Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

irem uncu

irem uncu
@iremuncu
Gözü hiçbir şey görmeden derslerinde ilerliyordu, her türlü hırstan uzaktı, amacı kendini uyuşturmak ve mahrum kaldığı onca şeyi düşünmemekti. Pek çok insanın yaşamının beyhudeliğini ve boşluğunu görmemek için kendini kaptırdığı bu hummanın içinde eşsiz bir sırrın barındığını anlamıştı ve kendi yaşamına da bu yolla zorla bir anlam yükleyeceğini umuyordu; gelgelelim ilk gençliğin yaşamın anlamının değil, bütünüyle çeşitliliğinin peşinde olduğunu unutuyordu tabii.
Reklam
Sonraki günlerde de değişen bir şey olmadı: Hüzünle sevinç, umutla düş kırıklığı sürekli iç içeydi; belirsiz bir duygu, ama daima yabancı olmak ve alışamamak...
Çocuklar ve torunlar hayran olmak için gözlemlerler ve kalıtımın onlara verdiklerini öğrenmek ve geliştirmek için hayran kalırlar.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Parlamenter yönetim konusundaki Anglosakson dehası yine kendini göstermişti; herkes konuşup duruyordu ama sonuçta kesin bir eylem yoktu.
Bir insanın öldürülmesi için her zaman nedenler vardır.İşte bu yüzden suçlu her zaman avukatlar bulur, masum ise bazen.
Reklam
Yol alışa bakan biri için tüm yola çıkışlarda acı bir tatlılık vardır.
Albay hamağını kurdu.Evi kilitleyip odayı ilaçladı.Sonra lambayı yere koyup hamağa uzandı."Anlıyorum" dedi hüzünle."Kötü bir durumun en kötü yanı bize yalan söyletmesidir."
Bu iki adam dünyada hoşgörü diye bir şey olmadığını bilmiyorlar. İnsan kendininkine uygun olmayanı bağışlamaz. Biz, hoşgörüsü olmadığını bile bile, başkalarında kendininkinden ayrıyı bağışlamaya çalışana hoşgörülü diyoruz.
İnsanlarda anlayamadığı bir şey de gazete okumalarıydı. Neden her sabah içlerini karartmak gereğini duyarlardı acaba? Futbol maçı hastalarınınkini anlıyordu.Ya ötekiler? Binlerce gazete satılıyor bu şehirde. Örneğin şu yaşlı adam! Yoksa FATİH'TE İKİ EV YANDI başlığını görüp 'İyi, Benim orada evim yok,' diye düşünebilmek rahatlığı için mi okur? BİR ADAM KARISINI ÖLDÜRDÜ. 'İyi etmiş. Kim bilir ne namussuzdu.' ÇİN'DE İSYAN. 'Beter olsunlar, kırsınlar birbirlerini. Bize dokunmasınlar da!..' Bu 'biz' dediği daha çok 'ben' değil mi? 'Ben, benim, bana, beni!' Herkes 'Ben'.
Rahatsınız.Hem ne kolay rahatlıyorsunuz.İçinizde boşluklar yok.Neden ben de sizin gibi olamıyorum?Bir ben miyim düşünen?Bir ben miyim yalnız?
Reklam
Herkes onun gibi değil miydi?En az umutlanmaları gerektiği zamanlar en çok umarlardı.
İnsanları yalan söyledikleri zaman dinlemeyi severim.Olmak istedikleri, olamadıkları "kişi"yi anlatırlar.
ÖLÜ VAKİTLERİ YAŞAMAK İHTİYAR EVLERDE Duvarları çatlak Tavanı dökülmeye hazır Temelinde bitlerin karıncaların ince bacaklı böceklerin gezindiği İhtiyar evlerde Zamanı çekip üstümüze Örtüyoruz kirli ve açık yerlerimizi. Bir şey mi var Sandık diplerinde saklanan merdiven altlarında unutulan Ahır köşelerine atılmış paslı
...Baş döndürücü bir fikirdi.Böylesi bir girişimin korkunç olduğunu düşünen, başarısız olmasını uman da pek çok kişi vardı.Ama içten içe biliyorlardı ki, bilim bir şeyin mümkün olduğunu duyuruyorsa, günün birinde elbet gerçekleşecekti...
...Yaşanan ciddi suçlar bile haberlerde pek yer bulmadı.Anlaşıldı ki, eğitimli kimseler, başkalarının sosyal gaflarını hiç de merak etmiyordu...
Sayfa 125Kitabı okudu
Tabii, gerçek aşk pek az rastlanan bir şeydir, aşağı yukarı yüzyılda iki yada üç kez görülür.Bunların dışında boş gurur yada can sıkıntısı vardır.
Reklam
Artık çiçeklerin, kara toprak ve bol yağmurla yetişmek yerine, çiçeklerin sırtından geçinmeye çalıştığı bir zamanda yaşıyoruz
Nice suçlar işlenmiştir, yalnızca bunları işleyenler kusurlu olmaya dayanamadıkları için!
Çıplak bir ölünün Rus olduğunu hiçbir şey kanıtlayamazdı.Öldüğün zaman ne hangi ulustan olduğun, ne de hangi siyasete bağlı olduğun anlaşılır.