– Erdemin tutuşturduğu bir âşk daima bir başka âşkı tutuşturmuştur, yeter ki alevi dışarıya vursun.
Sayfa 264 - Armada Yayınları – 1. Basım ~ Mart 2018, ANKARAKitabı okudu
49 üne kavuşmadan yaşamını tüketen kişi,
dumanın havada, köpüğün suda bıraktığı iz gibi
bir iz bırakır yeryüzünde.
Sayfa 237 - Oğlak Yayınları Cehennem (24. Kanto)Kitabı okudu
"Ey bilinçsiz hırs ve tamah! Ey ölümlü hayatımızda bizi fenalık yapmaya sürükleyen ve sonra da ebedi hayatımızda böyle gaddarcasina kanlar içine batmamiza neden olan çılgın öfke!"
Sayfa 146Kitabı okudu
‘İşte oğlum, insan soyunun uğrunda çabalayıp durduğu talihin eline verilmiş nimetlerin insana sağladığı geçici aldanışlar nelermiş, görüyorsun. Çünkü yeryüzünün şimdiki ve geçmiş zamanlardaki tüm altınlarının şu bitkin ruhlardan birini olsun dinlendirmeye gücü yetmez."
Ne denli çok yürek tutuşursa yukarıda,
O denli çok olur sevginin ereği,
Bir ayna gibi yansır erdemler karşıdaki ruha..
Ah, sözcükler öyle yetersiz, öyle güçsüz ki gördüklerimi söylemeye!
Aklımda kalanlar ise nerdeyse hiç,
Gördüklerime göre..
Anımsadıklarımla ilgili sözlerim
meme emen bir çocuğun sözlerinden bile
yetersiz kalacak bundan böyle.
“ Maddeden ayrı ve onunla birleşmiş her özün kişisel bir özgüllüğü vardır ki, hareketiyle hissedilir ve ancak etkisiyle ortaya çıkar. Örneğin, bitkideki hayatın yeşil yapraktan anlaşılması gibi. Bunun gibi, ilk bilginin ve ruhun, karşısında gördüğü ilk eşyanın varlığı duygusunun nereden geldiğini insan bilmez. Çünkü, bal yapma özelliği arıda nasıl mevcutsa, bunlar da sizde öyle mevcuttur. ”
Sayfa 199Kitabı okudu
İçime doğanı düşünüp de, acıma nedir bilmiyorsun sen; neye ağlayacaksın, buna gözyaşı dökmezsen?
Sayfa 271
Konuşmandan belli ki,
belki de haksızlık ettiğim
o soylu toprağın çocuğusun sen de.