Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Hep aynı ses, aynı şarkı, aynı sağır gökyüzü. Dilsiz bir deniz, kör bir düzen, yalancı yüzler, aptalca bakışlar. O iki yüzlü selamlar. Hep aynı tempoyla geçen mânâsız bir gün. Hep o değişmeyen puslu ikindi üstleri ve hep aynı yorgun, zoraki akşamlar.
kaptan 5
"hep aynı manzarayı kullanmaktan bıktım usandım bir yumruk vurdum dünden kalma bir şarkıyı dağıttım van gogh bana bakıyordu deli gözleriyle bakıyordu ellerim titriyordu bir dakar yolculuğu kuruyordum güya bir şilebin kıç güvertesinde durmuştum nabızlarım bir deniz fenerinin gözlerinde atıyordu asor adalarında on sekiz mısraımı unutmuşum onlar
Reklam
Çukur
Modern Kore edebiyatından Çukur! Biraz farklı kültürlerin edebiyatını tanımak hevesiyle önce Japon edebiyatına sardım. Haruki Murakami, Osamu Daza falan derken oradan Arap edebiyatına atladım. Necip Mahfuz, Nizâr Kabbani filan... Sıra geldi Kore edebiyatına. Aradığımı buldum mu, tartışılır. Adının hiç de önemli olmadığı bu çekik gözlü
Dünyada iki kör tanıdım biri beni görmeyen sen. Biri de senden başkasını görmeyen ben.
"Spor, futbol, satranç, siyaset, tarih ve daha birçok şeyi... hepsini bıraktım. Elbette yürüyüş, koşu ve benzeri sporları yapıyorum. Ancak izleme, dinleme ve benzeri gibi, aktif eylemlilik dışında kalanların hepsinin ekseriyasını bıraktım. F1, NBA, TBL, TSL, ŞL, AL'ler hiçbirini izlemiyorum artık. Ne TV'den ne de yerinden canlı.
İyi ki doğmuşsun, iki gözümün çiçeği..
Doğduğu gün mü damgasını vurmuş yaşamına, yaşamı mı doğduğu güne.. En sevdiğim şiirlerinden.. Evet, hiçbir şey birden bire olmuyor. Hiçbir şey.. * XII * Birden.! - Evet, birden değildir hiçbir şey -
Reklam
Ebrar 2126
Ebruar kavramını veya Ebruarı bunların nasıl kimseler olduklarını el alacağız, konuşmaya çalışacağız Ebruar her ne kadar Türkçe'ye bir isim olarak geçmişse de aslında Arapça eril bir çoğul yani Ebruar iyiler demek Bu kekili bunun Ber veya Ber ayette geçtiği üzere Cenab-ı Hak Hz. Yahya için o Ber ile bir valideyhi Olem yakın Cebber'in
"Dünya birbirini arayan ruhlarla dolu. İki satır konuşabileceğimiz, gülüşün ve hüznün kıvrımlarında birlikte kaybolacağımız sahici insana susamış durumdayız. Göğe aynı aşkla bakabileceğimiz, etten ve kemikten olduğu kadar acıdan ve gerçekten yapılma soylu ruh arkadaşları. Onunla yürürken ve ona yürürken kaybolmaktan korkmadığımız, kalplerini kendimize pusula bellediğimiz, maceramızı yüzlerinde seyrettiğimiz, hayatlarını birbirimize tanık kıldığımız dostlar. Şu kalabalık dünyada ancak birbirimize iltica etmekle serinlediğimiz yol ehli. Kalbini dosta açan, mucizelere de açar."✨ ❀ Elimde, sükutun nabzını dinle, Dinle de gönlümü alıver gitsin! Saçlarımdan tutup, kor gözlerinle, Yaşlı gözlerime dalıver gitsin! Yürü, gölgen seni uğurlamakta, Küçülüp küçülüp kaybol ırakta Yolu tam dönerken arkana bak da, Köşede bir lahza kalıver gitsin! Ümidim yılların seline düştü, Saçının en titrek teline düştü, Kuru yaprak gibi eline düştü, İstersen rüzgara salıver gitsin!
Necip Fazıl Kısakürek
Necip Fazıl Kısakürek
youtu.be/NcIFkgPwvI4?fea...
Dünyada iki kör tanıdım Biri beni görmeyen sen. Biride senden başkasını görmeyen ben.
Bu içkili mekanlardan da sıkılmıştı. İnsanlar kusana kadar içer kustuktan sonra yine içerdi. Üstüne bir de kör kütük sarhoş olma durumları vardı. Ayıkken iki doğru kelime kullanamayan insanlar sarhoşken daha da çekilmez oluyorlardı. Şarkılar, danslar, her gün başka başka yüzler, samimiyetsiz sohbetler ve seksten başka bir şey düşünmeyen insanlar..Ama buraya gelmeye mecburdu.Kafasındaki bağıra bağıra konuşanlar sesleri susturmanın tek yolu bir şişe kırmızı şaraptan geçiyordu.
Reklam
Bilmezsin.. Ben hiç doyasıya gülmedim ki Eller gibi... Ne gül kokladım ne de güle dokundum Sen bilmezsin dikendir yüreğim, hardır Doğmayan güneş, sineme sığmayan ahtır Gelmeyen can, bitmeyen sevdadır.. Ey yaşları Kurumuş dünüm Pınarları demli bugünüm Sen hiç doyasıya görmedin ki beyazı, yeşili Bulutu, kekliği, denizi.. İki dudağım arasında cıvıl
Rasûlullah (sav) efendimiz buyurdular: “Şüphesiz kıyamet gününde cehennemliklerin azabı en hafif olanı, ayaklarının altına iki kor konulup da bu sebeple beyni kaynayan kişidir. O kişi, hiç kimsenin kendisinden daha şiddetli azap gördüğünü zannetmez. Hâlbuki kendisi, cehennemlikler içinde azabı en hafif olan kimsedir.” (Buhârî, Enbiyâ, 1; Rikak, 51; Müslim, Îmân, 362-364)
Allah (c.c.) insana merhamet etti. İnsana imtihan kapılarından geçebilme irade ve aklını hediye etti. Yurdunu da ona göre imar etti. Ona düşmanını tanıttı, düşmanın düşmanlığının sebebini de bildirdi. Düşmanı dumansız ateşten yaratılan İblis idi. Önceki adıyla Azazil. Onu bize düşman kılan ise düşman olduğunun da sahibi olduğu nefis idi. Nefsi ona kibri telkin etti. Onca ilmi nefsinin zuhur ettirdiği kibrinde eriyip gitti. Kibrini, inadı izledi. Kibri ile mevcudiyetini büyük gördü. Kendi gözünden varlığı büyüdükçe büyüdü. Ve dedi: Ben ateşten o ise topraktan, ben ondan üstünüm. Oysa ki ateş varlığını, farklı iradelerin bir araya gelmesine borçlu. Yıldırımın düşmesi, iki taşın birbirine sürtmesi, iki kuvvetin bir kuvvet meydana getirmesi ile oluşuyor oluşu ateşin acziyetini gösterdi. Ki toprak ateşi söndürür. Secde etmiyor oluşu da iki kuvvetin onu sürüklemesi ile değil mi? İnat ve kibri... Büyüklüğün en büyük göstergesi; buna takva diyoruz, emre itaatte boynun inceliği. İblis meydan okudu... Meydan okuması da güçsüzlüğü, zayıflı değil mi ki? Üstünlüğünün ispatını, topraktan yaratılanların sapıttırmada gördü ve gösterdi bize ne kadar kör olduğunu. Nefsinin, aklının, kibrinin ve inadının gölgesinde yitip gitti. Oysa ki üstünlük ve büyüklüğün en büyük tezahürleri, kendi kabiliyetinin "iyilik" uğrunda neler yapabildiğini göstermesiyle mümkündü. O ise yanmayı ve yakıp yıkmayı tercih etti. Yakıp, yıkanlar hep zorbalar değil miydi? Öyle ki İblisin aldandığı bir başka şeyde "ateşten olan kendisinin ateşin kendisine zarar veremeyeceğini düşünmesiydi." Ne büyük aldanış.!!!
Kör döğüşü..
Hep aynı ses, aynı şarkı Aynı sağır gökyüzü Dilsiz bir deniz Kör bir düzen Hep aynı kör döğüşü Yalancı yüzler, aptalca bakışlar O iki yüzlü selamlar Hep aynı tempoda geçen manasız bir gün Hep o değişmeyen puslu ikindi üstleri Ve hep aynı yorgun, zoraki akşamlar...
Ümit Yaşar Oğuzcan
Ümit Yaşar Oğuzcan
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.