İnsan dediğimiz varlık, neredeyse bir hayvan gibi yaşadığı karanlık bir geçmişten uygarlaşarak gelen, bu yüzden de bu hayvani doğayı hâlâ bir ölçüde içinde taşıyan bir mahlûk mudur? Yoksa insan yeryüzünde var olduğundan bu yana hep bir kültür içinde, bir topluluk içinde belirli göreneklere göre mi yaşamıştır? Yani aslında Batı düşüncesinin
büyük olasilikla g cu, insan dogasinın vahşi bir parçasi zehirli öfkeyi değerlendirmekten yoksundur. Francis Bacon, "Oç Ustüne" başlhklı denenesin- de öç olgusunu "bir tür vahşi adalet" olarak tanm- Jar. Devamla, "Insanın doğası öç almaya ne kadar egilim gösterirse yasaların da o kadar uğraş verip bu kişisel ve vahşi adaleti kökünden söküp atması gerektiğini. çũnkü öç alma duygusunu yaratan ilk kötülük eylemi nasil yasalara karşı gelme sayılıyor- sa bunun öcũnü almaya kalkışmanın da ayn bi- çimde yasaları hiçe saymak anlamına geldigini" be- lirtir. Bacon'un, kişinin yasalar karşısında boynu bükük olması gerektigi, çünkü öç almaya kalktiğn- da herkesin kendi yasasını oluşturmuş sayilacağı ve bunun da uygar bir düzene ters düşecegi kayg- sInı taşıdıği anlaşilyor. Sözünü ettiğimiz deneme- sinde Bacon, yasaların gücüne gönderme yapmakla yetinmemiş, öç almayı aklına koyan kişiye kendisiy- le hesaplaşına yapması çağrısnda da bulunmuştur şu sözleriyle: "Öcünü alan kişi düşmanıyla aynı olur: fakat öç almayı gerçekleştirmediğinde daha üstün konuma gelir. Çünkü bağışlamak yaraşır iyi insana.
Reklam
266 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
başlangıç ile bitişin örtüşmesine dair, roman şu paragrafla başlar: "kronik vicdan azabı, tüm ahlakçıların hemfikir olduğu gibi, hiç de istenmeyen bir duygudur. ... ne sebeple olursa olsun hatanızın üzerinde kara kara düşünmeyin. temizlenmenin yolu çamurda yuvarlanmak değildir." o beklenen sonda ise vahşi john, son anlarını derin bir
Cesur Yeni Dünya
Cesur Yeni DünyaAldous Huxley · İthaki Yayınları · 20211 okunma
Şu ölümlü insanlık, hiç hak etmediğim halde, sadece kendi menfaatlerini düşünerek bana yüz çevirip, beni ihlal ve tahrip etmiş olsaydı, buna sadece, bana karşı yapılmış haksızlık ve saygısızlık olarak düşünür, üzülürdüm. Ancak durum beni aşarak, bütün insanlığın saadet kaynağı onlardan uzaklaşmış ve üzerlerine çeşitli belalardan bir yığın yük
Yaşam Önce Yüreği Sürükler
Doğayı tüketmek yerine korumanın önemli olduğunu, ağaç boylarını aşmayan bahçeli evlerde yaşamayı, yeşile bakmayı, çimenlerin üzerinde yalınayarak yürümeyi, kuşları dinlemeyi, rüzgârda serinlemeyi, dere suyundaki menevişlere dalıp dayal kurmayı kaç anne baba biliyor ve hatta bundan haz alabiliyor. Kaç anne baba insandan başka canlıların da toprakta, havada, suda, velhasıl yer yüzünün bütününde haklarının olduğunu akla getirmek dâhil, çocuğuna aktarıyor veya devinimleriyle örneğini gösterebiliyor. Daha alt kültür tabakalarında, cahil cesaretinin beslediği bilinçsiz ve içgüdüsel, vahşi devinimlerin insanın değerini iyice düşürdüğüne Tanık oluyoruz; ne yazık ki! Yani yoksulluk zemininde cehalet ve cesaret, hırsı tetikliyor ve görgüsüzlüğe beslenmiş hâliyle kamçılayıp paçozluğa doğru alıp götürüyorum; ucu nereye kadar vurur, kimleri ezerken kimleri yeşertir ve boy arttırır, bilinmez."
Sayfa 100 - postKitabı okuyor
200 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Dünyanın acılar tarihinde katlanmakta zorlandığım ne varsa hepsinin ortak sebebini bildim bu kitabı okuyunca..insanın alçalmakta sınır tanımayan vahşi doğası..kesinlikle harika bir kitap..
Barbarları Beklerken
Barbarları BeklerkenJ. M. Coetzee · Can Yayınları · 20151,570 okunma
Reklam
322 öğeden 271 ile 280 arasındakiler gösteriliyor.