Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Kitaba kan donduran bir ifade ile başlıyor yazar; "bir devrimin anlatılmamış ve yazılmamış öyküsü.." Eserin 3 cildi için incelemeleri ayrı ayrı yapmak yerine beni en çok etkileyen kitapta toplamak istedim düşüncelerimi. Yazar, cumhuriyet dönemi din-devlet ilişkilerini anlattığı konuları 3 cilt hâlinde okurlara sunuyor. İlk ciltte
Cumhuriyet Dönemi Din-Devlet İlişkileri 3
Cumhuriyet Dönemi Din-Devlet İlişkileri 3Hasan Hüseyin Ceylan · Rehber Yayınları · 199110 okunma
248 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
7 günde okudu
. O kadar kitap okudum, kendimi ilk sayfasından itibaren bukadar içinde hissettiğim, duygu yoğunluğunu bu kadar erken hissettiren başka bir kitap okudum mu hatırlamıyorum. Spoiler vermek istemiyorum ama; Kahramanımız Murat, belki de birçok Anadolu çocuğunun geçtiği zorlu süreçlerden geçmiş ideaist bir genç. Yazarımız,
Varolmak Kavgası
Varolmak KavgasıMehmed Niyazi · Ötüken Neşriyat · 2018319 okunma
Reklam
Haremlik Selamlık Meselesi
171 Nebî (s.a.v.)'den ve Ashâb (r.a.e.)'dan bazı rivâyetler yapılarak kadınla erkeğin birlikte oturup görüşmesinin, zarûret olmadan konuşmasının câiz olduğu şeklindeki yanlış inanışa verilecek cevap nedir?        İslam'da haremlik-selamlık meselesi Kur'ân ayetiyle ve Peygamber (s.a.v.)'in bu ayetler indikten sonraki uygulamalarıyla sabittir.
Haram Yememenin Mükafatı (Mükemmel Bir Ders)
İmam-ı Ebû Hanife’nin babası Hz. Numan bir gün derede abdest alırken suyun üzerinden geçmekte olan bir elma görür. Elmaya uzanır, alır ve ısırır, tam o sırada aklı başına gelir ve elmayı ağzından çıkarır. Elmadan yememişti ama suyundan biraz tat almıştı. “Eyvah” dedi kendi kendine. “Sahibi olmadığım bir şeyi ısırdım. Hemen sahibini bulup helallik
Rey şehrinden bir ihtiyar, bir kimseye mektup yazdı ve dedi. kİ: «Dünya rüyadır, âhiret uyanıklıktır. Arada ölüm vardır. Bizim için­de bulunduğumuz hâl, dağınık boş rüyalardır vesselam ».
577 syf.
7/10 puan verdi
·
484 günde okudu
Hanefi islam hukukunun temel fıkıh kitaplarından kabul edilen eser, el-Mevsılî’nin yine kendi kitabı olan el-Muhtar’ının bir şerhidir. Klasik dönemde tafsilatı ve muhtevasıyla itibar görmüş olan eser, Tevhit Ayengin Hoca’nın modern türkçeye tercüme etmesiyle klasik dönemdeki ünsiyetine yeniden kavuşmuştur. ... Eser, hasseten islam hukukunda çalışma yapmak isteyen talebeler nazarında ilgi görmekle beraber pozitif hukuk ile islam hukukunu mukayese etmek isteyen arkadaşlar tarafından da alakaya mahzar olmaktadır. Okuyucuları, eserin sol sayfalarında Arapça orijinal metinleri, sağ tarafındaki sayfalarında ise türkçe tercümeleri bir arada bulma şansına sahip. Dolayısıyla eser, gerek orijinal metne ulaşma ihtiyacını gerekse Arapça bilmeyen okuyucuların fıkıh okuma ihtiyaçlarını karşılama konusunda büyük hizmet sunmaktadır. Diğer yandan Mütercim Tevhit Ayengin’in kaleminin mahareti de esere ayrı bir tat katmış. Zira bu tarz akademik ve özellikle alana matuf eserlerin yazım dili bir hayli boğucudur. -Daha önce klasik alanlarda akademik çalışma yapanlarca malumdur.- Bu eserde bu boğuculuğun az da olsa kırılmış olduğunu ifade edebiliriz. Eseri fıkıh kitabı okumak isteyen arkadaşlara ve klasik hukuk okumak isteyen arkadaşlara -yetkin bir eser olarak- tavsiye ederiz.
El İhtiyar
El İhtiyarİmam Mevsili · Ravza Yayınları · 201710 okunma
Reklam
Efendimiz (s.a.v) şöyle buyurmuştur : "İhtiyar kimse yaşlılıktan dolayı boyun kemikleri birbirine geçse dahi o, dünya sevgisinde gençtir. Ancak takva sahipleri böyle değildir. Onlar ise pek azdır." (İbnü'l Mübarek, ez-Zühd. Ayrıca bk. Buhari, Müslim)
Kıyamet gününde Allah şu üç grup insanın yüzüne bakmaz: 1.Yalancı devlet başkanı 2.Zinakar ihtiyar 3.Kibirli fakir
Kâdî Yahyâ bin Eksem hazretlerinden rivayet olundu. Vefâtından sonra rüyada görülüp de süâl olundu ki, Hak teâlâ sana ne mu'âmele eyledi. Yahya bin Eksem, (Allahü teâlâ beni manevi huzûrunda durdurdu. Ey Şeyh-i Sû [ya'nî fenâ ihtiyâr)! Sen şunu ve bunu işlemedin mi? buyurdu. Allahü teâlânın yapdıklarımı bildiğini anladığım zemân, beni korku kapladı ve ya Rabbi, böyle süâl soracağını bana dünyâda bildirmediler, dedim. (Sana nasıl bildirildi) buyurdu. Ben de, bana Mu'ammer, İmâm-ı Zühri'den, o da Urve'den, o da Âişe-i Sıddîka "radıyallahü anhâ"dan, O da hazret-i Peygamberden "sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem", O da hazret-i Cibrilden, O da Zât-i teâlâdan haber verdiler. Raûf ve rahîm olan Allahü teâlâ, (Ben azîmüşşan, islâmda ağaran saç ve sakala azâb etmekden hayâ ederim) buyurdu; dedim. O zemân Allahü teâlâ buyurdu ki, (Sen ve Mu'ammer ve İmâm-ı Zührî ve Urve ve Âişe ve Muhammed aleyhisselâm ve Cibrîl sâdıksınız. Ben de seni mağfiret etdim.)
[KâdîYahyâ bin Eksem "rahmetullahi aleyh" Bağdâd'da kâdî iken 242 [m. 856] de Medînede vefât etdi. Şâfi'î fikh âlimi idi. (Tenbîh) adındaki kitâbı meşhûrdur.
İşte akıl, iyi gördüğü şeyi yaptığı vakit bu irâdeye "ihtiyar" adı verilir. İhtiyar, hayırdan alınmadır. Yani aklın hayırlı gördüğü tarafa meylidir ki, bu irådenin kendisidir. Aralarındaki fark, birisi düşünmeden, diğeri de düşündükten sonra bilinendir.
Sayfa 779
546 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.