Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"Endişe ile beslenen ruhların üzüntüye ne kadar muhtaç olduklarını bilirdi. Kız kardeşinde bu ihtiyacı her zaman görmüştü. Sinir hekimlerinin sempatikotonik (sempatik sinirin baskın olması hali) deyip çıkıverecekleri feveranlı ruhlarda iç mücadele zevkinin şüphe, korku, hınç, öfke ve kuruntu gibi düşman hisleri kendi dinamizminin gıdalarını aradığını ve bulamayınca, ansızın bomboş kalan ruhun dayanılmaz bir sıkıntı içinde kıvrandığını, şimdi bir kere daha, fakat bu sefer en kuvvetli tecellisi içinde görüyordu. Bu da Samim'in "olmak dramı" adını verdiği dip zıtlığın, varlığın temellerini sarsan büyük ızdıraplarından biriydi. Başını salladı ve mırıldandı: -Bahtiyar olmak için bedbaht olmaya ihtiyacı var. Her insan böyledir. Fakat Mefharet gibi galeyanlı tiplerde bu daha açıktır. "Başının belasını arıyor," der halk.Her insan arar bunu. Farkında değildir. Sanatkârlar hissederler. Fuzulî'yi hatırlayın:" Yani ki çok belalara kil müptela beni." Hamid de Makber"in önsözünde "Kederimin artmasi için sevinmek isterim," der. Aynı şeydir: Sevincinin artması için kedere ihtiyacı var, demektir."
Sayfa 151 - ÖtükenKitabı okuyor
Önce Kaliteli İnsan, Sonra Kaliteli İş, Gerisi Gelir…
Muhterem dostlar “Ekmeden biçmek!” diye bir söz var. Ne ekersen onu biçersin! Ekmediysen ne biçeceksin! Maalesef insanımız çalışmıyor, okumuyor. Birinci yaşanmış hikâye Köyde çalışırken 3”- 4 kişi bir arkadaşın buğday tarlasına çalışmaya gitmiştik. Biçilen buğdayları toplayıp traktörle harmana getiriyorduk. Hava çok sıcaktı. Baktım arkadaşlar
Reklam
Faik Baysal
Muharrem Dayanç
Muharrem Dayanç
: "Türk edebiyatında en çok ilgimi çeken bahislerden biri “yazarlar ve anneleri”dir. Konu bu kadar genel değil elbette bahsi biraz daha daraltarak söylemek gerekirse “küçük (hatta çocuk) yaşta annesini kaybeden yazarlar”dır. Başlangıçta Tevfik Fikret (12), Ahmet Hâşim (7), Yahya Kemal (13), Ahmet Hamdi Tanpınar (14), Ziya Osman Saba
174 syf.
·
Puan vermedi
BU KENT SENİ BIRAKMAYACAKTIR
Sadece yürüyüp gitmemeli insan. Her yürüyüş bir yolculuk olmalı. Yolculuklar izler bırakmalı. Hele ki yürüdüğün kent medeniyetler beşiği İstanbul ise. Son on yıldır her sene en az iki kez gittiğim ve her sokağını arşınladığım Yeniköy semti bu ziyaretimde beni o kadar şaşırttı ki. Nasıl mı? Anlatayım. Kaldığımız ev Yeniköy’ün en yüksek tepesinde.
Bu Kenttir Gidip Gideceğin Yer
Bu Kenttir Gidip Gideceğin YerKonstantinos Kavafis · Can Yayınları · 202095 okunma
88 syf.
·
Puan vermedi
Öyle ise siz beni ( ibadetle) anınki ben de size anayım… Bakara 152 ,60 …Allah'ı unutan ve bu yüzden Allah'ın da onlara kendilerini unutturduğu kimseler gibi olmayın.. Haşr 18-19 ,60 Allah kendisini unutanlara, kendileri için iyilik yapmalarını unutturur, onlara kendi yararlarını, kurtuluşlarının olduğu şleri unutturur 60 (Ey
Namaz Kılmayanlar İçin 50 Nasihat
Namaz Kılmayanlar İçin 50 NasihatHasan Zekeriyya Fuleyfil · Karınca & Polen Yayınları · 200727 okunma
"Başının belasını arıyor," der halk. Her insan arar bunu. Farkında değildir. Sanatkârlar hissederler. Fuzuli'yi hatırlayın: "Yani ki çok belâlara kıl müptelâ beni." Hamid de Makber'in önsözünde "Kederimin artması için sevinmek isterim," der. Aynı şeydir: Sevincinin artması için kedere ihtiyacı var, demektir.
Sayfa 152Kitabı okudu
Reklam
Ben gerçekten bilmiyorum. Bana doğru yolu göster. Doğru bir insan olmaya çalışırken yaptığım yanlışları tekrarlatma. Kendime söz verdiğim günlerin gecesini miracim eyle. Beni üzmekten ve üzülmekten beri kıl. Varsa kalbimde taşıdığım kötü duyguları sil, içimde taşımama izin verme. Herkesin yükü kendine ağır, beni kimseye yük etme. Yüreğimdeki kırgınlıkların; kin, inat veya kızgınlığa evrilebilecek her düşüncesini yok saymayı ve sağlıklı adımlar atmayı nasip et. Sen yol göstericisin. Acziyetimi unutturma. Hayatıma uzaktan yakından dahil olmuş herkesi huzur ve sağlıkla yarına kavuştur.
Üstün muradı anlatmakta bu çok kısır ifadenin hedefini çılgınca arayan bir oluş hasretinden başka bir delaleti yoktu. Bulunması gereken bizzat hayattı; asıl hayat... Onu bul da evvelâ yaşa, sonra yaz yazabildiğin kadarını... Burada yaşaya- bilmekle yazabilmek beraber... Garp âleminde, kendilerince yaşayabilenler, yâni duyup yazabilenler arasında,
Kur'ân, Kıyam kitabıdır!
Kur’ân, Allah yolunda Ayakta duranların oturanlardan üstün olduğunu söyler. Müminlerden -özür sahibi olanlar dışında- oturanlarla malları ve canlarıyle Allah yolunda cihad edenler bir olmaz. Allah, malları ve canları ile cihad edenleri, derece bakımından oturanlardan üstün kıldı. (4 Nisa 95) Kur’ân, Hz. Süleyman peygamberin ayakta, hayırlı bir
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.