Bilmem ki nasıl anlatılır bu kitap.. Bıraktığı etkinin hiçbir tarifi olamaz belki de. Kapağını ilk açtığınız andan itibaren yüreğinizi dağlamaya yetiyor aslında. Bir insanın canını almak bu kadar kolay mı? İşledikleri suçların gerçekten olup olmadığı bile belli olmadan sırf ders çıkarılsın diye ona emanet edilen o canı, ağızdan çıkan iki üç sözcükle tek bir kişinin kararına bırakıp ondan almak kolay mı? Çok yüksek kademede bir insan olmadığı için bu hayatta, canına kıymak bu kadar kolay mı? Şu an bunların yaşanmıyor olmaması bunların yaşanmadığını ifade etmiyor. Paris’in o mükemmel görüntüsü belki de geçmişini kapatmaya çalışıyordur. Belki de yapılan tüm o şeylerden utandığı için böyle güzel görünmeye çalışıyordur.
Bir insanın canını almak kolay değildir. Ailesi, arkadaşları, çocukları, eşi ve geride bıraktığı diğer tüm sevdiklerini düşünmeden hareket etmek vicdansızlık bir kenara kafada bulunan en önemli organın yokluğunun göstergesidir. Belki şimdi idam yok ama insan insanın canına daha rahat kıyıyor, her şeyden yoksun insanlar tarafından... Ne yazık ki! O her şeyden yoksun insanlar o pislik düşüncelerini idam etseler keşke. Keşke...