Uğultu
Yıllarca yalnızlık şiirleri yazdım. Kalabalıklardan yapılmış bir ceza Kalabalıklarda boğulmuş bir arzu Tanrının sureti, ormanların uğultusu Seslerden soğuk bir sessizlik Çıngıraklı zamanlar Boyasız evler, çatısız duvarlar Bir şey söylemeden gidenler Bir şey söyleyip de unutanlar Sokak köpeklerinin ıslık çalan gecesi Ağaçların sabah rüyası yollar boyunca Yoksulluğun çarşılarda döktüğü yaprak Ayrılık dedim, kavuşma dedim “İnsanın içini dökmekten vazgeçmesi” dedim. Şimdi içimde kirpiklerinin uğultusu Ağız dil vermez bir dünya cezası Başkalarının kaderlerinden soğuma Bir öksüz ruh, bir gönül acısı Toprağın bedeninde bulutların kefeni… Ölümünü bırakıp odalarımıza Uzun yanlışımızı düzelttin sonunda: Tanrı yalnızlığı senden yaratmış.
Sayfa 26 - Kırmızı Kedi Yayınevi
Ayrılık ne biliyor musun? Ne araya yolların girmesi, ne kapanan kapılar, ne yıldız kayması gecede, ne ceplerde tren tarifesi, ne de turna katarı gökte. İnsanın içini dökmekten vazgeçmesi ayrılık!
Reklam
Ayrılık ne biliyor musun?Ne araya yolların girmesi, Ne kapanan kapılar, Ne yıldız kayması gecede, Ne ceplerde tren tarifesi, Ne de turna katarı gökte. İnsanın içini dökmekten vazgeçmesi ayrılık!
Senin Korkularını, Benim İnceliğimi
İnsanın içini dökmekten vazgeçmesi ayrılık...
"Ayrılık nedir biliyor musun ? .. insanin içini dökmekten vazgeçmesi ayrılık.. ardında dünyalar ışıyan camlar dururken duvarlara dalıp dalıp gitmesi ayrılık.. birden bire büyümesi gülüşü artık yaprak kıpırdatmayan bir çocuğun.. Insanın yaşlandıkça 'kendi kuyusuna düşmesi ' ayrılık..
... Ayrılık dedim, kavuşma dedim "İnsanın içini dökmekten vazgeçmesi" dedim.
Sayfa 26
1.000 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.