[Kitap Şuuru İnsanlık Şuurudur.]
Kitaplarla Söyleşi-1 kitabı
Kitap Şuuru 'nun medarı iftiharı, -bazı hocalarımız ek ders ücreti hesaplama peşinde iken- kendisi kitap okutmak, okutturabilmek amacı ile çırpınan Sn.
OĞUZHAN SAYGILI hocamızın birçok gazetede yayınladığı kitap tahlillerini tasnif ederek özveri ile hazırlamış olduğu emek kokan bir
Onun Panislamizm denen dış siyaseti de, kendisine Kızıl Sultan lakabını takan Ermeni ve Yahudi komitacılarını himaye eden batı dünyasına karşı ortaya konmuştur.
II. Abdülhamid dönemi şehir hayatı ve kültürünü tanıyabilirsiniz. Yazarın ´´Malumat´´ gazetesinde yayınlanmış makalelerinden oluşan kitap halen akıcılığını korumakta ve o dönemle ilgili kaynak eser olma özelliğine sahip.
Bir kitabın son cümlesi;
“Abdülhamid’i anlamak her şeyi anlamak olacaktır.” / Necip Fazıl Kısakürek
Sultan Abdülhamid Han’ın Devlet-i Aliyye’nin başına geçmesinden (31 Ağustos 1876) vefatına kadar (10 Şubat 1918) olan hadiseler anlatılıyor. Kitap isminden de anlaşılacağı gibi Ulu Hakan, kurtlara gerek masada gerek sahada kendine has usulüyle
... İdareye meclis hâkimdir. Padişah ikinci plandadır.
Ancak meşrutiyet yürürlükten kaldırılıp meclis dağıtıldıktan sonra şahsî hâkimiyetini kurabilmiş, dizginleri eline alabilmiştir ki, Sultan Abdülhamid bu dönemden sorumludur.
Sayfa 466 - Nesil Yayınları, 15. Baskı, Nisan 2008Kitabı okudu
Şerif Mardin bu dönemi tahlil ederken şöyle der, "Bugün, yapılan her araştırma, Abdülhamid devrinin, her açıdan önemli bir modernleşme devresi olduğunu daha açık bir şekilde gösterecektir."
Yazar Sultan II. Abdülhamit dönemi ve panislamizm politikasını kaleme almak istemiş. Kitapta oldukça Tanzimat karşıtı bir tutum sergilenmekte. Her sorunda neden Tanzimat olarak görülüyor. En ilgi çekici taraf çin ile olan ilişkiler olabilir bunun haricinde beklentiyi karşılayan bir kitap değil. Belgelerle II. Abdülhamit dönemi ele alınmak istensede içerikte konu sıkalası oldukça dar tutulmuş.
Kitabı genel hatları ile beğensem de Tahsin Paşa hatıralarında Sultan Abdülhamid hakkında bazı doğru olmayan ifadeler kullanmış. Kendisi de bazı şeylere aklının ermediğini, Sultanın ne düşündüğünü bilemediğini söylemiş ise de onu eleştirmekten geri de durmamış. Bu eleştirilerin yapıcı eleştiriler olduğunu da düşünmüyorum. Daha çok kötüleme babında söylenmiş sözler. Tabi bu yazıların, Cumhuriyet döneminde gazetede paylaşılabilmesi için kurulması gereken cümlelerde olabilir. O dönemi tam olarak bilemiyoruz tabii
Böylece özellikle II.Abdülhamid döneminde hem bu padişahın Batı'yı model almasından hem de bu yıllarda yabancı dil bilenlerin sayısının artmasından dolayı Batı fikirleri iyice anlaşılmaya başlandı.