Sitem

Kitaba attığım tarih 11 Aralık 1983. Okumadığım hiç bir kitaba tarih atmam, sayfaları karıştırırken çok şaşırdım hiç bir not almamış, hiç bir cümlenin altını çizmemişim. Ne kadar kendimi zorlasam da kitaba dair hiç bir şey hatırlayamadım...
İlk fırsatta tekrar okuyacağım.
Sizler de böyle durumlarla karşılaşıyor musunuz?

Bir öğretmenimizin tavsiyesi üzerine alıp okuduğum okurken de kitabın kahramanlarında benim de platonik ve öznesi belli olmayan bir aşk yaşadığım daha doğrusu ilk aşkı tattığım, satır satır hissettiğim nadide eserlerden. Kitap aslında genç kızlar için yazılmış gibi. Ama istenildiğinde olayların gelişme ve yaşanılma süreçlerine bakıldığında safiyane duygularla bir erkeğinde kendine payeler biçebileceği eser. Eskimeyen ve eskimeyecek olan bu eser de tertemiz duru ve kimseye nasip olmayacak olan bir sevdanın yükünü omuzlarınızda hissedeceksiniz. Böyle sevdalar kaldı mı diyeceksiniz belki de ya da bize de nasip etsin Yaradan diyeceksiniz ve belki de asla unutmayacaksınız.

İçimizde büyüyüp duran bir "Sitem" in dışa vuruşu...

Ahmet Günbay Yıldız, yine çok haklı bir konuyu, hayali karakterle ele almış.

Dünya almış başını gidiyor. Ahlak ve inanç gibi konuların sözü dahi edilmiyor. İslamiyeti yaşamaya çalışana gerici, Hıristiyanlık ve Yahudiliği yaşayana aydın, ilerici deniyor.

Kitabın ana karakteri olan Ferhat'ın ise haklı bir isyanı var. "Siz istediğiniz zaman kiliseye gidebiliyorsunuz da ben niye namazımı kılamıyorum." (bu cümle kitapta tam olarak böyle olmasa da aynı anlamı taşımaktadır.)

Peki ya ahlak? Çivisi çıkmış dünyada her istediğimizi yapmak serbest mi? İftira atmak, başkasının malını elinden almak, bir aileyi yıkmak, adam öldürmek ve daha niceleri...

Kitapta bu yazdıklarımın hepsine ve hatta daha fazlasına değinmiş yazarımız. Az sayfaya çok sitem sığmış. Sayfalarda yazarın haykırışları var...

Herkes, kendi gibi olmayanı eleştirmekte... Hiç kimse dönüp de kendisine bakmamakta... Mazlumu ezmek çok kolay. İnsanların inançlarıyla, inançlarının emrettiği şeyleri yapmalarıyla alay etmek çok kolay...

Ve bir o kadar da ahlak yoksunluğunun en tipik örnekleri...

Yazarın sitemine hak veriyor ve şunu diyorum. Bir kişi de olsak, ahlaki yönde düzgün davranmaya elimizden geldiği kadar gayret gösterdiğimizde etrafımızdakiler de gün gelir etkilenir ve bir kişi, bin kişi olur.

Hayal mi, değil. İşe, kendimizden başladığımız sürece değil.

Bu sürece dahil olmak isteyen herkese kitap tavsiye edilir.

küçükken elime tutuşturulan kitaplarını görünce halen korku,tiksinti,ürperti üçgeninde sıkışmama rağmen imza gününde kendimi kuyrukta bulduğum, bu çelişkiye inat öc alma ihtiyacı duyduğum, kendi kalıplarında sıkışmış insan.kitap yazar.

Ahmet Günbay Yıldız, Sitem

Kime sitem, neye sitem, neden sitem. Kitabın hikayesiyle adını pek uyuşturamadım :))
Rasgele aldığım ama okuduktan sonra iyi ki almışım dediğim, okunması gereken bir kitap.
Bu devirde var mı böyle insanlar denilecek cinsten karakterler bir araya toplanmış, bi insanın başına gelebilecek her türlü olaylar gelmiş :))
Iyi kurgulanmış olaylar.
Kitaptaki karakterler arasında en sevmedigim tip, en uzak durulması gereken insanlardan olan Kemal! Para için her şeyi yapan kişiliksiz
Allah karşımıza Ferhat gibi dosdoğru olan insanlardan çıkartsın :)) Kemal gibilerde bizlerden uzak olsun.


Kemal'e İthafen;
#35419627

Annemin kitaplığında bulup okuduğum kitap..Okurken defalarca yok artik!! dedirten kitap..Günümüz Müge Anlı programlarından resmen. Ne hayatlar var ya diyip bazı sayfalarda yorumsuz kaldığım, bazı sayfalarda bu kadarda olmaz diye şaşırtan kitap.. Okunur mu? Yani melankolik bi yapıya sahipseniz, Müge Anlı takipcisiyseniz, depresyondaysaniz daha cok dibi boylamak istiyorsanız okuyun! Ben bir kitabı yarım bırakamiyorum dert oluyor icime diye bitirdim. Kitap baya akıcı ama çok öyle neselendiren bi yanı yok ruhu çok daraltıyor adeta.

Bir arkadaşımın zorla ödünç verdiği ve ısrarla okumamı istediği bu kitabı okumak konusunda, öncelikle kabul edeyim ki ön yargılarımın esiri oldum. Arkadaşımın kitap içeriğini kısaca bir özetlemesi sonucunda kitabın, klasik Türk dizilerinin akıl almaz derecedeki müthiş entrikalarını andıracak cinsten bir muhteviyata sahip olduğunu düşünmemdi söz konusu ön yargının yegâne nedeni. Fakat yine de hatrı sayılır bir zaman zarfından sonra koyuldum kitabı okumaya. Bir çırpıda bitirdim. Anladım ki kitabın hayalimde zuhur eden hâli, gerçeğinden çok uzaktaymış.

Okuma sürecinin kısalığına ilişkin de iki neden öne süreceğim. Kitabın tümüyle öyküleyici bir anlatımla kaleme alınması, bu nedenlerden ilki. Çünkü ardı arkası kesilmeyen bir olaylar silsilesi vardı. Mevcut durumun mevcudiyeti pek bir kısa sürüyordu. Ve siz de zamanın nasıl aktığından bîhaber bu olaylar silsilesine ayak uyduruyor, bir bakmışsınız ki kitabı bitiriveriyordunuz. İkinci neden için ise, yazarın sağlam temeller üzerine inşa ettiği kurgu kavramından bahsedebilirim. Hakikaten çok beğendim hikâyenin kurgusunu, seyir ettiği yolu. Okuyucuya verilen mesajın önemi de bir o kadar güzeldi. Günümüz toplumunun içinde bulunduğu her türlü noksanlıktan dem vuruyor yazar.

Kitabın ne konusuna, ne de verdiği mesajdan daha fazla söz edeceğim. Yalnızca ısrarla okumanızı tavsiye ediyorum. Bu arada İncesaz'ın Eylül'ü eşliğinde okuyarak kitabın tesirini katbekat artırmanız mümkün. Çok güzel bir uyum çıktı ortaya. İyi okumalar :)

İncesaz - Eylül: https://youtu.be/gTqzkLtOSNY

Sınavlar biz doğarken başlar ve biz ölene kadar devam eder..Bu konuda bize yardımcı bir çok etken vardır. buna önce akıl sonra aklına ve duygurınıza hükmedecek tanıdıklar.. ve en önemliside var olma mücadelesi yaradana karşı...

"Sitem" okuduğum en akıcı romanlardan biri. Kitabı okurken hiç bir yerinde sıkılmazsınız. Toplumsal yapının bir betimlemesini göreceksiniz kitapta ve bundan yıllar önce yazılmış olmasına rağmen bugünün toplumsal yapısından da aynı izleri göreceksiniz.

Hayatın zorluklarına karşı tek başına çabalayan, tırnaklarıyla kazıyarak bir yerlere varmaya çalışan, aynı zamanda yokluk çaresizlik nedeniyle başkalarına verilen kardeşini bulma çabası içindeki çaresiz bir çocuğun yaşam mücadelesini anlatan çarpıcı, etkileyici bir eser.