Hz Mevlana
İnsanoğlu, dünya telaşına düşer, hırs denizinde çabalayıp durur.
Hz Mevlana; Dinlemeden anlayanların ve anlamadan dinleyenlerin Mesnevi'den uzak tutulmasını vasiyet etmiştir.
Sayfa 63 - Doğan NovusKitabı okudu
Reklam
Hz. Mevlana diyor ki: Bir şeyi farkedemeyen kişiler başımıza geçerse, eşeğin sahibini de eşek diye alıp götürürler. Fakat bizim şehrimizin padişahı (Cenab-I Hakk) boş yere bir şey olmaz. O her şeyi görür duyar.
Üzülme
Üzülme Can! Doğruysan zarar gördüm deme. Bil ki iyiler mutlaka kazanır. -Hz.Mevlana
Başa gelen musibetlerin bir sebebi de onlara ihtiyaç duyu­luyor olmasıdır. Firavun, Musa Peygamber için bir ihtiyaçtı. Ebu Cehil, Efendimiz (sav) için bir ihtiyaçtı. Bu kötü karak­ terler, dinlerin yayılmalarına farkında olmadan iyi karakterler­ den daha önemli katkılar yapmışlardır. Nemrut, İbrahim Pey­ gamber için bir ihtiyaçtı. Hz. Mevlana, "Nemrut'un ateşi İbra­ him'in tevekkülünü artırdı " der (Mesnevi, Cilt 6) . Mucizelerin yaratılması da bu olumsuz karakterler sayesinde olmuştur.
142. Fitne ve kavga ve kan dökücülük isteme; bundan ziyâde Şems-i Tebrî zi'den söyleme! Sırr-ı vahdeti apaçık söylemek, halk arasında dalâlet fitnesine ve ulemâyı zâhire ile ehl-i hakîkat arasında kavgaya ve mücâdeleye ve hattâ kan dökücülüğe sebeb olur. Nitekim Hallâc-ı Mansûr hazretleri bu sırrı keşf edince, bu halk onun kanını döktüler; ve Muhyiddîn Arabî (k.s.) hazretleri Fusûsu'l Hikem lerini bir rü'yâ-yı sâdıkada aldığı emr-i Peygamberî üzerine, bu vahdet-i vücûd sırrını apaçık söylediği için, ulemâ-yı zâhire tekfirine kadar cür'et ettiler ve elyevm inkâr edenler de çoktur. Fakat Hz. Mevlânâ bu sırr-i vahdetin birçok inceliklerini, kıssa libasları altında beyân buyurdukları halde, halk bu kıssaların iç yüzüne vâkıf olamadıklarından, Mesnevî-i Şerîf, Fusûsu'l-Hi kem'e olan ta'nlardan âzade kalmıştır.
Tercüme ve Şerh, Ahmed Avni Konuk
Reklam
90 öğeden 41 ile 50 arasındakiler gösteriliyor.