🥀Sen kalbi kırıkların Rabbisin
Yani önce, en çok benim
Çaresizlik nedir, çare nedir bilmeyenler için?
Ben artık hiç bir şey olmak istiyorum.
Galiba büyüdüm.
Yok bir teselli yaşamak gailesine
Bir türlü kapanmadı bilanço yazılmadı veresiye
Her gün yoklamalarda var yazılmış olmanın hüznü
Bir zaman sonra hangi şarkıyı söylesem eksik
Elveda ile
Zaman zaman eski kitap satan yerlere uğrarım. Güzel kitaplar olur çoğu zaman. Alır koyarım kütüphaneme. Dün, sık uğradığım bir yere yine uğradım. Sahibi yoktu. Herhalde yemeye gitmiş olmalı. Lakin dükkanın önündeki tezgahta mevcut kitaplar açıktaydı. Hem zaman öldürmek hemde sahibinin gelmesini beklemek için tezgahtaki kitaplarla haşır neşir oldum. Yan yana duran İpek Ongun'un " Yaş On Yedi" iki kitabından birini aldım .elime; ilk sayfayı çevirdiğimde sanki elim yandı, yüreğim sızladı, gözlerim buğulandı.. attım elimden kitabı.
O, sararmış saman rengini yitirmeye yüz tutmuş ilk sayfada bir not vardı.
Sevgili torunum diye başlayan...Yazı, 1999 yılının 4 temmuzun da karalanmış. Bu kıritik yaşına girdiğin günde doğum gününü kutlamak istedim diyen duygulu bir nottu bu. Sonu bir imza ve DEDEN ibaresiyle. bitiyordu. İsim düşülmemişti.
Demek sunuluşundan.17 yıl sonra belki daha önce.. Tezgaha düşen bir dedenin hatırası, hediyesi üstelik bir kitap. Şayet 17 yaşında hediye edildi ise şimdi bu arkadaş 34 ün de olmalı.
Başına bir şey gelmedi ise, vurdum duymazlığın sonu ise bu hediyenin akibeti. çok yazık. çok yazık..
Üzüldüm, korktum, ağlamaklı oldum, elim gibi yüreğim de yandı. Henüz 22 aylık torunuma şimdiden hazırlamaya başladım ben kütüphanesini oluşturmaya onlarca kitabı var şimdiden. Biz birlikte okuruz zaman zaman kitapları..Akibet acaba böyle mi olur... Korktum. korktum.
Korkumu paylaşmak istedim...
"Sultan II. Abdülhamit, Osmanlı Devletinin başında bulunduğu süre içerisinde (1876-1909) Filistin topraklarını, Yahudi işgaline karşı daima korumuştur. Bu amaçla, tahta geçer geçmez Yahudilerin Filistin'de ikamet etmelerini yasaklayan bir dizi fermana imza atmıştır.
Hâlidî şeyhler hilafetin merkezi İstanbul'da devlet ve siyaset çevreleriyle girdikleri yakın ilişkiler sayesinde islahat hareketlerinin gündemde olduğu yıllarda İslâmî değerlerin korunması noktasında önemli başarılara imza atmışlardır. Jön Türklere karşı II. Abdulhamid'i desteklemişlerdir.
Muhalifler üçlemesinin son kitabı da bitti ve bir kez daha anladım ki
Marissa Meyer 'ın yazdığı bir şeyin kötü olma hatta normal ihtimali bile yok. Kadın mükemmel iş çıkarıyor ya... Karakterleriyle, orijinal kurgusuyla, olaylarla, vermek istediği küçük küçük mesajlarla... Ay günlükleri serisi zaten en sevdiğim kitap
Tdk’nin 1935 yılında yayımladığı Tarama Sözlüğü’nde, Türkiye’deki yer adlarına da yer verilmiş ancak yetersiz bir kaynak olduğunu söylemek zorundayım. Türkçenin kapsamlı ilk yer adları sözlüğü bir Ermeni dilbilimci tarafından kaleme alınmıştır. Anadolu’nun kadim uluslarından biri olan Ermenilerin, Türk diline katkıları Sevan Nişanyan‘ın çalışmalarıyla sınırlı değil elbette.
Tdk’nin (O zamanki adıyla Türk Dili Tetkik Cemiyeti’nin) ilk genel sekreteri bir Ermenidir. Agop Martayan Dilaçar, Latin harflerinin kabulünden sonra Türkçenin grameriyle ilgili sayısız çalışmaya imza atmıştır. “Dilaçar” soyadı, soyadı kanununun çıkmasıyla birlikte “Kemal Atatürk” tarafından verilmiştir kendisine. Daha da eskiye 19. yüzyıla bakarsak, iki dilbilimci Ermeni kardeşin tarihimizin en kapsamlı Osmanlıca - Fransızca sözlüğünü kaleme aldıklarını görürüz.
Bu kitabın, yaşadığı ve gidip gördüğü bölgelerin adlarının kökenlerini merak eden birini fazlasıyla tatmin edeceğini söyleyebilirim.
Benim sizden kendim için
hiçbir şey istediğim yok.
Şeker bile yiyemez ki
kâat gibi yanan çocuk.
Çalıyorum kapınızı,
teyze, amca, bir imza ver.
Çocuklar öldürülmesin
şeker de yiyebilsinler.
Sine Aras Akten
Bu eşsiz kitabı kesinlikle okumalısınız. Söyleyecek dil, anlatacak söz, yazıya dökecek kelime bulmakta zorlanıyorum. Çok severek, çok beğenerek bir çok yerin altını çizerek okudum. Biliyorum ki okuyan hiç kimse pişman olmayacak. Varsayalım hoşnut kalmadınız. Sizi keyifli kılacak diğer ve belkide en önemli kısmı şudur ki bu kitabımızın geliri geleceğimiz yarınlarımız olan çocuklarımızın eğitimine katkı sağlamaktadır.
Bu kitap bana sadece bir doktorun hastaları ile yaşadığı o inanılmaz anları değil. Hepimizin "Doktorluk zor meslek vesselâm." diyerek sözde onları anlıyor oluşumuzun idrakına varmamı da sağladı. Keza nelere göğüs gerdikleri, nelerin mücadelesini verdikleri hakkında bir çoğumuzun bilgisi yok.
Sevgili yazarım
Sine Aras Akten kaleminizin güzelliğine kaldığım hayranlıktan mı söz edeyim, yoksa insanlığınızdan mı? Daha da önemlisi vicdan merhamet sahibi bir doktor olup doktorluk mesleğini hakkı ile yerine getiren azizeliğinizden, mafialığınızdan mı? :)) Sizi tanımak sizi okumak benim için inanın bambaşkaydı. İyiki varsınız.
Güzel insan Dr.
Sine Aras Akten hocam nice güzel işlere imza atmaya devam etmeniz ve nice güzel hayatlar kurtarmanız dileğiyle..
Yeryüzünün melekleri sağlık çalışanlarımıza sonsuz teşekkür ediyorum.
Sağlıklı Günler, Keyifli Okumalar Dilerim.
Aynı anda hem içimden geçen korkunç sesleri hem de sizi dinleyemem, ama ilkini dinleyip duyduklarımı size açabilirim; size, hem de
dünyada başka hiç kimseye açamayacağım şekilde..
İmza:Sizin F.
#ElmalıDavası Günlerdir, haftalardır duyduğumuz bu olay sürekli sosyal medyada duyuyoruz değil mi? Duymamak el ele vermemiz gerekiyor. Bunun için kampanyaya destek olabiliriz. Ve ya protesto yapabiliriz ama bir şekilde o çocukları o insanların elinden kurtarmalıyız. Annelik, babalık bu kadar iğrenç olamaz onların anneliği de babalığı da kalsın ve o iki çocuk Türkiye'nin çocuğu haydi Türkiye kurtar çocuklarını!..
#ElmalıDavası için imza linki= chng.it/ws75cNwf8V