"Cehenneme giden yolda hızınızı artırmanız önemlidir." #146117038
500 sayfalık romanların veremediğini 64 sayfalık bir kitap verebilir, hem de öyle bir verir ki, düşünceden düşünceye savrulur durursunuz. Hayatın anlam arayışını sürekli bir şeylere yıkmaya çalışırız, kendimizde olmayan ne varsa başkasında
Aslında mutluluk denen şey o hazza ulaşma çabasından başka birsey değildir. O hazza ulaştıktan sonra ise garip bir his çöker üstüne. Mutluluk hissiyatı üstünden aniden kalkıp gider sessizce. Ne oldu şimdi ne kaldı geriye. Neden mutlu değilim şu an. Oysa ulaştın ona, o kadına, erkeğe, sevdiğin her ne ise ona. O seni mutluluktan uçuracak şeye ulaştın ve o aniden bitti...
Oysa çok az kişi bilir. Gerçek mutluluk sürekli mutlu olacağın, seveceğin şeylerin peşinde değeri ölçülemez bir sadakatle koşmak ve onu korumaya çalışmaktır.
Oysa yine çok daha az kişi bilir ki, ona ulaşamasan bile yine onu aynı sevgi, sadakat ve heyecanla onun gözlerinin içine bakarak aşkla sevmek ve mutlu olmaktır gerçek mutluluk. İşte böyle yaşanan mutluluk sonsuza kadar sürmeyi hak etmiştir yüreğinde ve kalbinde. Hayatının tüm zaman diliminde.
Şimdi dayanabilir misin onca acı, özlem, hasret, çaba, yalnızlığa, terkedilmelere... Zaman zaman haksızlıklara uğramaya, anlaşılamamaya. Tüm bunlara rağmen yine sevmeye devam edebilir misin. Evet diyebiliyorsan ancak işte o zaman tüm mutluluk kapıları sonsuza dek sana açılır. Ama unutma mesele o kapıdan içeri girmek değil tüm mesele o kapının açık olması ve senin o kapıya ulaşabilme gücünde saklı...
Teoman BERSOĞLU
#TeomanBersoğlu #Kitap #Yazar #KurtAdamınKitaplığı
''İsterim ki bu kitabı okuyunca, şehvetli bir kabus görmüş gibi olun. ''
Zalımsın PESSOAAAA...Bir karabasan gibi çöktü üzerime cümleler. Hem bedenen, hem ruhen zor günlerden geçtiğim bir dönemde bu kitaba denk gelmem tam acıdan zevk alma durumu oldu. Kendi acımı unutup, Pessoa'nın içine düştüğü bu derin sancıyı tüm bedenimle hissettim. Yoğun,
#kitapyorum
#insaninanlamarayisi
#viktorfrakl
* Üç bölümden oluşan kitabın birinci bölümünde yazar, toplama kamplarinda yaşadığı insanlık dışı koşulları ve hayatta kalma mücadelesini anlatır. Birçok kitaba ve filme konu olan bu olaylarda, kitabı diğerlerinden ayıran nokta bir psikanalist gözünden anlatılması.
* Yazarın Polyannacilik akımını kıskandıracak kadar bulunduğu şartları kendi lehine çevirmesi, hayatta kalmanın her şeye rağmen insanın içinde bulunduğu durumdan sorumluluklarını düşünerek direnmesi onu kitabın ikinci bölümü olan Logoterapiyi keşfetmesine neden olacaktır.
* Insanı yaşama bağlayan noktaları bulmak, nevroz sürecini atlatmak yazarın Freud'la yollarını kesistirir. Vardıkları sonuç ise oldukça farklıdır. Yazara göre nevrozların sebebi insanın varoluşunda bir anlam ve sorumluluk bulamayisidir.
* Tüm sorunlara rağmen doğru çözümler bulmak ve sorumluluğunu üstlenmek yaşamın nihai amacı olarak sunulur. Peki herkes bu gücü, anlamı kendisinde nasıl bulacaktır??
* " Yaşamın anlamı nedir ?" diye sorulduğunda aldığımız cevap dünya üzerinde yaşayan insan sayısı ile doğru orantılıdır. Çünkü yaşamın anlamı özneldir!!
** Yaşamak için bir nedeni olan kişi, hemen her " nasıl " a dayanabilir. (Alinti)
** Acı duygusu, buna ilişkin net ve kesin bir tablo oluşturduğumuz an, acı olmaktan çıkar. ( alıntı)
** Insanın gerçekten ihtiyaç duyduğu şey, gerilimsiz bir durum değil; daha çok uğruna çaba göstermeye değer bir hedef,özgürce seçilen bir amaç için mücadele etmektir. ( alıntı)
Yeryüzüne dayanabilmek için diyor yazar ve insanı hummalı bir düşünce seline sürüklüyor. Sahiden dayanabilir muyuz yeryüzüne, peki ya insanlara, olan veya olmayanlara, anılara yaşanan veya yaşanmayacaklara .. İnsan dayanıyor da katlanıyor da birçok şeye. Belki de en çok tahammül ediyor her şeye. Ne diyor şair;
"Şimdiden çekilecek acısı bunun,
duyulacak mahzunluğu şimdiden.
Böylesine sevilecek bu dünya
'Yaşadım' diyebilmen için... " Bütün çabamız yaşadım diyebilmek için değil midir sevgili okur. Yaşayalım öyleyse.