Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
724 syf.
·
Puan vermedi
Anlaşılmaya çalışmak bir yere kadar, gerisi arayışın verdiği çaresizlikle sonuçlanıyor. "Beni affet selim, kaderimizi değiştirmek elimizde değildi." "Herkes istediği kadar koşsun. Beni anlayacak insan, oturduğum yerde beni bulur."
Tutunamayanlar
TutunamayanlarOğuz Atay · İletişim Yayınları · 202062bin okunma
69 syf.
10/10 puan verdi
·
23 saatte okudu
Olağanüstü Bir Gece
Etkilenip ders çıkardığım bir kitaptır. Öncelikle kitabın başlarında Stefan Zweig' in (bana göre tarzı olan) olayların sona doğru kötü bitmesini bekliyordum. Bu sonun intihar olacağını düşünüyordum . Bunun sebebi ise kitabın başlarındaki karakterin her şeye sahip olmasından dolayı hedefinin olmamasıydı. İnsanın eğer inancı yoksa veya inancı zayıfsa bide üstüne hayatta çaba harcayacağı birşey yoksa sonu çoğunlukla intihar oluyor . İlk başlarda hırsızlık yapmış olan karakterimizin kitabın sonlarına doğru yaptığı iyiliklerle kendine tekrar yaşam ışığı bulması gerçekten çok güzeldi . Demekki hayatta hiçbir amacında olmasa insanlara hatta hayvanlara yardım etmek, gönüllerini almak, onlara ilgi göstermek insanı hayatta tutar . Son olarakta Nurettin Topçu' nun da dediği gibi ; " İnsan 3 şeyin peşinde olmalı ; Hakikatin , Hayrın , Güzelliğin "
Olağanüstü Bir Gece
Olağanüstü Bir GeceStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2023144,6bin okunma
Reklam
168 syf.
·
Puan vermedi
Kitabı merakla ve son sayfasına kadar eksilmeyen bir zevkle okudum. İnsanın, düşsel, zalim ve bazen de umutsuz bir dünyayı keşfetmesini sağlıyor. Filmlerde romantik bir biçimde gösterilen harem evrenini ve genç kadınların yaşadığı hapis hayatını hiçbir kuşkuya yer bırakmayan bir gerçeklikle betimliyor.
Engereğin Gözü
Engereğin GözüZülfü Livaneli · Doğan Kitap · 201916,4bin okunma
80 syf.
10/10 puan verdi
·
1 saatte okudu
Almışsam bir gece yarısı elime Erbaşı, başlamışsa bana en güzel kalbiyle satırlarını sunmaya; yüreğimi kalemi , kanımı mürekkep olarak kullanıyordur kitabında. Acım yük olmuş ama dilim susamışcasına kurumuşsa herkese, işte bu gece o gecedir. Varlığımdan yok oluşa doğru gitmek için… Siz sadece bir şiir kitabı okuyorum sandınız. Bense yok oluşa doğru … Kitaptan bir alıntı bırakıp uzaklaşıyorum gecenizden. Gidelim, dedi. Evden bunaldım. Sokağın hatırasından. Eşiklerin kokusundan. Susan kalınlardan. Erkeklerin yüzlerindeki kuraklıktan. Çocukların yere düşen gözlerinden bunaldım. Pencerelerin önündeki zamandan. Bir araba durdu. İnen oldu ya da olmadı. Bilmiyorum. Bir başkası hızla geçti. Evler öylece duruyor. Neden bir ben duyuyorum bu yalnızlığı. İçeriyle dışarı arasındaki bıçağı. Eşyalar bir tek benim aklımda mı tozlanıyor. Mavi bazen cezâdır deselerdi, yeşil bazen ceza, gökyüzünü indirirdim. İnsan yalan söyler deselerdi, anlamazdım. İnsan ölür deselerdi anlamazdım. Bir çocuğa ölümü sordun mu hiç ? Bilmez. iyi ki. Büyüyemezdi yoksa. Ben ne zaman ögrendim bilmiyorum.
İnsan Bir Eksik Sözdür
İnsan Bir Eksik SözdürŞükrü Erbaş · Kırmızı Kedi Yayınevi · 20212,449 okunma
521 syf.
·
Puan vermedi
Zarifoğlu'nun şiirlerini incelediğimizde, ilk dikkat çeken nokta, onun dil ve anlatımındaki özgünlüktür. Dilin sınırlarını zorlayarak, kelimeler aracılığıyla okura derin anlamlar iletmeyi başarır. Şiirlerinde sıkça karşılaşılan sembolizm ve imgeler, okuyucuyu derin bir düşünceye ve duygusal bir yolculuğa çıkarır. Ayrıca, Zarifoğlu'nun eserlerinde sıklıkla yer alan doğa ve aşk temaları da önemlidir. Doğanın güzellikleriyle insan duygularının derinliklerini harmanlayarak, okuyucuya evrensel bir duygu deneyimi sunar. Aşk ise, onun şiirlerinde hem dünyevi hem de manevi bir boyutta ele alınır. Bu temalar, insanın varoluşsal sorularını sorgulamasına ve içsel bir yolculuğa çıkmasına olanak tanır. Zarifoğlu'nun şiirlerindeki mistik ve dini motifler de dikkat çeker. İslam düşüncesinden beslenen ve tasavvufi bir derinlik taşıyan bu motifler, okuyucuya manevi bir zenginlik sunar. Zarifoğlu, bu motifleri kullanarak, okuyucuyu varlık ve yokluk, ölüm ve sonsuzluk gibi evrensel konular üzerine düşünmeye yönlendirir.
Şiirler
ŞiirlerCahit Zarifoğlu · Beyan Yayınları · 20214,036 okunma
448 syf.
1/10 puan verdi
Karantina -inceleme-
Karantina kitabını on yaşındayken okumuştum ve o zaman ki Ecrin kitabı beğenmişti çünkü küçüktü, şimdi ise kitapta ki kadına karşı yapılan saygısızlıklara tahamülüm yok. Onur karakterinin daha ilk sayfalarda "Ya benim annem öldü ben altı yaşındayken, onun cesediyle kaldım bir iki gün." demesi kafamdan kaynar suların dökülmesine neden oldu, Zeynep karakteri ise daha yeni tanıştığı bir insanın ona mal gibi davranmasına rağmen Onurun güzellemesini yapmasıda kafamı duvara vurmama neden oldu. alıntılarla yaşıyorum abinin dediği gibi BU KİTABIN KARANTİNAYA KAPATILMASI GEREK ! Kitapta ki küfürler beni on yaşındayken güldürmüştü -çünkü küçüktüm- ve küfürün komik olduğunu düşünüyordum, kitapta geçen sıra dışı küfürleri söylemeye başladığımda kendimi garipsedim. Beyza alkoç bu yaş kitlesinde ki çocuklara neden Onur karakterinin bir kadını geçtim bir insana yaptığı şuursuzlukları güzellemesi çok yanlış. Onur yaptığı insan dışı hareketlerle beni kitabın ilk sayfalarında tiksindirdi, üstelik Onur kitabın sonunda kötü bir karakter bile değil ! Onur hem toksik hemde iyi gösterilmeye çalışılıyor, rahatsız edici ! Asla çocuğunuza almamanız gereken bir kitap, ozamam okuduğuma çok pişmanım keşke okumasaydım. Sadece bende tatlı bir anı olarak kalan utanç verici bir kitap olsaydı keşke, fakat bende bıraktığı kötü etkiler yüzünden tatlı falan kalmıyor...
Karantina: Mahşerin Dört Atlısının Hikayesi
Karantina: Mahşerin Dört Atlısının HikayesiBeyza Alkoç · İndigo Kitap · 201620,3bin okunma
Reklam
244 syf.
·
Puan vermedi
José Saramago'un "Körlük" adlı eseri, insan doğasının karanlık yönlerini ve toplumsal çöküşünü çarpıcı bir şekilde ele alan etkileyici bir roman. Bu başyapıt, beklenmedik bir felaketin toplumu nasıl sardığını ve insanların nasıl bir çılgınlık içine düştüğünü gözler önüne serer. Roman, adı bilinmeyen bir ülkede, adı bilinmeyen bir
Körlük
KörlükJosé Saramago · Kırmızı Kedi · 2022104,4bin okunma
·
Puan vermedi
Nikolay Gogol'un "Bir Delinin Hatıra Defteri", 19. yüzyıl Rus edebiyatının önemli eserlerinden biri olarak kabul edilir. Bu klasik eser, toplumun sınıf ayrımları, insan ilişkileri ve bireyin iç dünyası üzerine derinlemesine bir bakış sunar. Hikaye, kibirli ve zengin bir aristokratın yanında çalışan bir memurun gözünden anlatılır.
Bir Delinin Hatıra Defteri
Bir Delinin Hatıra DefteriNikolay Gogol · Varlık Yayınları · 201955,8bin okunma
64 syf.
·
Puan vermedi
Birbiri ile bağdaştırmakta zorlandığımız ya da arasındaki ilişkiyi anlayamadığımız din ve psikoloji kavramlarını, psikoterapist olan İrvin D. Yalom'un bir ödül töreninde yapmış olduğu konuşma ile çok daha açık bir şekilde anlamış oluyoruz. İnsan doğduğu andan itibaren dinen varoluş sebebini her zaman sorgulamakta ve bu sorgulama esnasında daima psikolojik olarak da bir çok şeyi düşünmekte ancak bunun farkına varmamakta. Yalom yapmış olduğu konuşmasında insanın varoluş sebebini, ölümünü, yalnızlığı veya yaşamdaki zorlukların getirmiş olduğu nedenlerle yapmış olduğu düşünceleri bir psikoterapist gözüyle açıklamakta. Din üzerinde yapmış olduğu konuşmalarında Yalom insanların bir çok yerde aydınlamasını, varoluşunun temelinin hem psikoloji hem de din ile nasıl bir bağlantıda olduğunu; ölüm, yalnızlık, insan psikolojisi ya da varoluş amacı üzerinde düşüncelerini okuyucuya anlatmakta. Bunu yaparken schopenhauer, Nietzsche, Freud ve bir çok düşünürün de sözlerinden alıntılar yapmayı ihmal etmiyor. Her ne kadar hepsinin düşüncelerinde katıldığı yerler olsa da, Nietzsche'nin düşüncelerine daha çok yatkınlığı olduğu söylenebilir. Sonuç olarak Bizim anlayamadığımız bu iki kavramın aslında her alanda iç içe olduğunu bizlere sade ve anlaşılır bir dille anlatmakta. Çok kısa olmasına rağmen içerik bakımından çok zengin bir eser kesinlikle. Okuyacaklara keyifli okumalar...
Din ve Psikiyatri
Din ve PsikiyatriIrvin D. Yalom · Pegasus Yayınları · 20171,244 okunma
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.