Hz. Musa ve Hızır aleyhisselamın yolculuğunu bilmeyen yoktur diye düşünüyorum, var ise de ben yazayım da kıssadan hisse çıkaralım.
Hz. Musa sabır dilemişti, Allah cc'den,Yaradan'da ona salih bir kulunu yollayacağını vahyetmişti.Salih kul ise Hızır aleyhisselam idi.
çıktıkları ilk yolculukta, kendilerine iyilik yaparak gemisine alan kaptanın gemisini delmek olmuştu Hızır aleyhisselamın ilk işi.
Hz. Musa ise bu eyleme şiddetle karşı çıkmıştı ve sen bize iyilik edene böyle mi karşılık veriyorsun demişti ki, bu anlattıklarım Kur'an'ı Kerim'in ilgili ayetinde şöyle bildirilir;
"Böylece ikisi yola koyuldu. Nitekim bir gemiye binince, o bunu (gemiyi) deliverdi. (Musa) Dedi ki: 'İçindekilerini batırmak için mi onu deldin? Andolsun, sen şaşırtıcı bir iş yaptın.'" (Kehf, 18/71).
buradan güncele gelirsem;
bir kaç gündür ağızlarda "aynı gemideyiz" sözü var! ona gelmek istiyorum. Tamam kardeşim aynı gemideyiz ama biz elleri, ayakları, ağızları ve hatta hayatları prangalı forsalar olarak kürek çekerken,bize nasihat verenler kaptan köşkünde rahatlık içindeler.
e ne oldu şimdi aynı gemide olmanın avantajları veya dezavantajları? ayrıca kaptana ve turu düzenleyen firmaya da güven kalmadı ki! düzgün bir rota çizemeyen, sürekli tehlikeli sulara yelken açtıran firma bunun üzerine katmer olsun diye de sürekli işini bilmeyen kaptanlar ile bizi aynı gemiye mahkûm ediyor!
diyeceğim sözlerin özü şu ki;
ne biz Musa'yız,sabır peşinde koşabilecek,ne de siz Hızır'sınız keramet ehli olan!
Derda Yuşa