"İşte ben böyle bir hal içindeyim
Aslında derin keder içindeyim
Bazen bilmeyerek ne yaptığımı
İyi kötü güzel çirkin her biçimdeyim
Bazen isyan edip yalnızlığıma
Sana karşı ince bir sitem içindeyim...
Ahmed Günbay Yıldız, dilindeki ince işçilikle ve olay örgüsüyle kitabı su misali işlemiş. İçinizde uyanan merak duygusuna yenik düşünüyorsunuz ve kitabın sonuna geliveriyorsunuz. 1970’li yıllarda dinin etkisini yitirişi ve toplumda başlayan çirkinleşme güzel ifade edilmiş. Yazarın muhafazakar ve manevi tutumu her satırda göze çarpıyor. Bir
Ben ona, sıkıntılı güz günleri içinde
Yedi renkli yaz yağmurları dilemiştim
Kırmak istememiştim duygu filizlerini.
Büyük bir ustalıkla susturup içimdeki uğultuyu
Rüzgarını olanca yumuşaklığı ile salmıştım üzerine
İncinmesin diye tek, acıyı bile tersyüz eden
İncelikli bir gülümsemeyle yüzümde.
Ben ona, gittikçe soğuyan zamanlarda
Sıcak
Immanuel Kant’ın “Zaman sessiz bir testeredir” dediğinden söz edilir. Evet, zaman sessiz bir testere gibidir fakat aynı zamanda insanın fani dünya üzerindeki ömür sermayesinin de gizem dolu imgesidir. Zaman gerçekten nedir, sorusunun cevabı sanırım hâlâ muğlak ve muallaktadır. Zamanı tanımlamak çok zordur. Zaman sürekli bir oluş ve akış mıdır veya
Acıtmıyor bir yerden sonra.
Sadece gülümseme kılığına girmiş
Tuhaf bir boş vermişlik kalıyor dudaklarının kıyısında
İnce sitem tadında...
Ama acıtmıyor bir yerden sonra...
"Tanrım, acıyı yuvasından ve dünyadan kovmak amacıyla kendine dayattığı katılıktan ne kadar çok çekmiş olmalıydı?"
Bu alıntı sanırım Iza için söyleyebilecek en doğru şey.
Hayatı boyunca -küçük bir çocukken bile- akıllı, mantıklı, olgun, gururlu, mağrur, kontrollü, acı çektiğini hissettirmektense ölmeyi tercih edecek kadar katı bir
Yükseliş Önderi Bir Aydın: Snelman
Daha Çar I. Alexandr’in sağlığında Fin kültürünü yükseltmek isteyenlerin
başına Snelman adında biri geçmişti. Bu nedenle bu kişinin hayatı ve
çalışmaları hakkında biraz bilgi vermekte yarar var:
Johan Wilhelm Snelman, 12 Mayıs 1806’da, Stockholm’da dünyaya gelmiş
ve 4 Temmuz 1881’de Danskarby’de vefat
"Acıtmıyor bir yerden sonra.
Sadece gülümseme kılığına girmiş tuhaf bir boş vermişlik kalıyor dudaklarının kıyısında.
İnce sitem tadında..
Ama acıtmıyor bir yerden sonra.."
Sitem
Ben ona sıkıntılı güz günlerinde
Yedi renkli yaz yağmurları dilemiştim
Kırmak istememiştim duygu filizlerini
Büyük bir ustalıkla susturup içimdeki uğultuyu
Rüzgarımı olanca yumuşaklığıyla salmıştım üzerine
İncinmesin diye tek
Acıyı bile ters yüz eden
İncelikli bir gülümsemeyle yüzümde
Ben ona gittikçe soğuyan zamanlarda
Sıcacık
SİTEM
Ben ona, sıkıntılı güz günleri içinde
Yedi renkli yaz yağmurları dilemiştim
Kırmak istememiştim duygu filizlerini.
Büyük bir ustalıkla susturup içimdeki uğultuyu
Rüzgârımı olanca yumuşaklığıyla salmıştım üzerine
İncinmesin diye tek, acıyı bile tersyüz eden
İncelikli bir gülümsemeyle yüzümde.
Ben ona, gittikçe soğuyan