Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
"Watson, inanıyorum ki erkekliğin onda dokuzunu icra etme zamanımız geldi." " Kaç mı diyorsun?" "Kaç diyorum." Sherlock Holmes
"Aklım beni çıldırtırcasına durmadan çalışıyor. Sürekli bir şeyleri analiz ediyor. Anlatıyor, susmuyor, hep daha fazlasını söylüyor. Şimdi ortada bir sürü şey var. Bir de duygularım var. Aklımdan da yoğun bir şekilde bütün bedenimi saran duygularım var. Aklım ve duygularım dans ediyor. Bazen ahenk bozuluyor. Koordinasyon, ritim,
Reklam
Şuna inanıyorum… Bir gün karşıma öyle biri çıkacak ki yıllarca sırf biriyle birlikte olmak için olmadığıma ve kaliteli bir yalnızlığı tercih ettiğime, kendi değerimi düşürmediğime, toksik ilişkilerle ruh sağlığımı bozmadığıma binlerce kez şükredeceğim🥹 O kişi beni bulacak🧸💛
içinden gül geçerse gül olursun diyor Sâdi. içimden sen geçiyorsun salına salına, üstünde mavi kazağın... gecelere inanıyorum rüyalara inanıyorum gonca gonca açan çiçeklere yeşil yapraklara inanıyorum. ve kahvenin kokusundaki huzura... birde... yaldızlı çokomel kağıtlarının getirdiği mutluluğa... iyi ki seni sevdim diyorum. şimdi çocukluğum seni görse, eksik yanımı tamamladığın için, mutluluktan delirirdi... içimden sen geçiyorsun sevgili! ardında hasretin ve o hiç büyümeyen çocukluğum... emina
Bana kendini hatırlatma; Ben iyiyim. Bazı ülkelerde sonbahar şimdi, ondan biraz hüzünlüyüm tabi.. bazı ülkelerde kar yağıyor şimdi, ondan üşüyorum biraz. Bazı ülkelerde saat gece yarısını çok geçti diye kısık sesle konuşuyorum gündüz vakitleri.. Tesadüflere inanmıyorum hala ve hala sevmiyorum, sevmediğin şeyleri.. Hala sana dokunan her kadının cehenneme gitmesi gereketiği görüşündeyim. Ben sana dokunamadığım her an zaten cehennem gibi bir yerdeyim. Günah işlemek kadar basit değil tabi hala uyuyabilmek..ağlayamamak da zor üstelik.. Ölüm gibi oluyor bazen. ölmüşüm gibi. Ben her şeyden vazgeçiyorum zengin olabilme ihtimalimden vazgeçiyorum. Erteliyorum bugünleri, hiçbir şey yapmıyorum. Kendime, kendimi kanıtlıyorum Hiçbir şey yapmıyorum, bir ölü kadar hiçbir şey yapmıyorum.. Bu yüzden bana kendini hatırlatma... Hayata döndürüyorsun beni. İş ilanlarına bakıyorum mesela, erkenden uyanıp sokağa çıkıyorum, durmadan kontrol ediyorum saatleri, takvim tutuyorum, gazete alıyorum, karıştırmıyorum günleri. Bir kez daha ölmesi güç oluyor. Birr kez daha vazgeçmesi zor oluyor... zor oluyor bulup bulup, kaybetmesi seni ya da kaybedip kaybedip, kazandım sanması. Orada bir yerdesin. Hala orada bir yerde beni sevmiyorsun ki zaten ben inanıyorum ki meyveli pasta da sevmiyor beni, ben onu severek yiyiyorum. umursamadan yiyiyorum. onu yerken beni sevip sevmediği umrumda olmuyor. böyle bir şey seni seviyor olmak... Bana kendini hatırlatma; çünkü bu, beni tercihlerim yüzünden yargılıyor olmandan farklı değil. anla..." nursen yıldırım
Riyakarlık ve ahlak üzerine...
Riyakarlık diyince aklımıza   "ibadette gösteriş yapmamak"  gelse de aslında çok geniş  bir bağlama sahip. TDK riyakarlığı  "toplumun, insanlığın etiğine, dinine aykırı yapılmakta olan davranışlar" veya "insanları yanıltmak veya aldatmak amacı ile, kendi çıkarları dahilinde yalan söylemekten kaçınmayan kişi" olarak
Reklam
Maalesef; bizim toplum kendinden üstününü (parasal) sevmez, kendinden altta gördüğüne acır ama onun gibi olmadığı için, içten içe sevinir. Ama herkesin unuttuğu şey, değerler yargısı. Birgün elbette, inanıyorum ki, zenginlik değil, değerler yargısı( nitelikli, incelikli ve dahi kültürlü) kazanacak.
"Umutsuz seviyorum. Yarınsız seviyorum. Anlıyor musun? Beklentisiz. Yani gelme... Yani ben zaten hiç unutmuyorum seni. Bu yüzden hatırlatma bana kendini... Benim seni hiç unutmuyor olmam da kişisel çünkü. Parmak izim kadar kişisel. Seni seviyor olmam kadar kişisel. İnançlarım kadar kişisel... Seni barındırmıyor. Seni ilgilendirmiyor... Orada bir yerdesin. Hâlâ orada bir yerde beni sevmiyorsun. Ki zaten ben inanıyorum ki çilekli pasta da sevmiyor beni, ben onu severek yiyiyorum. Umursamadan yiyiyorum. Onu yerken beni sevip sevmediği umrumda olmuyor. Böyle bir şey seni seviyor olmak..."
"Fakat beni ölüm döşeğimden yanına çağırsan, inaniyorum ki biran da ayağa kalkacak gücü bulur, sana koşardım..."
من معتقدم که اصلاً اخلاق سه چیز بیشتر نیست: یکی صداقت، یکی تواضع، و یکی احسان است و احسان خودش سه شاخه دارد: رتبه اول آن عدالت، رتبه دوم آن شفقت و رتبه سوم آن عشق و عشق ورزی است ben inanıyorum ki esaen ahlâk üç şeyden fazla bir şey değildir; biri sadakat, biri tevazu ve bir diğeri ihsan'dır. ihsan'ın kendi içinde üç payesi vardır; birinci mertebesi adalet, ikincisi şefkat, üçüncüsü ise aşk ve sevmektir. mustafa melekiyan
Reklam
Uzaklara bakabiliyor olmanın bir nimet olduğunu geçtiğimiz haftalarda fark etmiştim. Gözünün önünde insan eliyle sonradan iliştirilmiş bir şeyler olmadan yani, bina gibi. Bunun insanın hayal gücünü ve ufkunu genişlettiğine inanıyorum, şimdilik böyle en azından. Baktığında beş metre ötesini görmekle, beş yüz metre ötesini görmenin ya da beş bin metre ötesini görmenin insan ufkunda aynı etkiyi göstermediğine eminim. Okumadım, içeriğini bilmiyorum ama bu İmam Gazalî'nin "göğe bakmanın faydaları" gibi bir metni var, onun içinde her ne yazıyorsa söylemek istediğim şey onunla ilgili olabilir. Ayrı bir nimet ki bu iletiyi Hacı Bayram'da Şeyh İzzettin Türbesinin ön taraflarındaki parkta, karşı tepenin yamaçlarını seyrederken yazıyorum. Böyle söyleyince iletim sınıf atlamış gibi hissettim. Odamda iki metre ötesini ancak görebiliyorken yazdığım iletilerden bi farkı olmalı diye geçiriyor insan içinden. Ama maalesef fiziken bir yerde olmak oradan olmak, oralı olmak ya da oranın rengine boyanmak demek olmuyor. Öyle olsaydı bir sürü Allah dostunun gelip geçtiği şu mekanda ben de ermiş oluverirdim. Ama ben hala "ben ne zaman akıllanacağım" diye geçiriyorum içimden. Neyse konuyu nerden nereye getirdim. Şimdi gidip kemankeş'te bir şerbet içip kitap okuyayım. Okuyacağım dedim, okumam gerek. Selametle 🌿
Bugün çok garip hissettim bir an. Sanki varlığım asıl benliğimi ortaya çıkaramıyor gibi. Sanki herkese karşı bir oyun içindeymişim gibi. Kendimi tanıyamıyorum. Kimim ben diye soruyorum? Aldığım cevaplar, yaptığım şeyler kalbimle uyuşmuyor. Kendime yalan söylüyorum. Ve o kadar güzel beceriyorum ki bunu bazen ben bile inanıyorum. Soruyorum kendime kim gerçek "beni" tanıyor diye. Cevap alamıyorum. Sanırım daha ben bile tanıyamadım ki kendimi. Ama insanları çok iyi anlamışım, gözlem yeteneğim çok iyi gelişmiş. Bir insan hakkındaki düşüncemde yanılmıyorum. İnsanları hep tanıyormuşum gibi. Ama kendime bir türlü ulaşamıyorum. Sanki gerçek "ben" o kadar iyi gizlenmiş ki onu ben bile bulamıyorum. ~HM~ 03/06/21 Üç yıl öncesinden bir yazı biraz geçmişime bakmak istedim. Bazı şeyler hala tam oturmamış olsa da artık kendimi tanıyorum. Kimim ben? Dediğimde cevabım var. Üç yıl önce bunları yazdığım zamanları düşünüyorum. Ne kadar saf ve temiz duygular beslemişim. Ne kadar saf bir düzene uydurmuşum kendimi. O yazıları paylaşamayacağım ama ne kadar çok şey öğrenmişim gurur duydum kendimle. Ama düşünüyorum da çoğu da acı ile oldu. Olmamalarını da ister miyim diye soruyorum kendime net bir cevap alamıyorum. ~HM~
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.