"Sıra dışı" diye tabir ettiğimiz bu yöntemleri, satış ve pazarlamanın dışında da uygulamamız mümkündür. Gündelik ve eğitim hayatımızdaki problemler için de sıra dışı usuller geliştirebileceğimize yönelik güzel bir örnekle yazımızı noktalıyoruz:
Yaşlı adamın oğlu bir dizi cinayetle suçlanmaktadır. Yaşlı ve çaresiz olan adam, oğluna mektup yazar:
"Oğlum, biz buralarda yabancıyız. Sen hapse düştükten sonra kimse bize yardım etmez oldu. Patates ekmem lazım, lakin çok hastayım. Ah be oğlum, keşke yanımda olsaydın!"
Oğlu mektubu okur okumaz telaşa kapılır ve hemen gardiyanlardan kağıt kalem isteyip babasına acelece bir mektup yazar:
"Baba sakin tarlayı kazıyım deme. Cesetleri oraya gömdüm ben. Cesetler bulunursa suçumu ispatlamış olurlar."
Genç adam bilmeden hayatının en büyük hatasını yapmıştır. Çünki hapishanelerde gelen ve giden mektuplar okunup kontrol edilmektedir. Delikanlının mektubunu hemen polis merkezine ulaştırırlar. Çevre eyaletlerden gelen başka polislerin de desteğiyle hummalı bir arama çalışması başlatılır. Tarla delik deşik edilir, fakat ceset falan bulunamaz. İşin aslı ise yaşlı adama gelen ikinci bir mektupla anlaşılacaktır:
"Babacığım, bu şartlar altında elimden gelenin en iyisini yapmaya çalıştım.."