6 yetişkin ama içleri 6 çocuk olan Sokağın Nöbetçileri.
Helin'in titreyen elleri, dizleri ve sesi,
Yankı'nın kalabalıklar içindeki yalnızlığı,
Bartu'nun sinirli yumrukları,
Lâl'in dilsiz çığlıkları,
Işık ve Mutlu'nun acılarını kapattıkları tebessümleri
Hepsi ayrı ayrı sarılmak istediğim karakterler...
Hikaye Helin'in kelebeğin kozasını bulmak için Sokak Nöbetçileri'ne katılmasıyla başlıyor. Gittikçe Sokak Nöbetçisi'me dönüşen Helin...
İstenilmeyen, güvenilmeyen, dışlanan Helin Aktan.
Bu uzun mücadelede Sokak Nöbetçileri'ni de tanıyoruz. Herkesi toplayan Yankı Sarca, siniriyle tanınan ama bir kişi de kediye dönüşen Bartu Sarca, bakışları donukken, sessiz dili herkese anne olan Lâl Sarca, herkesi kendine getirmek için sürekli şakaya vuran palyaço Mutlu Sarca ve Mutlu için her şeye direnen Işık Sarca.
Kitabı okurken Helin'in kırmızı odasında hıçkırıklara boğuldum. Bütün yaşlarını gördüm. Mutluga Prens'e gülmekten karnım ağrıdı yer yer o da ağlattı ama olsun. Gittikçe sanki ben de Sokak Nöbetçisi'ne dönüştüm onlarla.
Siyah bisikleti maviye boyadıklarında, sarhoş şekilde alışveriş arabalarının içinde gezdiklerinde, İBAK koleksiyonuna yenisini eklerken ve düşmanlarını alt ettiklerinde.
Hepsinde hem mutlu oldum hem ağladım hem gururlandım.
Kitabın sonunda onlara veda etmek çok zor oldu. Aslı Arslan'a bizi böyle karakterlerle tanıştırdığı için çok teşekkür ederim. Kitap bitti ama watppadde okumaya devam