Şubattan beri kitaplığımda olan ama elimi her attığımda, biraz beklesin dediğim, okuduğum zaman ise neden bu kadar beklemişim diye hayıflandığım bir kitap
Canistan.
Ne kadar ilginç bir ismi var değil mi? CANİSTAN. İsmi üzerinde çok düşündüm, acaba ne anlama geliyor diye? Okumadan önce hiçbir anlam veremedim ama okuduktan sonra CANDAN ÖTE diye
_
Uygulamanın büyük bir bölümü rahatsızlardan oluşuyor sanırım;
✰ Takip isteğine karşılık alınca takipten çıkan gerizekalılar,
✰ "Birdaha böyle kitaplar okursan takipten çıkarım." cı aptallar,
✰ Karda, kışta, yağmurda, açlıkta...
"Kitap okurum." cu fantezi ahmakları,
✰ Onlarca kitap okumasına rağmen kelime yazımlarından
Albert Einstein bir keresinde " Bilginin Tek Kaynağı Tecrübedir " demişti .
Bilgiyi iki yoldan elde edebiliriz.
1)Benlik deneyimi
2)Başkalarının deneyimi
Kitap okurken, diğer insanların deneyimlerinden bilgi ediniriz.
Kitaplar, dünyanın en büyük adamlarından bazılarının deneyleri ve deneyimleriyle elde edilen bilgileri içerir.
İyi yazarların kitaplarını okumak, bu kitapları yazan dünyanın en bilge insanlarıyla sohbet etmek gibidir.
Bu büyük adamlardan herhangi bir aracı olmadan doğrudan bilgeliği öğreniriz.
Bu nedenle kitapların insanın en iyi dostu olduğu söylenir.
Aslında kitaplar arkadaşlardan bile daha iyi olabilir, çünkü arkadaşlar genellikle bizi tavsiyelerine uymaya zorlar, ancak kitaplar sevdiğimiz şeyleri takip etmemize ve sevmediklerimizi bırakmamıza izin verir.
Kitaplar, başarısızlıkların acısını çekmeden zihinsel ve entelektüel kapasitemizi geliştirmenin en iyi kaynağıdır.
Eylemlerimiz düşüncelerimiz tarafından yönlendirildiği için bilgi aynı zamanda eylemin gerçekleştiricisidir.
Doğru bilgiye sahipseniz, doğru eylemleri yapma olasılığınız daha yüksektir.
Yanlış bilgiye sahipseniz, muhtemelen daha fazla hata yaparsınız.
İyi kitaplar okuduğunuzda düşüncelerimiz değişir ve iyi bir insan oluruz, daha az hata yaparız ve bu dünyada daha iyi bir yaşam sürmüş oluruz.