Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
212 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
Birçoğunun dilimize pelesenk olduğu, bazısının artık unutulmaya yüz tuttuğu, kimisinin de çoktan unutulduğu deyimlerimizin hikayelerini anlatan çok tatlı bir eser. Kitap bitince "daha uzun olaydı, yine de okuturdu" denilecek türden. Mevzuya bir de İskender Pala'nın enfes üslubu eklenince; "okuma da yanında yat" gibi bir durum hâsıl oluyor.
İki Dirhem Bir Çekirdek
İki Dirhem Bir Çekirdekİskender Pala · Kapı Yayınları · 202014,9bin okunma
212 syf.
·
Puan vermedi
Bilmediğiniz ama günlük hayatımızda yer alan o deyimler Peki bu deyimler nereden nasıl gelmiş hayatımıza ya da hayatımızda kullandığımız deyimlerin anlamını ne kadar biliyoruz? Mesela Dolap çevirmek, Abayı Yakmak,Ağzından Baklayı Çıkarmak gibi bunları ne kadar kullansakta hayatımıza nereden nasıl girdiğini bilmiyoruz bu kitap ise bunları ve daha bir çok deyimi anlatıyor ama tek oturuşta okunucak bir kitap değil tabikide ara sıra içini açıp bilgi öğrenmek kendinizi geliştirmek için alınması gereken bir kitap hepimize tavsiye ederim
İki Dirhem Bir Çekirdek
İki Dirhem Bir Çekirdekİskender Pala · Kapı Yayınları · 202014,9bin okunma
Reklam
212 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
Deyimlerin oluşma hikayelerini öğrenme şansını yakalamak isteyenleri bu tarafa alalım. :) Anlatımı güzelleştirmek, savunulan fikir ve düşünceyi daha etkili kılmak için her dilde kalıplaşmış bazı sözler vardır. Biz bunlara atasözleri ve deyimler diyoruz. Bu tür kalıplaşmış sözler arasında dilin bünyesinde en sık rastlanılanlar ise deyimlerdir. Örneğin; kabak başında patlamak, turnayı gözünden vurmak, pabucu dama atılmak, göz boyamak, avucunu yalamak gibi. Fakat tüm bunların yanında günümüzde pek kullanılmayan, unutulmaya yüz tutmuş başka deyimler de vardır, örneğin: bulgurluya gelin gitmek, defin kulağını çınlatmak, musul çeşmesinden su içmek gibi. Anlatıma canlılık ve güç katan bu deyimlerin nereden geldiğini benim gibi merak edenler varsa aranızda, elimdeki kitap tam 98 tane deyim ve kalıplaşmış sözlerin nereden geldiğini bize anlatıyor. İskender Pala'nın kalemini bilenler bilir her ne kadar ağır bir dili olsa da okunmayacak gibi değil ve bir sözlük yardımıyla kitabı çok daha anlaşılır bir hale getirebilirsiniz. Deyimlerin ortaya çıkış hikayelerini bilmek, dilimizin kültüre yansıyan yüzüne renk katar bu yüzden genel kültürümüzü geliştirmek adına bu güzel eseri herkesin okumasını tavsiye ederim. Umarım bu konuda daha geniş araştırmalar yapılır ve her kesimden okunulabilecek farklı ve kaliteli eserler ortaya çıkar. Keyifli okumalar. :) (8/2024)
İki Dirhem Bir Çekirdek
İki Dirhem Bir Çekirdekİskender Pala · Kapı Yayınları · 202014,9bin okunma
212 syf.
·
Puan vermedi
Konuşma sınavı için edebiyat hocamız tarafından içindeki 98 deyimi ezberlememiz emredildi. Ve tabiki mecburen okudum, ezber yaptım. Aslına bakarsam kitap güzeldi ama bir süre sonra sırf sınav olacağız diye okudum. Allah için 98 deyimi ezberlemek ne ya? Bir yerde karşına çıktığında açar kitabı hikayesine bakarsın ansiklopedi gibi, ezberlemek ne? Üstelik o kadar çalışmama rağmen söylenilen gün sınav olamadım sıra gelmedi bana, sınav haftasında olmak zorunda kaldım. Çok stresliydi. Allahtan çok zor denk gelmedi bana 100 aldım. Neys neden bu olayı anlattım bilmiyorum. Güzel kitap biraz sıkıcı ama güzel.
İki Dirhem Bir Çekirdek
İki Dirhem Bir Çekirdekİskender Pala · Kapı Yayınları · 202014,9bin okunma
Ane
"Ane gibi yar ; Bağdat gibi diyar olmaz."Burada ANA diye bilinen aslında ANE ' dir , o da Bağdat' ın yakınlarındaki bir geçitin adıdır..
Sayfa 34 - KapıKitabı okudu
Vaktiyle yeniçeri ocaklarında yemek dağıtan mutfak meydancısı, işine itina göstermeyen cinsinden birisi olsa gerek, üzerinde ayet ve dualar yazılı koca kepçe ile önce yağlı yemekleri ve pilâvı taksim eder; sonra da hoşafları dağıtırmış. Böyle olunca yeniçeri ortalarına giden hoşaf bakracının üzerinde bir parmak kalınlığında kalıp gibi yağ tabakaları yüzer ve tabiî bunlar kısmetine göre karavanalara da dağılırmış. Bir gün akıllı bir yeniçeri ağası, durumu görüp meydancıyı yanına çağırmış ve: - Bak a yoldaş! Bundan böyle kepçe temiz iken önce hoşafları dağıt. Yağlı ve sıcak yemekleri sonra dağıt ki hem soğumamış olurlar, hem de tatları birbirine karışmaz. Meydancı, o günden tezi yok emri uygulamış. Ancak bu defa sofralara giden hoşaf bakraçlarının üzerinde yağları göremeyen yeniçeriler, kazanı kaldırmışlar: - Hakkımızı yiyorlar, istihkakımızdan çalıyorlar. Hoşafın yağını bile kestiler. Yağlı hoşaf isterük! Galiba şimdilerde birileri, halkın hoşafının yağını cidden kesmeye çalışıyor!
Sayfa 108 - Kapı YayınlarıKitabı okudu
Reklam
212 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 saatte okudu
Kitabın konusu deyimlerin hangi olaylarla çıktığı ile ilgili bir alıntıları seçmesi gibi olduğundan okuması oldukça kolay ve eğlenceli bir kitaptı. Bu kitap da gördüğüm şey genel olarak zamanla bazı deyimlerin nasıl anlam ve kelime kayması yaşadığı oldu . Tıpkı en çok bilinen örnekleri ile " Su uyur, düşman uyumaz" veya " Eşek hoşaftan ne anlar "gibi anlam kaymasına uğramış deyimlere birçok örnek bulunduruyordu . ( Bu örnekler benim bildiklerim kitapta başka örnekler mevcut ) Yüzüme başka vurulan şeyse nasıl zamanla deyimlerin unutulduğu oldu . Artık bu deyimlerin bazılarını hiç duymamış olmak ve kitaplarda , dergiler görmemiş olmak bazı değerleri ögelerimizi kaybetmiş gibi hissettiriyor . Yazarın bunları hatırlatarak bunu yazmış olması çok hoş bir durum ve dili sade, her şey oldukça akıcıydı.Bence bu kitap okumaya değerdi.
İki Dirhem Bir Çekirdek
İki Dirhem Bir Çekirdekİskender Pala · Kapı Yayınları · 202014,9bin okunma
BAĞDAT GİBİ DİYAR OLMAZ
Dilimizdeki "Ana gibi yår, Bağdat gibi diyar olmaz." sözü- nün ası muhtemelen "Ane gibi yar, Bağdat gibi diyar olmaz." şeklindedir. Çünkü sözün aslındaki Ane kelimesi, Bağdat yakınlarındaki sarp bir uçurumun kuşattığı dik bir geçidin adıdır. Bağdat gibi (güzel) şehir, Ane gibi de (sarp, ama manzara li) yar (uçurum) olmaz, demeye gelir. Ancak siz Bağdat'ın Osmanlı Türkü için önemine bakınız ki oradaki Ane'yi anne yapı vermiş. Tıpkı "Yanlış hesap Bağdat'tan döner." sözüyle Bagdat'ın eskiden beri bir ilim merkezi olduğunun altının çizilmesi gibi.
Eski tiryakiler, ramazanda afyonu macun haline getirir ve mercimek büyüklüğünde toplar yapıp her sahurda iki üç tane yutarlarmış. Ancak her bir macunu sırasıyla bir, iki, üç kat kāğıtlara sarmayı da ihmal etmezlermiş. Böylece kâğıt, mide öz suyunda eriyince macun midede dağılır ve birkaç saatliğine keyif devam edermiş. Tabii iki kat kāğıda sarılan macun, birkaç saat sonra, üç kat kâğıda sarılı macun da onu takiben kana karışınca tiryaki iftara kadar rahat etmiş oluverir. Ancak bu planın yolunda gitmediği, afyonun kāğıdının zor parelendiği yahut kana karışması geciktiği durumlarda tiryaki krizlere girer ve dış dünyadan âdeta kopar. Afyonu patlayıp kana karışasıya kadar farklı tepkiler verir. Konuşulan veya yapılan şeye uygun karşılık verilmeyen, anlama ve algılamada geciken durumlarda "Daha afyonu patlamadı galiba!" gibi cümleler söylenmesi bundandır.
Sayfa 6 - Afyonu patlamak deyimiKitabı okudu
176 syf.
·
Puan vermedi
·
12 saatte okudu
ELLİBİTTİBİLE . İlk olarak ismi ile ilgimi çekti #elibittibile . Ne demek acaba derken tersten okuduğumuz zamanda aynı kelimenin ortaya çıkmasına şaşırmadım desem yalan olur. Araştırınca, tersten okunuşu da aynı olan kelimelere palindrom dendiğini; kitaptan ise " Antik Yunan da geri geri koşan zat " anlamına geldiğini öğrenmek heybeme
Elibittibile
ElibittibileÜmit Yalçın Doğan · Ayrıkotu Yayınları · 202313 okunma
Reklam
320 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
10 günde okudu
Hayranı olduğum yazardan yine müthiş bir kitap! Efsane, Katre-i Matem, İstanbul'da aşk Babilde ölüm, Şah Sultan, İki dirhem Bir Çekirdek, Abumrabum ve diğer kitapları gibi harika! Film tadında bir bilim kurgu. Yapay zekâ, digitalizm hegemonyası, Sufilerin Tayy-ı Mekân ile Bast-zaman kerametlerini Kuantum fiziğinin inanılmaz gerçekliği ışığında, kurgulayan olay örgüsü 1683 II. Viyana kuşatması, günümüz ve 2071 yılları arasında salınan bir hikaye. Günümüz sömürgeciliğinin artık topraklar ve hatta uzay değil, insanların zihni olduğuna işaret eden kurgu, küresel güçlerin izoterik inancları doğrultusunda dünyayı şekillendirme mücadelesin çok ilginç bir şekilde anlatıyor. Yetkin kalemiyle adeta o tarihi mekanlara gidip o havayı soluyor gibi oluyorsunuz. Okumanızı tavsiye ederim. Özellikle dijitalizimle haşır neşir olan gençlerimize ve öğrencilerinize.
A-71
A-71İskender Pala · Kapı Yayınları · 20221,888 okunma
212 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
İki dirhem bir çekirdek...
Bir okka, bugünkü ölçülerle 1283 gr tutar. Okkanın dört yüzde birine, dirhem adı verilir. Dirhemden daha hassas ölçümler için kullanılan bir ağırlık birimi daha vardır. Buna çekirdek denir ki toplam, 5 santigrat karşılığındadır. Eski devirlerin en kıymetli parası olan bir Osmanlı altını toplam iki dirhem ve bir çekirdek ağırlığa
İki Dirhem Bir Çekirdek
İki Dirhem Bir Çekirdekİskender Pala · Kapı Yayınları · 202014,9bin okunma
176 syf.
10/10 puan verdi
Herkese merhaba(2023/26) Bugün yeni keşfettiğim ve iyiki dediğim bir yazar ve kitabıyla geldim. Yazar Ümit Yalçın Doğan’ın dilimize hakimiyeti öyle başarılı ki yer yer kalemine, yazımına hayran olduğum
Şermin Yaşar
Şermin Yaşar
kitabı okuyor gibi hissettim. Elibittibile, tersten de okunuşu aynı olan bir kelime. Kitap, Gülten Bursalı ve ailesinin mübadele döneminden günümüze kadar hikayesini anlatıyor. Ailenin bildiğimiz ailelerden bir farkı yok aslında, o yüzden çok samimi. Kitabı okudukça; hem dilimizde pek kullanmadığımız kelimelerle karşılaşmış, anlamını bilmediğim kalıpları öğrenmiş, hem de çok kullansam da yanlış bildiğim ifadeleri görmüş oldum. ‘İki dirhem bir çekirdek’, ‘lamı cimi yok’, ‘hoşgeldin beş gittin’ nerden gelir bilir miydiniz mesela; veya ‘seni gidi seni’ derken ‘gidi’ kelimesinin anlamının kadın satıcısı olduğunu, ‘ziyaretin kısası makbuldür’ derken amaç ziyareti kısa kesmek değil karşılıklı olmasını sağlamak olduğunu? Ben okurken çok keyif aldım ve yazarımızın kaleminin daim olmasını diliyorum. Keyifli okumalar
Elibittibile
ElibittibileÜmit Yalçın Doğan · Ayrıkotu Yayınları · 202313 okunma
93 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.