İkinci Dünya Savaşı sırasında, zaferlerin yalnızca cephede kazanılmadığı ,cephedeki orduları ayakta tutan moral ve ekonomik desteğin de hedef alınmasıyla etkilenebilecek kabul edilerek, derinlikte taarruz olarak bilinen önemli bir stratejik yaklaşım ortaya çıkmıştır. Stratejik bombardıman yaklaşımının geliştirilmesi, düşmanın cephedeki kararlılığını zayıflatmayı ve teslim olmaya zorlamayı amaçlamıştır. Bu yaklaşım, düşmanın ekonomik tesislerini ve yerleşim merkezlerini hedef almayı ,halk arasında kaygı ve endişe yaratmayı, ekonomik ve siyasi olarak baskı uygulamaya içeriyordu.