttı: “Ben seni Şam tarafına gidecek kervandaki ticaret mallarımın başında göndermek istiyorum. Senin güzel ahlâklı, doğru sözlü ve güvenilir biri olduğunu biliyorum. Ve sana kavmimden hiç kimseye vermediğim büyük bir ücret vereceğim.” dedi.
Amca Ebû Tâlib şöyle dedi: “İşittim ki kavmin ticaret için Şam civarına bir kervan oluşturmuş. Hüveylid kızı Hatice ise bu kervanda görevlendirmek üzere güvenilir bir adam arıyormuş. Her ne kadar Şam tarafına gitmeni istemesem de orada bazı hâsid Yahudilerin sana kötülük etmesinden endişe duysam da artık çaresizim. Hatice’ye bir gitsen, senin temiz ve güvenilir oluşun sebebiyle başkalarını değil de seni tercih eder.”
"(Ahiretin) en hayırlı kadını Meryem b. İmran'dır. (Dünyanın) en hayırlı kadını Hatice b. Huveylid'dir."⁷¹
Sayfa 126 - Timaş Yay. , 71: Buhari, a.g.e., (Menâkıbu'l-Ensar/ 40. Hadis) Müslim, a.g.e. , (Fezâilu's-Sahabe/ 69.HadisKitabı okuyor
Zübeyr b. Avvam, iki yaşlarına gelince Efendimiz (sas), Zübeyr'in halası olan Hz. Hatice ile evlenecekti. Bu kutsî evlilik olunca Zübeyr, hem anne tarafından, hem baba tarafından yakın olduğu Efendimiz ile Hatice'nin yuvasına sık sık gidip gelmeye başlamıştı. Nübüvvetten önce yaklaşık on altı yıl Zübeyr, bu akrabalık avantajını kullanmış, hem halası Hatice validemizi, hem de dayısının oğlu Efendimiz'i daha yakından tanıma imkanı bulmuştu.
"Zamanındaki kadınların hayırlısı İmrân kızı Meryem'dir. Bu ümmetin kadınlarının hayırlısı da Hatice'dir." [Hz. Muhammed (sas)]
1.500 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.