1-) TEZER ÖZLÜ
2-) SEVGİ SOYSAL
3-) FÜRÜZAN
4-) TOMRİS UYAR
5-) LEYLA ERBİL
6-) HALİDE EDİP ADIVAR
●☆Tezer ÖZLÜ☆●
“Tek bir kelimeden binlerce anlam çıkardığım günler de oldu, yazılan uzun cümleleri görmezden geldiğim günler de. İnsanlara inanmaya çalışmaktan yoruldum,”
“Sınırları tanıyan, benimseyen, bu sınırlara uyum gösteren
İpek ve Bakır'ı okurken aklımda bilmediğim bi' melodi döndü durdu. Kim bilir bunu ya ben uydurdum, ya da bi' şeylerin anısı bu öykü kitabıyla bağdaştırdı beni.
Bu kitap Tomris Uyar'ın 1965-70 yılları arasında yazdığı on yedi kısa öyküden oluşuyor. Ben meraklı biriyim, kitabın ta en arkasındaki sonu Tomris Uyar'la biten, italik "Sonsöz
“Gel Nigar “ diyor yolun sonu , evin sonu, deniz “bir adım daha...at kendini...at, yola at...hadi at, Çek kapıyı, sonra koş...koş...koş...yüreğin dinsin. Arkana bakma, koş... Bir kere koşabilsen, bir kerecik. Hadi çek kapıyı...”
Derelerden artakalan ne varsa: sessizlik. Önce kıyılarına tutuna tutuna gelişir sessizlik, sonra hızlanır, sürer ve görünce kendi egemenliğini, sağlamlığını, dosdoğru güneşin bittiği son çizgiye: denize.
Tomris Uyar 'ın sonsözünün son cümlesi ile başlayacağım:
" (...)Kırılganlığı ve soyluluğu simgeleyen 'ipek' e artık uzakken; inandığın dayanıklı ve kullanışlı estetiği simgeleyen 'bakır'ların(...)"
Bu cümlenin öncesi ve sonrası var elbette. Benim vurgulamak istediğim ise ipek kadar kırılgan olan genç kalemi ve bakır kadar yerleşmiş
Tomris Uyar okuma etkinliği bu ileti üzerinden gerçekleşecektir.
Başlama tarihi: 18 Ekim Perşembe
Etkinliğin bilgilerini bir kez daha hatırlatalım
* İstediğimiz türde istediğimiz sayıda kitabı okuyabiliriz. Yeter ki yazarı Tomris Uyar olsun :)
* Okuduğumuz kitaplarla ilgili düşüncelerimizi bu iletinin altına yorum yaparak