Her hedefin arkasındaki üstü örtülü varsayım şudur; "Hedefime ulaştığım zaman mutlu olacağım" Hedefi öne koyan zihniyetin sorunu, mutluluğu sürekli bir sonraki kilometre taşına kadar erteliyor olmamızdır. Ben bu tuzağa sayısını hatırlayamadığım kadar çok düştüm. Mutluluk yıllarca gelecekteki halimini keyfini süreceği bir şey oldu. Kendime on kilo kas yaptığım ya da çalışmalarım New York Times'ta yer aldığı zaman gevşeyebileceğime söz verdim. Dahası, hedefler bir "ya şunu yaparım ya da başarısız olurum" çatışması yaratır: Ya hedefinize ulaşır ve başarılı olursunuz ya da çuvallar ve bir hayal kırıklığı olursunuz. Kendinizi zihinsel olarak mutluluğun dar bir versiyonuna hapsedersiniz. Bu yanlıştır. Hayattaki gerçek yolunuzun, yola ilk çıktığınızda aklınızda olan yolculukla birebir örtüşmesi çok olası değildir. Başarıya giden pek çok yol varken tatmininizi tek bir senaryoyla kısıtlamanın hiçbir anlamı yok. Panzehir, sistemlere öncelik veren zihniyettir. Sonuçtan ziyade sürece aşık olduğunuzda kendinize mutlu olma izni vermek için beklemeniz gerekmez. Sisteminizin işlediği her an tatminkar hissedebilirsiniz. Ve bir sistem sadece zihninizdeki ilk canlandırdığınız haliyle değil, pek çok farklı şekilde başarılı olabilir.
Sayfa 29 - Pegasus YayınlarıKitabı okudu
bir saatlik tefekkür bir sene nafile ibadetten hayırlıdır buyruluyor. çünkü bu tefekkür kâinatın süslerinin zînetlerinin gerçek sahibini görmesi açısından insanoğlu için ne kadar da önemlidir. ne kadar da önemlidir, muhteşem yaratılmış, incecik, zarif, latif bir çiçeğin yaprağındaki tecellileri, yansımaları fark ederek gerçek yapana, yaratana
rêbiwar

rêbiwar

@rebiwar
·
1ay
dur, bekle, hele bir fikreyle!
ey nefsim! dön bir bak, bak ve gör, gör ve fikriyle! şu kâinatın tek bir katresi eksilmiyor yahut artmıyor, dönüyor bir âhenkle. hele bir bak şu güneşe, ne bir dakika geride ne de ileride. dönüyor âheste âheste. toprak değil midir yeryüzünün derisi mâhiyetinde? bak hele şu toprağın cilvesine. nasıl da Sanî'nin emrine âmâde. dön bir bak şu cemâdât, nebâtât ve hayvanâtâ! evet, dön bir bak! hele bir bak şu leşe, kalır mı iki güne? dönüyor, eksilmiyor yahut artmıyor. yaşam döngüsü diyorlar biyoloji de. gereksiz, lüzumsuz, boşuna yok bir zerre. yağıyor deme, yağdırılıyor! dönüyor deme, döndürülüyor! dur, bekle! tefekkür eyle her bir esmâlarının tecellisine. gökyüzü değil midir bir örtü mâhiyetinde? bak hele şu gökyüzünün cilvesine. nasıl da Sanî'nin emrine âmâde. yavaşla ve fikreyle! yaratılanın bu denli güzelliği, sana tefekkür ettirmiyor mu sani-i zülcelâl'in cemâlini? elhamdü lillâhi alâ dini'l-islâm ve kemâli'l-îman.. 🌱
Reklam
84 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
"Hayali çok güzeldi, gerçek olunca öyle olmadı."
Melisa Kesmez
Melisa Kesmez
'in dördüncü kitabı olan Küçük Yıuvarlak Taşlar benim yazarla tanışma kitabım oldu. Yazarın bu öykü kitabında birbiriyle iç içe geçmiş, bağlantılı üç hikayenin anlatıyor. Nergis'in Hikayesi, Elif'in Hikayesi ve Mehmet'in Hikayesi. Bu üç hikayede yazar; örümcek ağı misali birbirini saran hayatlara tanrısal bir açıdan
Küçük Yuvarlak Taşlar
Küçük Yuvarlak TaşlarMelisa Kesmez · İletişim Yayınları · 20223,421 okunma
Başkalarının aşkıyla başlıyor hayatımız yaprakla yağmurun aşkı meselâ kim olsa serpilen coşturuyor bizi imreniyoruz başkalarının mahvına. Yağmur mahvoluyor çarparak kendini parçalıyor mâşukunun açılan kıvrımında yaprak dirimle irkiliyor nazlı ve mağrur silkiniyor vuran her damlayla. Başkalarının aşkıyla başlıyor hayatımız bakıp
Sebeb-i Telif
140 syf.
·
Puan vermedi
·
6 günde okudu
Cemal Süreya'nin bir sözü var "Dostoyevski'yi okudum ondan sonra hiç huzurum kalmadı" İnsanın kendini sorgularken okudukça, kendinde, toplumda buldukları ve koyduğu teşhislere bakınca haksız sayılmaz Süreya. Suç ve Ceza ile başlamış serüvenime neden orada, ortaokulda ara verdim devam etmedim bilemiyorum. Oysa bana aklında en çok kalan
Yeraltından Notlar
Yeraltından NotlarFyodor Dostoyevski · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2020130,1bin okunma
104 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
23 saatte okudu
NEREYE GİDİYORUZ BABA
102 sayfa, incecik bir kitap ama okuduklarınız yenilir yutulur cinsten değil.Bir babanın hislerini, umutlarını, umutsuzluklarını, beklentilerini, hayal kırıklıklarını tüm samimiyetiyle kaleme almış olması eseri özel kılıyor. Derinden sarsıyor yazar, kitabı okurken... Yazar Jean - Lois Fournier'e 2008 de ödül kazandırmış ironik bir eser.
Nereye Gidiyoruz Baba?
Nereye Gidiyoruz Baba?Jean-Louis Fournier · Yapı Kredi Yayınları · 20093,098 okunma
Reklam
886 öğeden 121 ile 130 arasındakiler gösteriliyor.