Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
EHL-İ  SÜNNET ALİMLERCE  EHLİ BİD'AT OLARAK İLAN EDİLEN  YAZARLAR…. 1- Mihr Ali İskender Evrenesoğlu; kendisi Mehdi ve peygamber olduğunu söyleyen bir sahtekardır... 2- Harun Yahya(Adnan Oktar); kendisinin Mehdi olduğunu söyleyen bir sahtekardır, ayrıca dansöz oynatıp, yarı çıplak kadınların üzerinden dinle dalga geçmektedir.... 3- Prof.
408 syf.
7/10 puan verdi
·
22 saatte okudu
İbni Arabi Külliyatı değerlendirmesi
La mevcude illallah şeklinde ifade edilen, vahdeti vücut inanışı, yani Allah'tan başka kâinatta hiçbir şey yoktur anlayışı İmam Rabbani Hazretleri'nin de beyanı ile yanlış bir inanıştır. Muhyiddin İbni Arabi hazretleri de vahdeti vücut inanışının savunucularındandır kitapta bu hususlarla hatalı inanışlar vardır. Zira tüm görünen alem Cenabı Allah'tır demek bir anlamda yaratılışı inkar etmek demektir. Ancak tüm yaratılmışlar Cenabı Allah'tandır şeklinde iman etmek gerekmektedir. Bununla birlikte İbni Arabi hazretlerinin değerini ifade etmek gerekir. Çünkü kendisi büyük bir alim ve veli idi. Bazı tecelliler vardır ki izaha muhtaçtır ve her ne bulur isek kitap ve sünnete havale etmemiz şarttır. Kitapta ayrıca sırlı mevzular da bulunmaktadır. Lisanı ağır ve derin mevzular olduğu için tasavvuf kitaplarını yeni okumaya başlayanlar ve ilimde derinleşmemiş olanlara tavsiye edilmez. Rabbim bizleri yolların en doğrusuna eriştirsin.Bizleri sünneti seniyyeden ayırmasın..
İbn Arabi Külliyatı
İbn Arabi KülliyatıMuhyiddin İbn Arabi · Gelenek Yayıncılık · 201911 okunma
Reklam
imsak vakitleri hususu
Hükümet Diyanete uymalı, maalesef Diyanet değişen hükumete uyabiliyor. Misal Türkçe ezan, Kutlu Doğum vs.. İmsak vakitleri ramazan günlerinin en tartışmalı hususlarından biri olmaya devam etmektedir. Ben geçtiğimiz sene ramazan ayının başında bu konuda oldukça detaylı bir yazı kaleme almıştım. 1983 yılına kadar hiç değişmeden gelen imsak
Dünya hayatına meyledenler deniz suyu içenlere benzerler. lçtikçe susarlar susadıkca içerler. -İbni Arabi Hazretleri
Muhyiddin İbni Arabî Hazretleri Kudüs'te bulunduğu zamanlara âit bir hatırasında Memlüklü Türklerini şöyle anlatmaktadır: "Türkler son derece garip insanlar.İlme müthiş hürmetleri var.Mescid-İ Aksa avlusunda talebelerimiz ile ders sırasında bazen kavgaya tutuşuyorlar, sonra birden ortamdaki ilimle uğraşan insanları fark ediyor ve birbirlerine , 'Burada tartışıp insanları rahatsız etmeyelim, gel şu uzakta tartışalım,' diyor kavgaların orada sürdürüyorlar."
Muhyiddin ibni Arabi Hazretleri Kudüs'te bulunduğu zamanlara ait bir hatırasında Memlüklü Türklerini şöyle anlatmaktadır: "Türkler son derece garip insanlar. İlme müthiş hürmetleri var. Mescid-i Aksa avlusunda talebelerimiz ile ders sırasında bazen kavgaya tutuşuyorlar, sonra birden ortamdaki ilimle uğraşan insanları fark ediyor ve birbirlerine, 'Burada tartışıp insanları rahatsız etmeyelim, gel şu uzakta tartışalım,' diyor kavgalarını orada sürdürüyorlar."
Reklam
Sebebini bilmiyorum ama bu huy hâlâ devam ediyor :D
*** Muhyiddin ibni Arabi Hazretleri Kudüs'te bulunduğu zamanlara ait bir hatırasın­da Memlüklü Türklerini şöyle anlatmaktadır: "Türkler son derece garip insanlar. İlme müthiş hürmetleri var. Mescid-i Aksa avlusunda talebelerimiz ile ders sırasında ba­zen kavgaya tutuşuyorlar, sonra birden ortamdaki ilimle uğraşan insanları fark ediyor ve birbirlerine, 'Burada tartışıp insanları rahatsız etmeyelim, gel şu uzakta tartışalım,' diyor kavgalarını orada sürdürüyorlar."
198 syf.
4/10 puan verdi
“Hazreti Peygamber’le arkadaşları bu yaşayış tarzı bakımından bütün İslam ümmeti için birebir birer örnektiler. Ve Müslümanlar bu örneğe bakarak O’na uymayı bir vazife sayarlardı.” diyor ve tasavvufun özünü böyle olduğunu da ifade ediyor. Hani bizde var ya, şimdilerde tasavvuf “çuların” tasavvufu satan, satışa çıkan, pazarlamaya çıkanların
İslâmiyetin Geliştirdiği Tasavvuf
İslâmiyetin Geliştirdiği TasavvufÖmer Rıza Doğrul · Kapı Yayınları · 20206 okunma
İnsan,sonucun değerini öğrenmedikçe, işin başındaki güçlükler kendisine kolay gelmez. Muhyiddin ibni Arabi hazretleri - Fütuhat
SİZE ZARARI DOKUNABİLİR
Kendisi anlatır: "Bir gün hocamın hizmetinde idim. Bir kimse gelip zamânın ileri gelenlerinden birinden selâm getirdi. Evliyânın büyüklerinden olan Muhyiddîn ibni Arabî hakkındaki görüşünü sordu. "Füsûs kitabı hakkında ne dersiniz?" dedi. Celâllenen Ramazan Efendi; "Efendine söyle, Muhyiddîn-i Arabî hazretlerinden alıp veremediği ne? Her gün haram yemekle karnını dolduran bir kimsenin bâtınî sırlara ulaşması mümkün müdür? Sel gibi göz yaşı dökmeyenler, hakîkat denizinden inci-mercan toplamaya muktedir olamazlar. Muhyiddîn-i Arabî hazretleri o kitabı yazarken, on beş günde bir defâ yemek yerdi. Îtirâzı bıraksın. Muhyiddîn-i Arabî'nin adını söylerken, ağzını misk ve anber ile yusun. O mübârek kimseninFüsûs adlı inceliklerle dolu kitâbından da elini ve dilini çeksin. Gücünün yetmediğini bırakıp, anlayabildiği şeylerle uğraşsın." diye cevap verdi. Biz de yine sohbetlerine katılmış olmakla; "Efendim, o kimse bu hususta mutaassıptır, olur ki size zararı dokunabilir." dedim. Ramazan Efendi; "Korkacak bir şey yoktur. Gâyesi meclis kurup, bizi tahkîr etmektir. Öyle birşey olursa, işte şöylece ederiz." deyip, başını paltosunun içine çekti ve o anda ortadan kayboldu. Beni bir dehşet kapladı. Bir hayli zaman o hâlde kaldım. Bir saat kadar geçince, tekrar mübârek yüzlerini görebildim."
Reklam
İbni Arabî Hazretleri
Varlık bir medresedir evlat. Herkes talebedir. Biricik müderris de Allah.. Herkes kendi imtihanını yaşar.
79 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.