Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

İbrahim Can

İbrahim Can
@ibraacan
Eline geçen 3-5 kuruşla kitap alan biri.. Çanakkale 18 Mart Üniversitesi
Öğrenci
Üniversite
İstanbul-Çanakkale
26 Mart
12 okur puanı
Şubat 2018 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitap
İnsana mutluluk kadar sağlık katan bir şey yoktur ve en büyük mutluluk da bir başka insanı mutlu etmektir.
Reklam
Hiçbir şey zekayı tutkulu bir kuşku kadar bileyemez.
Küçük Kara Balık, "Eğer cahil olmasaydınız bu dünyada pek çok farklı türde yaratık olduğunu ve hepsinin de türlerini pek güzel bulduğunu bilirdiniz. Baksanıza, sizin adınız bile kendinizin değil!"

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Şimdi yanımda olsaydı böyle üşümezdim albayım; beni bir arabaya bindirirdi hemen. Ben bunlara çabuk karar veremem albayım: kararsızlığımla yanımdakilerin canını sıkarım. Hava da çok soğudu albayım, eve dönmek istiyorum. Biliyor musun, Bilge beni evde bekliyormuş gibi geliyor bana. Yoksa eve dönmek istemiyorum. Beni bekleyen yalnızlığı ve karanlığı istemiyorum.
Bütün hayatımı kelimeler uğruna harcadım, içi boş kelimeler uğruna. Kelimelerin gerçek anlamını bilmeden, onlarla oynadım. Oyunları da kelimelerin içinde tutukladım. İşte bunun için Sevgili Bilge, beni bıraktılar, bıraktın.
Reklam
'Düşüncelerini olgunlaştırıncaya kadar beklemelisin Hikmet,' dedim kendime. Ağrılara ve kendine acımaya boş vermelisin. Biraz düşündüm ve sabrettim; sonra "Bizi bir de bu acımak mahvediyor albayım,' dedim. 'Başkalarına acımakla başlayan bu tehlikeli duygu, her zaman kendimize acımakla son buluyor. Kendimize acımaktan, başka işlere zaman kalmıyor.
Oyunlar dedi,' 'Oğlum Hikmet, gerçeğin en güzel yorumlarıdır. Bizim gerçek dediğimiz şey de, bazı güçlükler yüzünden iyi oynanmayan oyunlardır.' Neden gerçeklerden kaçtığımı ben de böylece anlamıştım. Artık kendimi geliştirmeliydim; soluğumu oyunlara göre ayarlamalıydım. Bu amaçla her şeyi kullanmalıydım. Bunun için de, önce her şeyi kullanmadını öğrenmeliydim. En küçük bir ayrıntı bile önemliydi.
Bütün kötülükler alışkanlıklardan doğuyor. İnsan acele etmeden kendini seyrederse, alışkanlıkların kölesi olup olmadığını görebilir.
Konuşmamak ne iyi, bir bilsen. İnsan elbette konuşmak istiyor; dert yanmak, haklı çıkmak istiyor. Fakat kelimeler insana ihanet ediyor, insan kendine ihanet ediyor, kendinden nefret ediyor.
En büyük hazinemiz aklımızdır
Sevgili Bilge, Bana bir mektup yazımış olsaydın, ben de sana bir cevap vermiş olsaydım. Ya da son buluşmamızda büyük bir fırtına kopmuş olsaydı aramızda ve birçok söz yarım kalsaydı, birçok mesele çözüme bağlanmadan büyük bir öfke ve şiddet içinde ayrılmış olsaydık da yazmak, anlatmak, birbirini seven iki insan olarak konuşmak kaçınılmaz olsaydı. Sana, durup dururken yazmak zorunda kalmasaydım. Bütün meselelerden kaçtığım gibi uzaklaşmasaydım senden de.
Reklam
Bütün mesele kelimelerse, kelimelerle istediğim gibi oynayacağım. Kelimelerle yeni bir akıl kuracağım.
"Parçaları bir araya getirerek Hikmet olmakta çok zorluk çektim doktor. Denildiğine göre bu parçalar, aynı yüzyılda yaşamış insanlardan da alınmamıştı; üstelik ırk, dil ve din ayrılıkları da vardı aralarında. Bu yüzden değişik duygu ve düşünceler arasında bocaladım, kaderin oyuncağı oldum. Ben dünya vatandaşıyım, hem sembolik falan değil, resmen ha - ha. Şimdi anlıyorum doktor. Demek ki Doğudan alınan parçalarım Batıya isyan ediyor, bu yüzden İngilizleri sevmediğim anlar oluyor. Kalbimde bu çelişkilere dayanamıyor. Güm güm doktor. "İşte bunun içim doktor, kolumun başka tarihi var, bacağımın başka. Hangisinin beni nereye getirdiğini bilemiyorum. Her birinin de başka hastalığı var. Başım çatlayacakmış gibi ağrıyor; kolum bacağım, tabiri caizse başını alıp gitnek istiyor. Fakat, alıp gitmek istediği baş onun değil ki. Bütün organlarım böyle hastalıklı bir başın buyruğunu dinlemek istemiyorlar. Hastalıklı beynimin de oyunları var. Büyük oyunlar kuruyor ve ne yazık ki beceriksiz organlarıma söz geçiremiyor. Onlar da aklımın yaşantısını rezil ediyorlar."
"Kafam cam kırıklarıyla dolu doktor. Bu nedenle beynimin her hareketinde düşüncelerim acıyor, anlıyor musun? Bütün hayatımca bu cam kırıklarını beynimin üzerinde taşımak ve onları oynatmadan son derece hesaplı düşünmek zorundayım."
"Ben bugüne kadar hiçbir bir ıstırabımı bilinçaltına itmeyi başaramadım. Bu yüzden çok boş kaldı orası. Özellikle gecekonduya geldikten sonra, bütün rezilliklerimi çekinmeden sergiledim. Hatta bunları bir marifetmiş gibi göstermeye başladım. Bu ülkede eksikliğini duyduğum 'insanın kendinle hesaplaşma meselesi'ni bizzat kendime uygulayarak bu meselenin ilk kurbanlarından oldum. Aslında, meselenin ciddiyetine dayanamadığım için, oyunlarla durumu örtbas etnek istedim. Ortada bir Hikmet olsaydı belki bu hesaplaşmayı yürütebilirdim. Fakat sorarım size doktor: Hikmetlerden hangi biriyle hesaplaşacaktım? Üstelik, oratada dolaşan Hikmet'de tek bir varlığın ürünü değildi ki."
33 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.