İmran
@imranaydin
Öğrenci / Ressam / Heykeltıraş
Istanbul
16 Eylül
11 okur puanı
Aralık 2020 tarihinde katıldı
Bir kitap okudu
160 syf.
·
Puan vermedi
Olacak ne dedikse
Olacak bütün bunlar
Olacak güzel anam
Tatlı bacım
Kardeşim
Olacak bütün bunlar
Kısa çöp uzun çöpten hakkın alacak
Bu dünya kalmayacak haramilere.
Sayfa 85Kitabı okudu
Okur Takip Önerileri
"Bana yeter yirminci asırda olduğum safta olmak bizim tarafta olmak ve dövüşmek yeni bir alem için" 
Nazım Hikmet Ran
Arada bir yazarı, kitabı göze göze sokmak istersin ya işte Zaven Biberyan bende o hissi uyandırdı. Benim için 2020’nin nadir güzelliklerinden.
"günümüzde sanat ve tiyatro gerçekten kokuşmuş bir halde. leş kokan genel kurul odaları, devlet memurları, ticaret, reklamcılık, tekdüzelik, rahatına düşkünlük, boş zaman, can sıkıntısı, bürokrasi ve yalan dolan. bir tek sanat yok. artık sadece sanat ticareti, sanat borsası ya da sanatı teşvik ticareti olacak. bir başka banka hesabı daha, sayıları toplama sanatı. ama biz buna alet olmayacağız.
çünkü bizler, özgürüz. "
" Ah Tanrım! Daha sıkı
Tutamaz mıyım onları?
Ah Tanrım! Tekini bile kurtaramaz mıyım acımasız dalgadan?
Bir düşün içinde bir düş mü
Bütün gördüğümüz ve göründüğümüz? " 
Edgar Allan Poe
"Sermaye’nin en Gotik tasviri, aynı zamanda en doğru olanıdır da. Sermaye, soyut bir asalak, doymak bilmez bir vampir ve zombi-imalatçısıdır; ama ölü emeğe dönüştürdüğü canlı et bizimdir ve ürettiği zombiler de bizleriz."
Mark Fisher
"Sanki ölenin, vurulanın, ezilenin yitikliği, söz kalıplarına dökülünce, yok olmaktan kurtuluyordu. " 
Abidin Dino
Dante Vita Nuova’yı yazdıktan sonra şöyle diyor: Her şeyin sahibi olan o Varlık izin verir de birkaç yıl daha yaşarsam, onun (büyük aşkı Beatrice) hakkında şimdiye kadar hiçbir kadına nasip olmayan şeyler söyleyeceğimi umuyorum.
Ve sonra İlahi Komedya’yı yazarak sözünde durur.
“Tüm sustukların. Tüm kendine sakladıkların. Tüm anlatmak isteyip anlatamadıkların. Tüm anlatacakların (bir gün). Tüm anlatmak isteyip vakit bulamadıkların. Tüm anlatmak isteyip sözcük bulamadıkların. Tüm çabaların. Boş, yankısız.”
Sayfa 74
Baudrillard ile birlikte dünyayı hipergerçeklik olarak görüyoruz. Gerçeklik ile kurgu arasında yıkılan köprüleri birbir tanıyorum artık. Nur içinde yat karamsar ama haklı Baudrillard...
Ayrıca bu söylediğinin alnından öperim:
"artık sadece şu duyguların çekim gücü kaldı: nefret, tiksinti, alerji, iğrenme, hayal kırıklığı, bulantı, antipati, bıkkınlık. artık insanlar neyi neyi istediklerini bilmiyor, neyi istemediklerinden daha eminler. "
Birhan Keskin'in şu dizeleri beni hatırlatır bana:
"benim artık taş taşıyacak,
taş kaldıracak, taş atacak
halim mi var!"